Kan şekerine dikkat!

Siz ister yiyin, ister öğün atlayın hücreleriniz enerjisiz yapamaz! Hücrelerinizin yaşamak için enerjiye ihtiyacı var!

Bu enerjinin kaynağı da öncelikle kan şekerinizdir. İşte bu nedenle vücudunuz kan şekerinizi oldukça dar hudutlar içinde tutmaya çalışır. Siz yemeye vakit ayırsanız da ayırmasanız da, bu sistem -koşullar normal sürdüğü takdirde- kusursuz bir şekilde işler. Daha önce de yazdık, sonra birkaç kez daha hatırlattık, bir kez daha tekrarlayalım: Açlık hissinizi açlık ile terbiye etmeye kalkmayın! Verimli ve üretken çalışmak için de, kilo kontrolünü başarmak için de kanınıza düzenli aralıklarla enerji vermeye bakın. Bunun için öncelikle öğün atlamayın. Abur cubur atıştırmaları, yemek yerine koymayın. Kilonuzu ve sağlığınızı sadece düzenli, yeterli, dengeli ve çeşitli beslenerek koruyabileceğinizi lütfen unutmayın.

Kan şekerinin tehlikeli yükselmeleri veya düşmelerine karşı sizi koruyan sistemler müthiş bir işbirliği içindedir. Amaç, hücrelerinizin ihtiyacı olan enerjiyi -şekeri- onlara ihtiyaç anında ve ihtiyaçları miktarda sunmaktır. Ne geç ne de erken! Ne eksik ne de fazla! 8-10 saatlik açlıktan sonra bile, kan şekerinizin yüzde 80-120 mg aralığında kalmaya devam etmesi bundandır. Açlık süreniz uzayıp da, 10-15 saate ulaştığında görevi yedek sistemler üstlenir. Depolanmış şeker (glikojen) karaciğer ve kaslarınızdan kanınıza verilir. Daha uzun açlıklarda vücudunuz yağlar ve proteinlerini yakmaya, enerji olarak yağ ve proteinlerden yararlanmaya başlar. Amaç, hücrelerinizin enerjiden mahrum kalmamasıdır.

DÜZENLİ ARALIKLARLA BESLENMEK ŞART

Hipoglisemi, kan şekerinizin fazlaca düşmesi yani hücrelerinizin ana enerji kaynağı şekerden uzun veya kısa süreli olarak hafif ya da ciddi düzeyde mahrum kalmaları demektir. Şekerden mahrum kalmanın sonuçlarını ve şiddetini belirleyen iki temel faktörden biri zaman, diğeri de bu mahrumiyetin şiddetidir. Hipoglisemi ne kadar hızla oluşmuş ve ne kadar derinleşmiş ise sonuçlar o denli ağır ve katlanılmazdır.

Hafif veya yavaş yavaş gelişen hipoglisemilerde sorun dalgınlık, unutkanlık, konsantrasyon ve öğrenme zorlukları, halsizlik, yorgunluk, uyku hali veya bitkinlik, alınganlık gibi belirtilere yol açar. Baş ağrısı, çalışma isteksizliği, uyku arzusu, konuşma ve algılama zorlukları oluşur. Zamanında fark edilmezse, yorgunluk ve bitkinlik belirginleşir. Uyku hali bilinç kaybına, şuur bulanıklığı ve komaya doğru ilerler.

ANİ ŞEKER DÜŞMELERİ TEHLİKELİDİR!

Kan şekerinizin düşmesi çabuklaşır ve derinleşirse, yukarıda anlatılan öncü belirtilerden çoğu ortaya çıkmaz. Hızla oluşan bilinç bulanıklığı, saldırgan davranışlar, hiddet ve öfke atakları ya da süratli derinleşen bilinç kaybı ve koma hali yaşanır.

Kısacası kan şekeri çok dar limitlerde ve çok karmaşık fizyolojik, hormonal, metabolik ilişkiler ile dengede tutulmaktadır. Bu, hücrelerinize sürekli ve düzenli enerji sağlamak için zorunluluktur.

İşte bu nedenle düzenli aralıklarla beslenmeniz, belirli aralıklarla, belirli kalori değerinde akıllı besinlerden tüketmeniz gerekiyor. Düzenli ve sürekli beslenmeyi vazgeçilmez önceliklerinizden biri haline getirmeyi lütfen unutmayın!

