Kalp kapanınca rahim de kapanır mı

Amerikalı bilim kadını ve yazar Raylene Abbott kadınlarda basen ve çevresinin yağlanması hakkında çok ilginç iddialarda bulunuyor. Sırtıma Dr. Haydar Dümen etiketi yapıştırmayın hemen ama kadının kalbi kapalıysa, rahmi de cinsel olarak kapanmış mıdır? Yani kalbi kapanmış bir kadın sevişemez mi?

Haberin Devamı

Kadın okurlarıma soruyorum.
Önce bir ricam var. Hemen, “Bu da nereden çıktı” demeyecekseniz... Hemen sırtıma Dr. Haydar Dümen etiketi yapıştırmayacaksınız.
BİR: Kadının kalbi kapalıysa, rahmi de cinsel olarak
kapanmış mıdır?
Yani kalbi kapanmış bir kadın sevişemez mi?
İKİ: Kadınların çoğu bu durumda mıdır?
ÜÇ: Bir kadının basen ve çevresinin yağlanması, kilo almasının nedeni nedir?
*/images/100/0x0/55ea698ff018fbb8f87e397c
İsterseniz önce şu basen ve çevresinin kilo alma meselesini halledelim.
Muhtemel cevabınız şu olacaktır:
“Genetik, spor yapmamak ve fazla yemek yemek...”
Ya şöyle sorarsam: Bir kadının basen ve çevresinin yağlanması ve kilo alması ne anlama gelir?
Bu kadar soru yeter. İsterseniz, meselenin özüne gelelim.
*
İki gündür çok ilginç bir kitap okuyorum.
Adı ‘Spiritüel Seks’.
Yazarı, Raylene Abbott, Amerikalı bir kadın.
Yazacağım şu paragraf çok ilgimi çekti. O nedenle paylaşmak istiyorum:
“Bir kadının kalbi
kapalıysa -ki çoğunlukla öyledir- rahmi de cinsel olarak kapanmıştır.
Sağlıksız cinsel ilişkiler vücudunda donukluk olarak yer eder.
(*) Bedende bu donukluğun yer edindiği üç merkez gözlemledim:
Boğaz, kalp ve rahim.
BOĞAZ: Eğer bir kadın, ‘Söyleyeceklerini duymak istemiyorum’ lafıyla karşılaşmışsa boğaz merkezi kapanıyor.
KALP: Kalp merkeziyse, aşk acısı veya sevgisiz bir çocukluktan kapanıyor.
RAHİM: Kalp kapandığında, kadının rahmi ve cinselliği de sıklıkla kapanıyor.
Aktif bir cinsel hayatın kadınların bu merkezlerinin açık olduğunun göstergesi olmayacağını da gördüm.
Kendimde ve diğer kadınlarda gördüğüm üzere, basen ve çevresindeki yağlanma ve kilo alımının ‘Bana dokunma, beni incittin’ veya ‘Beni suiistimal ettin’ demek olduğunu anladım.”
*
Hiç korkmadan, yanlış anlaşılırım endişesi taşımadan, rahatlıkla yapabildiğim şeylerden biri şudur:
“Kendimi, ruhumu ve bedenimi, bir kadının ruhu ve bedeninin yerine
koyup, dünyaya oradan bakabilmek...”
Yaşadıklarım, çektiklerim, aldığım ve en çok daha verdiğim hazların bana bıraktığı en büyük ve en güzel miras budur.
Üstelik bunu, bir empati olarak değil, ruhumun gerçek aynası olarak yapabiliyorum.
Bugün işte bu duygularla, kadınların dünyasına ait böyle bir konuya girmek istedim.
Merak ettim.
Gerçekten kadınların çoğunun rahmi kapalı mıdır?
Basende kilo almanın anlamı bu mudur?

Haberin Devamı

-----------------------
(*) Raylene Abott: ‘Spiritüel Seks: Amerikalı Bir Kadının Vizyonları’, Türkçesi: Melis Olçum, Dharma, 2011

Haberin Devamı

O ZAMAN FELLİNİ KADINLARININ HEPSİNİN FRİJİT OLMASI GEREKİRDİ

Kitabın yukarıdaki paragrafını Prof. Osman Müftüoğlu’na sordum./images/100/0x0/55ea698ff018fbb8f87e397e
Basen kısmının yağlanması gerçekten ‘Bana dokunma’, ‘Beni incittin’ anlamına mı geliyor? Rahmin kapanmasının bununla ilgisi var mı?
Tabii önce ‘basen ve çevresinin yağlanmasından’ başladım.
Cevabı şu:
“Bana göre bu laflar saçma. Kadında basen kısmının kilo alması östrojen uyarısının fazlalığı anlamına gelir. Bu iddia doğru olsaydı, İtalyan kadınlarının hepsinin frijit olması gerekirdi. Akdenizli kadınlara bak. Kalçaları geniştir. Fellini kadınlarının frijit olduğu söylenebilir mi?”
Peki rahmin kapanması?
“Bunun sevgiyle ilgisi olabilir. Cinsel arzu konusunda kadınlar erkeklerden farklı. Kadın daha monogam bir özelliğe sahip.
Bir kadın hayatında en çok 40 yıl yumurtluyor. 40 yılı 12 ayla çarp, 480 eder.
Yani bir kadın bütün hayatı boyunca en fazla 480 kere yumurtluyor.
Erkekse bir orgazmda 100 bin sperm boşaltıyor.
O nedenle, sevgi eksikliğiyle rahmin kapanması arasında bir ilişki vardır.”
Prof. Osman Müftüoğlu’nun cevapları böyle.
Ama kitabın yazarı Raylene Abbott ısrarlı.
Bakın ne diyor:
“Aynalardan içimdeki kadınlığım yansıdıkça, diğer kadınlar daha kolay anlaşılır oldu... Çoğu kez kilo almak olarak görülen o kadar çok ‘rahim sorunu’ gördüm ki...”
Ben de bu yazıyı, onun şu cümlesiyle tamamlıyorum:
“Herkes kendi karmaşıklığı içinde kendini muayene etmeli.”

Yazarın Tüm Yazıları