Kaydırak oyunu

Yavuz GÖKMEN

Galatasaray'ın oynadığı ve şu günlerde bütün takımların taklide uğraştığı futbol, mükemmel bir saha istiyor. Kocaeli sahası aslında mükemmel bir saha idi. Ama bütün gün yağan yağmur bu kadar güzel çimlere rağmen sahayı fena halde kayganlaştırmış, bazı yerlerin küçük göller halini almasına yol açmıştı. Böyle bir sahaya rağmen, Galatasaray gene de topu saklayan, tek pas yapan bu mükemmel futbolunu ilk yarı boyunca biraz düşük tempoda da olsa oynadı. Öyle ki, Kocaelispor ilk yarıda adeta sahadan silindi ve Galatasaray iki dakikada bir gol pozisyonlarına girdi. Ancak, biraz şans, biraz da maçı seyircilerden daha yakından seyretmekten başka hiçbir iş yapmayan hakem Ahmet Çakar, gol olmasına izin vermediler.

Çakar, ilk yarıda Hakan Şükür'ün bir kafa topunda ite kaka çekilerek düşürülmesine insafsızca seyirci kaldı. Aynı hakem, birçok pozisyonda da formsuz olduğunu gösteren kararlar verdi. İkinci yarıda Galatasaray iyice ağırlaşan sahada uzun toplarla oynamayı tercih etti. Bu da takımın kondisyon ve temposundaki düşüklüğü ortaya çıkardı. Hücuma çıkan oyuncular zamanında geri dönemiyor, markaj anlayışı kayboluyor ve kaybedilen toplar önemli tehlikeler yaratıyordu. Galatasaray'ın yediği gol de böyle geldi. Ancak, inancını asla kaybetmeyen sarı kırmızılı takım Filipescu'nun ortaladığı topun adeta Tanrı'nın eliyle kaleye girmesinden sonra oyunu tek kaleye döndürdü. Ama burada da Moshoeu'nun bir kontratağında ikinci gol gelebilirdi.

Fatih Terim, bu takımın kondisyon ve aşırı top kaybı hastalığına bir çare bulacaktır umudundayım. Çünkü her maç iyi sahalarda oynanmaz.