BİR BİLGİ

Açlık, ruh sağlığınızı da bozar

Açlık sadece hücrelerinizin yapısal sağlığını değil sizin ruhsal sağlığınızı da bozar. Hep kilolu kalan dostlarınızın, sık sık açlık kürleri yapıp duran fazla kilolu veya obez yakınlarınıza göre daha dengeli bir ruhsal yapıya sahip olduğunu, daha mutlu olduklarını siz de fark etmiş olmalısınız. Uzun süreli açlıklar, uzun süreli hipoglisemikler demektir. Aldığınız kalorileri ve gıdalarınızı kısıtladıkça metabolizmanız yavaşlar, kas kütleniz azalır. Metabolizma hızınızı belirleyen başlıca faktörlerden biri kas kitlenizdir. Kas kitleniz azaldıkça metabolizma hızınız düşer, kas kitleniz azalır, yağ oranınız artar. Siz daha az yedikçe daha yavaş çalışan bir metabolizmaya sahip olursunuz. Daha yavaş bir metabolizma daha çabuk ama daha zor verilen kilolar demektir.

BİR ÖNERİ

Yemezseniz kilo alırsınız

Tıp kitapları sağlıksız, dengesiz, açlığa dayalı zayıflama rejimlerinin, ciddi sağlık problemlerine neden olduğunu gösteren bulgularla doludur. Gıdanızı ciddi bir şekilde kısıtladığınız vücudunuza ihtiyaç olan enerji kaynaklarını yeterli aralıklarla, gerekli miktarlarda, dengeli oranlarda sokmadığınızda meçhule giden bir gemiden farksız olduğunuzu bilmelisiniz. Çorbalarla, kraker çubuklarıyla aç karna geçirilen süreçlerin hücreleriniz için felaket yolculukları anlamına geldiğini unutmamalısınız.

BİR UYARI

Öğün atlamayın

Öğün atlamak en sık yaptığımız yanlıştır. Eğer şu veya bu nedenle öğün atlıyor ya da o öğünü hafif bir şeyler ile geçiştiriyorsanız kısa bir süre sonra kan şekeriniz düşmeye, hücreleriniz şekersiz yani enerjisiz kalmaya başlayacaktır. Enerjisiz hücre, yorgun hücredir. Üretimde zorlanan, üretim kalitesi bozulan, aç karna çalışan hücre demektir. Enerjisiz hücre uykusuz araba kullanan, hata ve kaza yapmaya açık yorgun ve bitkin bir şoför gibidir. Böyle bir hücrenin veya hücreler topluluğu gövde ve beynin üretim miktarı da, üretim kalitesi de bozuktur. 2.5-3 saatten daha fazla aç kalmamalı, ara atıştırmalarla kan şekerinize ilave destekler sağlamalısınız.

NASIL YAŞIYORLAR?

SABA TÜMER
(Spiker)

35 yaşındayım. 1.60 m boyundayım. Üç öğünü muntazam yemeye çalışıyorum. Tuz ve şekeri genelde kullanmamaya dikkat ediyorum. Un ve unlu mamulleri de rast gelirsem yiyorum. Kırmızı et, balık eti ve tavuk etini seviyorum. Kırmızı ve balık etini bol miktarda tüketiyorum. Tavuk etini sevsem de son zamanlarda çıkan grip haberleri yüzünden yemiyorum. Sebze ve meyveye aşırı düşkünüm ve bol miktarda yiyorum. Orta seviyede sigara ve alkol kullanıyorum. Vitamin takviyesi alıyorum. Uyku benim için çok önemli. Bu yüzden günümün en az sekiz saatini uykuya ayırıyorum. Fırsat buldukça spor salonuna gidiyorum. Mesleğim gereği düzenli bir yaşantım yok. Stres sağlığıma yansıyor ve olumsuz yönde etkiliyor. Ailemden gelen bir ırsi hastalık yok. Vitaminler dışında da düzenli bir ilaç kullanmıyorum.

PROF. MÜFTÜOĞLU’NUN YORUMU

Sayın Saba Tümer’in beslenme alışkanlıkları oldukça iyi ama alışkanlıkları kötü! Orta seviyede sigara ve alkol kullanımı ifadesi pek anlaşılır değil ama biz hemen belirtelim; sigaranın azı da çoğu da, kendisi de dumanı da zararlıdır. Kadınların tüketebileceği alkol miktarı ise günde 1 ölçü ile sınırlıdır. 1 ölçü alkolün 33 cl bira, 13-15 cl şarap veya 4-5 cl viski, rakı, votka anlamına geldiğini belirtmekte yarar var. Uykusuna ve aktivitesine gösterdiği özeni stres yönetimine de göstermeli. Gerekiyorsa bir psikolog desteği almalı. Sayın Tümer’e düzenli bir vitamin ve mineral desteği kullanmasını, antioksidan desteklerden (likopen, restveratrol, alfa-lipoik asit...) yararlanmasını öneriyorum. Sayın Saba Tümer’e sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir hayat dilerim.
Yazarın Tüm Yazıları