Hayallerine paha biçemeyeceğini anlayınca girişimci oldu

Güncelleme Tarihi:

Hayallerine paha biçemeyeceğini anlayınca girişimci oldu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 30, 2018 12:12

101. sayımızın Girişimcilik sayfasına, tam da bir öğrenciye yakışacak ve tam da öz ihtiyaçlardan doğan bir girişimi taşıyoruz bu hafta, Printlee. Printlee’yi mimarı Taha Karslı ile konuştuk.

Haberin Devamı

Öncelikle seni biraz tanımak isteriz. Hangi okullarda eğitim aldın, ne tür işlerde çalıştın, kısacası girişimci olmanı sağlayan yolun hikayesi nedir?

İlk, orta ve lise eğitimimi Aydın’da çeşitli okullarda geçirdim. Sonrasında Yeditepe Üniversitesi’nde İİBF fakültesini kazandım ve iki senedir de devam ediyorum. Aslında 10 yaşımdan itibaren garsonluktan iş geliştirme uzmanlığına, ağır sanayicilikten gece bekçiliğine, pazarlamacılıktan çevirmenliğe, para kazanmak ve tecrübe edinmek için onlarca işte çalıştım. 18 yaşıma geldiğimde, yaşıtlarıma nazaran işin mutfağında biraz daha pişmiş olarak üniversiteye başladım. Çeşitli sektörlerde çalışıp altyapılarına hakim olmak gelecek çizgimi çizerken işimi epey kolaylaştırdı diyebilirim.

 

Haberin Devamı

Peki girişimcilik kararını nasıl verdin? Nihayetinde başarısızlık ihtimali, beraberinde maddi kayıplar de getiriyor. Bu cesareti bulmak genç bir insan için kolay değil, senin için nasıl şekillendi o süreç?

Benim bir hayat felsefem var. Kendime bir gün şu soruyu sordum, “Taha, hayalleri olan bir insansın. Bir gün gelecek üniversiteyi bitireceksin ve iş hayatına atılacaksın. Önünde iki seçenek var, ya girişimci olup hayallerini gerçekleştireceksin ya da bir gün kurumsal bir şirkete iş görüşmesine gideceksin. Orada sana yıllık bir maaş teklif edecekler. Peki, hayallerini bırakman için sana ne kadar teklif edecekler? Hayallerin kaç para ediyor?” Bu sorunun cevabı gayet açıktı. Hayallerime asla paha biçemem. Bu yüzden açıkçası risk almak, efor sarf etmek, uykusuz kalmak, benden şüphe eden insanları dinlemek bana zor gelmiyor. Çünkü başarılı olmaktan başka seçeneğim yok.

 

Biraz da girişiminden bahsedelim. Yaratıcı her süreci başlatan o ampul yanma anını merak ediyoruz aslında. Nasıl bir andı o an, kimlerle paylaştın önce?

2017’nin Eylül ayında üniversitedeki ilk haftamda, bir hocam bize ders notumuzu A copy centerına bıraktığını, gidip almamız gerektiğini söyledi. Ders çıkışı kampüsten çıkıp işletmeyi bulmaya çalıştım, haritada çıkmadı, araya araya buldum. İşletmeden içeri girdiğimde gerçekten şok olmuştum. Bir yerde bilgisayarlar, hepsi dolu arkasında da sıra var, bir yandan çalışanlar birilerine ders kodlarını bağırıyorlar, bir yerde öğrencilerin “abi mail attım geldi mi?” benzeri cümleleri… Tamamen bir kargaşa ortamıydı. Hocamın notu ve kendi çıkartmak istediğim dokümanlar için yarım saat kadar bekledim. Eve gittiğimde biraz ders çalıştım ve sonra kendi kendime dedim ki: “Bu kadar karmaşık olmak zorunda mı?” Ardından elime birkaç tane kağıt alıp yazıp çizmeye başladım. Bu çıktı ve baskı ekosistemi nasıl daha hızlı ve efektif olabilir diye saatlerce düşündüm. Aslında o gün farkında değildim ancak dünyada çevrimiçi pazaryerine sahip olmayan tek sektörün platformunun temellerini atıyordum. Ardından üç ay süren: “Acaba böyle bir şeye ihtiyaç var mı?” sürecine, yani pazar araştırmalarına başladım. 1200’den fazla potansiyel müşteriyle ve 80’e yakın baskı merkeziyle görüştüm. İki tarafın da ihtiyaçlarını dikkatle dinledim. Aldığım veriler beni gerçekten çok şaşırtmıştı. Pazarda sandığımdan çok daha büyük bir ihtiyaç vardı. O süreçten sonra fikrimi somut verilerle valide ettikten sonra tam gaz üzerinde çalışmaya başladım.

 

Haberin Devamı

“Hayallerime asla paha biçemem. Bu yüzden açıkçası risk almak, efor sarf etmek, uykusuz kalmak, benden şüphe eden insanları dinlemek bana zor gelmiyor. Çünkü başarılı olmaktan başka seçeneğim yok.”

Hayallerine paha biçemeyeceğini anlayınca girişimci oldu

Tam da öğrencilerin ihtiyaçlarını 12’den vuran bir fikir aslında Printlee. Buradan hareketle girişiminin içeriğine dair konuşalım, ne işe yarar, hangi ihtiyacı giderir Printlee?

Printlee, istediğiniz yerden, istediğiniz saatte anında baskı ve çıktı siparişi vermenize aracılık eden bir girişim. Sistem çok basit çalışıyor. Dokümanınızı sisteme yükleyip seçeneklerinizi giriyorsunuz. Ardından yapay zekamız, size en yakın ve basılı içeriğinize en uygun baskı merkeziyle sizi eşleştiriyor. Daha sonra ödemenizi ister kredi kartıyla Printlee üzerinden isterseniz nakit olarak işletmede yapabiliyorsunuz. Ardından hazırlanma süresine göre siparişinizi işletmeden gidip alabiliyorsunuz. Ama derseniz ki ben evimde, okulumda, herhangi bir mekanda otururken ayağıma gelsin, siparişinizi 2 saat içerisinde (merkezi yerler için çok daha kısa) iş ortağımız Scotty ile neredeyseniz oraya ışınlıyoruz. Burada size aslında satın alamayacağınız ama en kıymetli olan varlığınızı hediye etmiş oluyoruz: zamanınızı. Baskı ve çıktı süreçlerinizi verimli ve kaliteli hale getirip, %91 oranında zaman tasarrufu yapmanızı sağlıyoruz.

 

Haberin Devamı

Bir de bundan sonrası var elbette. Başlangıçta koyduğun hedeflerin neresindesin ve bundan sonraki hedefler neler?

Beta sürümümüz yaklaşık bir haftadır yayında ve beklediğimizden fazla ilgi görüyoruz. İstanbul’un her yerinden, her türden baskı ve çıktı almak isteyen, zamanını boşa harcamak istemeyen onlarca insan Printlee’yi kullanıyor. Önümüzdeki 8 ay içerisinde, umarız giderlerimizi karşılamak ve girişimimizi büyütmek adına yatırım alıp, İngiltere pazarına açılmayı planlıyoruz. Ardından üç farklı pazarda farklı metrikler deneyerek bir vaka çalışmasında bulunacağız. Sonuçlara göre önümüzdeki 5 yıl pilot olarak operasyon göstereceğimiz ülke ve bölgelere Printlee ile zaman kazandıracağız. Ayrıca önümüzdeki 3 ay içerisinde Türkiye’nin beş farklı şehrinde de Printlee kullanıma açılacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!