Kadınlar, spor konferansı yerine kokteyli seçtiler

Güncelleme Tarihi:

Kadınlar, spor konferansı yerine kokteyli seçtiler
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2001 00:00


Muharrem AYDIN/İSTANBUL
Haberin Devamı

Tepebaşı'ndaki TÜYAP Fuar Merkezi'nde süren Kadın Bienali'nde önceki gün ‘‘Kadının Spordaki Yeri ve Yaşama Etkileri’’ konulu bir konferans veren FİFA kokartlı kadın futbol hakemi ve öğretim üyesi Dr. Lale Orta'yı dinlemeye yalnızca 3 kişi dinledi. Fuar merkezindeki çok sayıda kadın, önceki panellerde olduğu gibi, Dr. Orta'nın konferansı yerine alt kattaki kokteyli tercih etti.

FİFA kokortlı kadın futbol hakemi, İTÜ Beden Eğitimi Bölümü öğretim görevlisi, Türkiye Uluslararası Milli Olimpiyat Komitesi üyesi Dr. Lale Orta, Türk kadınının sporu sevmediğini söyledi. Tepebaşı'ndaki TÜYAP Fuar Merkezi'nde süren Kadın Bienali'nde önceki gün ‘‘Kadının Spordaki Yeri ve Yaşama Etkileri’’ konulu bir konferans veren Dr. Lale Orta, salonda kendisini yalnızca bienal için Ankara'dan gelen 3 türbanlı kadının dinlemesi üzerine, ‘‘Bu manzara Türkiye'de genel olarak ve kadının spora olan ilgisini çarpıcı bir biçimde gözler önüne seriyor’’ dedi. Bienalin yapıldığı fuar merkezindeki çok sayıda kadının ise önceki panellerde olduğu gibi, Dr. Orta'nın konferansına ilgi göstermeyip alt katta verilen kokteyli tercih ettiği görüldü. Dr. Lale Orta, 1 saatlik konferansı sırasında şu görüşlerini dile getirdi:

YERİMİZ EN ALTTA

Türk kadını spor yapmıyor, sporu sevmiyor ve hayatın diğer alanlarında da kendi sorunlarına sahip çıkmıyor.

Avrupa Konseyi'nin 99 ülke çapında yaptığı bir araştırmaya göre, Türk kadınının dünya sporundaki yeri, Batılı kadınlara oranla çok gerilerde. Dahası, Türk kadınının ülke yönetimindeki oranı yüzde 4.

Spor, ekonomik, sosyal, kültürel ve toplumsal bir kurum. Futbol sadece tek bir ülkede 130 milyar dolar ciro yapabiliyor, 1 milyar insanı televizyonun başına toplayabiliyor.

Spor insanın beden ve ruh sağlığını olumlu yönde etkileyerek güvence altına alıyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 59'uncu maddesinde, devletin toplumun beden ve ruh sağlığını geliştirmek ve sporu geniş kitlelere ulaştırmak gibi bir görevi olduğunu yazıyor, ama gerçekte devlet bu görevini yerine getirmiyor.

Bizde güzelleşmek için spor yapıyorlar

Türkiye'de özellikle çalışan kadınlar sadece ‘‘fiziksel güzelliklerini’’ artırmak, kilo almamak ve sağlık için spor yapıyorlar. Oysa Batılı kadınlar sporu eğlence olarak benimsiyor. Türkiye'de örtünme, evlilik ve boş zamansızlık gibi etkenler kadınların spor yapmasını engelliyor. Çünkü her spor dalının yerleşik uluslarası kuralları var. Türbanlı bir şekilde hakemlik yapamayacağım gibi, mayo giymeyen bir kadın yüzücü de yüzme yarışlarına katılamaz.

Spor yapmayan insanlar, fiziksel kapasite ve yeteneklerinin yüzde 80'ini kaybediyor.

Olimpiyatlar, 8-10 milyar dolarlık cirosuyla, sayısız modern tesisin inşa edilmesiyle, Türkiye'de sporun ve ülkemizin gelişmesi, gençliğin geleceğini garanti altına altına almak açısından inanılmaz bir fırsat.

Kadın sporcu artarsa kötü tezahürat azalır

Dr. Lale Orta, kadınların sporda yerlerini daha fazla alması halinde kötü tezahüratın ve şiddetin azalacağını söyledi. Dr. Orta, kadın hakem olarak yaşadığı bir anısını şu sözlerle aktardı: ‘‘Yozgat'ta bir maç yönetiyordum. Tribündeki Yozgatlı taraftarlar benim kadın olduğunu görünce, ‘Hakem buraya, eller havaya' ve ‘Türkiye seninle gurur duyuyor' diye sloganlar atmaya başladı. Ancak maçın 40'ıncı dakikasında Yozgatsporlu bir futbolcuya kırmızı kart gösterdim. Bunun üzerine Yozgatlı taraftarlar bana ‘O...... hakem' diye bağırmaya başladılar. Ama sahadaki 10 Yozgatsporlu erkek futbolcu tribünlere giderek küfür edilmemesini istedi. Tribünler sustu. Devre arasında Yozgatspor'un teknik direktörü yanıma gelerek, benden özür diledi.’’

Fransa'da 2.5 milyon Türkiye'de 36 bin

Dr. Lale Orta'nın kadın ve spor ilişkisi üzerine verdiği bazı çarpıcı rakamlar şöyle:

65 milyonluk Türkiye'de 372 bin lisanslı (kadın-erkek), 36 bin bayan sporcu var. Bu sayının 222 bini yalnızca futbolcu. Çünkü Türkiye'de spor futbol ile özdeşleşmiş. 58 milyonluk Fransa'da ise 10 milyon lisanslı kadın ve erkek sporcu var. Bunların 2.5 milyonu kadın sporculardan oluşuyor.

Özellikle Güney Amerika ülkelerinden bazı liderler futbolu, toplumu uyutmak için bir araç olarak görseler bile aksine spor bireyi bilinçlendiren bir işlev sergiliyor.

Dünya tarihinde ne zaman savaş çıksa, olimpiyatların yapılmadığını görüyoruz. Bu da sporun dünya barışını olumlu yönde etkilediği gerçeğini pekiştiriyor. Bazen dünya çapında bir liderin ya da bürokratın yapamadığını, küçük bir pinpon topu yapabiliyor.

Cimnastik gibi estetik gerektiren spor dallarında kadınların erkeklere kıyasla daha başarılı olduğu dikkat çekiyor. Futbol ve boks gibi sert spor dallarında bile kadınlar olimpik düzeye ulaşmış durumda. Olimpiyatlara hamile olarak katılan bazı kadın sporcular, bu halleriyle bile madalya kazanmışlardır.

Türkiye, 1936'dan itibaren katılmaya başladığı oplimpiyatlara bugüne kadar yalnızca 36 kadın sporcu göndermiş. Bu sporcular da takım sporları değil, bireysel branşlarda yarışmış. Çünkü Türk sporcular henüz takım sporunda yeterince olimpik olamamış.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!