Kara dul

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Haytta genel yayın yönetmeni olabilmenin en önemli önşartının bilinçli biçimde kötülük yapmaktan keyif almak olduğunu önceki gün yeniden hatırlattım.

Bunu bana hatırlatan kişi -ki kendisi son 100 yılın en seksi erkekler listesinde 11'inci sırada hem de Antonio Banderas'tan önce gelmektedir- bana dedi ki, ‘‘Kara dul idam edilmeden önce son yemeği olarak neden brokoliyi seçti, bunu hiç düşündün mü?’’

Evet, bunu dedi.

Size söylüyorum, inanmamakta ısrar ediyorsunuz. Takarım böyle şeylere ben.

Genel yayın yönetmeni bunu söylediği an sanki dediği ile hiç ilgilenmemiş gibi gözüksem de, o gider gitmez bu konuya yoğunlaştım.

Açıkça söyleyeyim aradan üç gün geçmesine rağmen de konu hakkında rasyonel hiçbir açıklamam yok.

Bunu bilerek yaptı bana, eminim.

***

Belki okumuşsunuzdur, Amerika'da ‘‘Kara dul’’ lakabı takılmış cani bir kadın vardı.

O, idam edileceği gün son yemek olarak ne talep ettiği sorulunca, ‘Haşlanmış brokoli, çilek’ türü bir şeyler istedi.

Sorunumuz gayet tabii şu: On dakika sonra ölecek bir insan neden son yemeğinde de diyet yapsın?

Ölürken kolesterolün yüksek olması önemli bir sorun mu yani?

Ve allahaşkına brokoli son yemek olur mu? İlla diyet yapacaksan o anda bile haşlanmış tavuk filan ye bari değil mi ama?

***

Anladığım kadarıyla Ertuğrul Özkök ile ben on dakika sonra idam edileceksek katiyen diyet yapmayacaklar ekolündeniz.

Aslında bunu açıkça itiraf etmedik.

Ama ben temelde bir bilim adamı olduğum için o gece yapmış olduğum gözlemden çıkardım bu sonucu.

Şöyle ki:

O gece bildiğim kadarıyla ikimizin de on dakika sonra idam edileceği filan yoktu.

Ancak buna rağmen bir büyük Sicilya pizzası ile bir orta boy pizzayı ortak yedik.

Gerçi bunları yedikten sonra ikimiz de idam edilsek kendimizi çok daha iyi hissedecek bir duruma düştük ama olsun, önemli olan şey pizzaları tek bir kırıntı bile bırakmadan tüketmemizdi.

Normal ve son derece rutin bir gecede bu şekilde yiyebilen insanların idam edilecekleri gece nasıl bir son yemek yiyebileceklerini düşünmek bile istemiyorum.

Ama şuna da eminim ki herhalde bu korkunç bir şey olurdu ve büyük ihtimalle gardiyanlar bizi seyrederken hastalanacakları için idamımız bir sonraki güne ertelenirdi.

***

Burada yeri gelmişken şunu da söylemek istiyorum:

O gece bütün pizzayı bana ısmarlattı.

Kendisi istese Pizza Hut şirketiyle birlikte bir de eğlence olsun diye Pepsi şirketini de aynı anda satın alabilecek güçteyken bu pizzayı bir bordro mahkumu olan bana ısmarlatmasını siz sayın halkımın değerlendirmesine sunuyorum ve bu konuda yorum yapmıyorum.

Sadece şunu söylemek istiyorum ki, hayat çok acımasız, haberiniz olsun. Orhan Gencebay ne derse desin haklı vallahi.

***

Ben idam edileceksem ve son yemek isteğim bana sorulursa iki taktik uygulayabilirim.

1- Zor bulunacak bir yemek ısmarlayabilirim. Örneğin katiyen mevsimi olmamasına rağmen illa da trüf mantarıyla yapılmış risotto talep edebilirim.

Veya bulunması tamamen imkânsız bir yemek de isteyebilirim. Örneğin insana mükemmel haz veren tipik bir İngiliz yemeği ısmarlarım ve dünyada böyle bir şey olmadığı için de idamım süresiz ertelenebilir.

***

2- Baktım bu taktik tutmuyor, o zaman da başka bir şey yaparım.

Biliyorsunuz insan idam edilirken bütün vücutsal fonksiyonları boşalabiliyor. Yani altınızı pisletebiliyorsunuz, kusabiliyorsunuz.

Onun için ben son yemeğimde kuyruksokumu yağıyla pişirilmiş, bol acılı ve az haşlanmış bir kurufasulye türü bir şeyler isteyebiliripm.

Bunu yiyerek ölüme giden bir insanın vücudunun o an gelince cellatlara ne gibi oyunlar oynayacağını düşünmek bile istemiyorum. Ama kesin olarak şunu söyleyebilirim ki eğer bir gün idam edilecek olduğumu duyarsanız sakın ha bu işi seyretmek için cezaevine geleyim demeyin.

Şimdiden ikaz edeyim de sonra çekeceğiniz acılardan beni sorumlu tutmayın.

***

Bu son taktiği de gayet acımasızca, hiç üzülmeden müthiş bir rahatlıkla uygulayabilirim.

Çünkü benim idamım olsa olsa politik nedenlerden olabilir. Politik nedenler dışında cinayet işlemem gerekiyor idam edilmek için.

Yakın zamanda anladım ki katil olabilme imkânım ne yazık ki yok.

Çünkü tek öldürmem gereken kişi olan Rana'ya yönelik bir eylem yapma gücümü de tamamen kaybetmiş durumdayım.

Anlayacağınız bundan sonra idamlık olabilme şansım bir tek politikaya kalıyor.

Eh, politik nedenlerle çıkarsam o sehpaya, cellatlar da ölüm anında vücudumun onlara oynayacağı oyunu kesinlikle hak ediyorlar, değil mi ama?

Bilmem anlatabiliyor muyum?













Yazarın Tüm Yazıları