Yeni başlayanlar için 3 adımda aşk

Bir sabah uyanıyorsun ve aklına gelen ilk şey “bir saniye ya, bir dakika, şimdi benim bir sevgilim mi var artık? Olabilir mi böyle bir şey?” Keep calm! Sen bu aşk için çok bekledin. Hayat artık bir Bollywood filmi ve baş rolde sen! Evet, evet gerçek bu. Hayırlı olsun, nur topu gibi bir ilişkin var artık.

Olsa bir dert, olmasa bir dert aşka hoş geldiniz. Öncelikle sakin olmalıyız. Gerçek olması kaydıyla yeni ilişkimizle eski ilişkimiz arasında bir fark yok, bunu hemen söylemeliyim. Aşk bildiğimiz aşk, sadece isimler farklı. Ama siz yine de o heyecanı kaybetmeyin. Her gelen aşka aynı misafirperverlikle yaklaşın, maksat aşkın namı yürüsün. Peki ne yapıyorduk, hatırlıyor musunuz? Elimizi, ayağımızı nereye koyacağımızı unuttuk mu? Gelin o halde, yeniden başlayalım.

FIRTINA ÖNCESİ FLÖRTLEŞMESİ

Dünyanın en güzel halidir aşık hali. Şarkılara yeni anlamların yüklendiği, aklın baştan gittiği o anlamsız haller. Onu görünce başlayan kalp çarpıntıları, ne diyeceğini bilememeler… ‘Biraz daha kalsa yanımda, telefon numarasını nasıl alsam, alsam arayabilir miyim ki?’ tilkileri döner durur başımızda. ‘Dost meclisinden alınan tavsiyeler, ne yer ne içer, nelerden hoşlanırlar’la geçen stalkerlık dönemleri… Tam da bu zamanlarda karşı tarafı etkileme çabalarına çok dikkat edilmelidir. Bir yanlış söz, bir acayip davranış tüm emekleri boşa götürür. Önce sakin kalmakla başlıyoruz. “N’aber” mesajını atabileceğimiz ve sohbeti derine götürüp işi buluşmaya kadar çekebileceğimiz ana kadar sakin olmalıyız. Ola ki her şey yolunda gitti ve buluşma teklifi kabul edildi. İşte asıl çekim alanı burası. Şimdi biraz rahatlayabiliriz çünkü artık kendimiz gibi olacağız.

İLK ÖPÜCÜK

İlk buluşma kader çizgimizin şekillendiği andır resmen. Buluşmadaki o ilk selamlaşma anı bile bir kaosa dönüşebiliyor kimi zaman. Aynı anda dönülen sağ yanaklar, yok olmadı sola derken doğru yere doğru öpücüğü kondurmak bile zor olabiliyor. Hızlı hareket etmeyip ağırdan alın. Tamam selamlaşıldı mı, çok şükür hadi şimdi önceden muhakkak kararını verdiğiniz o sakin yere gidin. Çok kalabalık, gürültüden birbirinizi duymayacağınız, yan masadakilerle aynı tuzluğu kullanacağız bir yer olmamasına dikkat edin. Dinleyin. Söz kesmeden, en çok kendinizden bahsetmeden ve sen hangi takımı tutuyorsun gibi fanatizmlerden kaçının. Her şeyin yolunda gittiğini düşündüğünüz anda yine önceden planladığınız konser tarihini yapıştırıverin sohbete. Hani araştırmıştınız ya ne yer içer, nelerden hoşlanır diye. İşte tam sırası. Siz sohbeti açın, konser kendiliğinden başlayacaktır zaten.

YOLLA ACILARI BANA YOLLA

İlk buluşma, konser falan derken işler yolunda gitmeye başladı bile. Sizin hoşlanma seviyeniz yerini “ya ben baya baya aşık oluyorum galiba”ya bıraktı bile. Sabah günaydın mesajları, akşam ilk sen kapat telefonları derken oldu bu iş ya çok şükür dediniz bile. Sırada, “çevrimiçi oldun bana neden cevap vermiyorsunlar”dan, “hayır o saatte dışarı çıkmanı istemiyorum”lar var. Var yahu, aşkın raconunda var artık bu. Yapmayın. Çiçek açmak üzere olan tazecik aşkınızı gölge yere bırakmayın.

İster yeni ister eski aşık olun, aşk her yerde aşk. Bizi bizden almasıyla, sevmediğimizi sevdirip, giymediğimizi giydirdiği halleriyle bir başka. Asla olmam dediğiniz o kişiye dönüştüğünüz nokta. Şartlar nasıl olursa olsun, siz kendiniz gibi olmaktan çekinmeyin. Duydunuz mu arkada ne çalıyor? Beni böyle sev seveceksen, olduğum gibi göreceksen…

Aşık kalın.

Yazan: Tuğba Badal