Kaleci Mehmet ve Tugay
Güncelleme Tarihi:
Galatasaray'ın Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda Beşiktaş ile oynadığı maçtan sonra G.Saray kalecisi Mehmet'i alkışladım ve stattan onun ileriki günleri için oldukça ümitli ayrıldım. Beşiktaş'a karşı bayağı cesur, zaman ayarı oldukça iyi, önündeki defans arkadaşlarını uyaran bir kaleci gibi gözüktü Mehmet. Ve aynen şöyle yazdım: Aman evlat dedim. Sakın ha sen sen ol, ‘olabildiğim kadar oldum’ deme. Daha çok uzun yolun var.
GÖZÜM KORKTU
Amma, Ümit Milli Takımımız'ın Fas ile oynadığı ve 3-3 berabere kaldığı müsabakayı televizyondan dikkatle izleyip, Mehmet'in kalede yaptığı acemilikleri görünce birden dudağım uçukladı. O benim Beşiktaş maçında izlediğim Mehmet gitmiş, yerine acemi, yan toplarda üstünlük sağlayamayan, kalesinde büyüyeceğine küçülen bir Mehmet gelmiş.
Ve tabii, benim gözüm korktu. G.Saray takımının özellikle Avrupa Kupası maçlarında mükemmel bir kaleciye ihtiyacı olduğu düşüncesi kesinleşti. Şimdi G.Saray'ın elinde 3 yabancısı var, dördüncü yabancıyı arıyor. Baş danışman Bülent Tulun Avrupa'da dolaşıyor. Son isim, İspanyol Amor. Ben de derim ki, G.Saray eğer 4. yabancı hakkını kalecide kullanmazsa, başı çok ama çok derde girer. Sonra da geçtiğimiz iki yılda olduğu gibi G.Saray teknik heyeti ve yönetim kurulu kafasını taştan taşa vurur. Bu biiir.
TUGAY'A TAVSİYEM
Gelelim Tugay'a. Çok basit bir şekilde hallolacak bir transfer meselesi uzadıkça uzadı ve zor, tehlikeli noktalara geldi. Geçen akşam televizyon programında Tugay'ı izledim. G.Saray Spor Kulübü'ne 12 yıldan beri hizmet ettiğinden bahsetti ve Faruk Süren'in konuşmalarından yakındı. En sonunda da ‘‘Ben G.Saray'dan ayrılmıyorum, onlar beni koparıyorlar’’ dedi.
Benim Tugay'a söyleyeceğim bir kaç söz var. Önce şu: ‘‘Taş yerinde ağırdır Tugay. Sen de G.Saray ismi ile hemen hemen bütünleşmiş bir futbolcusun. Başkalarının aldığı transfer ücretleri falan seni asla ilgilendirmemeli. Ve aynı zamanda da sen takımın kaptanlarından birisin. Örnek olmak durumundaki adamsın. Sana demiyorum ki, git değerinin 100 misli eksiğine G.Saray ile sözleşme imzala. Asla. Ama G.Saray'ın gazetelerde okuduğum kadarıyla sana vermek istediği transfer ücreti az değil. Tabii ki, diğer kulüplerden biraz düşük. Çünkü her kulübün futbolcusu dışarıya transfer olacağı kulüpten daha az transfer ücreti ile kendi kulübünde kalır.’’
UZUN UZUN DÜŞÜN
Gelelim, diğerine Tugay: Ben senin yerinde olsam, Faruk Süren'e telefon eder, randevu alır, G.Saray Spor Kulübü'nün sana önerdiği transfer ücreti karşılığında iki yıllık daha sözleşme imzalarım. Benden sana ağabey tavsiyesi. Bu söylediklerimi, şöyle bir uzun uzun düşün bakalım.