Kadınlar cinsel güç kaybını saklıyor

Libido istek demektir! Bu güç ve istek sadece erkekler için gerekli değildir.

Libido sözcüğü cinselliği arzulamayı ve karşı cinsle birlikte olma isteğini anlatır. Libidonun temel belirleyicileri hormonlardır. Çevresel şartların, bedensel ve ruhsal sorunların da libido üzerinde az-çok etkisi vardır.

Hormonların özellikle çevresel faktörlerden, ruhsal gelgitlerden, üzüntü, sevinç, heyecan ve streslerden etkilendiği bilinmektedir. Kendinizi iyi hissettiğiniz dönemlerde libidonuzun yükselmesi, üzüntülü zamanlarınızda libidonuzun düşmesi bundandır.

HIZLI HAYAT LİBİDOYU YAVAŞLATIR

Libido azalması "yeni hayat"ın önemli bir problemidir. Libido probleminin erkeklere özel bir sağlık sorunu olduğu sanılır. Erkeklerin kadınlara oranla daha sık libido problemi yaşadıkları doğrudur ama libido azalması-kaybı sorunu kadınlar arasında da hızla yaygınlaşmaktadır.

Kadın libidosu erkeklere oranla daha karmaşık ve farklıdır. Erkekler cinsel olaylarda daha kolay tahrik olmakta, libidolarını yükseltmekte fazla zorlanmamaktadır. Kadınlar güçlü bir libido için sadece sağlıklı bir vücuda değil, sağlıklı bir zihne, güvenli sosyal ortama, olumlu çevresel etkileşime ve spontane seksüel çağrışımlara ihtiyaç duymaktadır. İlişkilerinde ortaya çıkan gelgitler ya da depresyon gibi sağlık sorunları, kadınlarda libido sorununa daha fazla etki yapmaktadır.

KADINLARIN TEDAVİSİ DAHA ZOR

Kadınlarda libido kaybı sorunu çözümlenmesi, erkeklere oranla daha güçtür. Testosteron hormonu düşüklüğü belirlenen kadınlarda, cinsel arzu kaybını gidermede testosteron iyi bir seçenektir. Ne var ki testosteron ile yerine koyma tedavisi günümüzde neredeyse hálá erkeklere özeldir! Kadınlar için belirlenmiş testosteron tedavi kürleri henüz yaygın bir kabul görmemektedir.

Erkeklerin bu hormonu kadınlara oranla 20-30 kat ürettikleri ve libido eksikliği için hormon seviyelerinin çok düşmesi gerektiği dikkate alınarak, kadınların küçük testosteron desteklerinden bile büyük yararlar görebilecekleri düşünülmektedir. Bununla birlikte testosteron kullanımı kadınlarda sorumluluk, bilgi birikimi ve uzmanlık gerektirmektedir. İstenmeyen tüylere, karaciğer fonksiyonlarında bozukluklara ve kolesterol artışına yol açabilecek böyle bir tedavinin başlatılması ciddi bir karardır.

KADINLAR DA VİAGRA İSTİYOR

Erkeklerin cinsel sorunlarına Viagra, Cialis, Levitra ve benzeri ilaçlarla çözüm bulan modern tıptan kadınlar da çözüm beklemektedir. Bir ilaç firması tarafından geliştirilen Intrinsa isimli ürün bu amaçla denenmişse de ilaç Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nden onay alamamıştır. Kadınlara libido sorunlarını çözmede tek alternatif olarak yine testosteron kalıyor. Bu önemli hormonun kullanım zamanı, süresi ve miktarını uzman bir doktorun belirlemesi gerekiyor. Kuzey Amerika Menopoz Derneği, testosteron tedavisinin libido kaybı sorunu yaşayan kadınlarda işe yaradığını ama bunun mümkün olan en düşük dozlarda kullanılması ve tedavi süresinin de 6 ayı geçmemesi gerektiğini söylüyorlar.

Kadınların da erkekler gibi libido problemi yaşabileceklerini bilmelerinde ve bu sorunun çözümü için kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarından yardım istemelerinde fayda var. Düşük dozda testosteron kremlerinin cinsel istek kaybını gidermede sürpriz yararları olabilir. Libido kaybı erkeklere has bir sağlık sorunu değildir. Cinsel sorunlar, özellikle libido kaybı, erkekler kadar kadınları da ilgilendirmektedir. Böyle bir sorununuz varsa saklamayın, geç kalmayın, doktorunuzdan yardım alın.

BESLENME OKULU

Migreniniz varsa

6 Yüksek tuz tüketiminden kaçının. İşlem gören, salamura edilen besinler, paket çorbalar, konserveler, salam, sosis, sucuk, pastırma, salamura ve tütsülenmiş balıklar, soya sosu ve monosodyum glutamattan da (hazır et suyu tabletleri) kaçınılmalıdır.

6 Tramin ve feniletilamin gibi vasküler sistemi etkileyerek ağrılara neden olabilecek kimyasal bileşenleri içeren besinler (Tiramin: Çedar ve İsviçre tipi olgunlaştırılmış peynirler, bakla, fasulye, incir, papaya, avokado ve erik... Feniletilamin: Çay, kahve, çikolata, kolalı içecekler) tüketilmemelidir.

6 Alkol birçok kişide baş ağrısına neden olabilir. İçerisinde damar genişleten histaminler vardır. Alkol alımı sınırlanmalıdır.

Başınız her gün ağrıyorsa

Çoğumuzun zaman zaman başı ağrır. "Hayatım boyunca hiç başım ağrımadı" diyen kaç şanslı kişi çıkar çevremizde? Ancak erişkin kişilerin bir bölümünde bu ağrılar hemen her gün yineler ve günlük yaşamlarını etkilemeye başlar. Ağrılar nedeniyle yaşam kalitesi de düşer. Bu ağrılara "süregen günlük baş ağrıları" diyoruz.

Süregen günlük baş ağrıları, yıllardır migren ya da gerilim baş ağrıları olan kişilerde gelişebilir. Migren veya gerilim baş ağrıları zaman içinde giderek sıklaşarak her gün yinelemeye başlayabilir ya da altta yatan bir başka hastalığa bağlı olarak bu ağrılar ortaya çıkabilir.

Günlük süregen baş ağrılarının nedenleri tam olarak anlaşılabilmiş değildir. Ancak daha önceden migren ya da gerilim baş ağrısı olup, daha sonra ağrıları sıklaşan hastalarda en sık nedenlerin başında "aşırı ağrı kesici kullanımı" gelmektedir. Çalışmalarda hastaların yüzde 30-50’sinde ağrı kesicilerin aşırı kullanımı saptanmıştır. Unutulmaması gereken nokta, "aşırı ağrı kesici kullanımının" yani "ağrı kesici bağımlılığının" çektiğimiz ağrılara bir faydası bulunmayacağıdır.

Eğer depresyonda iseniz ya da uyku bozukluğu ve horlama şikayetiniz varsa, obezseniz ya da aşırı kafein tüketiyorsanız, günlük süregen baş ağrısı açısından riskiniz daha yüksektir.

NE ZAMAN DOKTORA BAŞVURMALISINIZ?

n Eğer haftada 3 kez ya da daha sık ağrınız oluyorsa

n Hemen hemen her gün ağrı kesici kullanıyorsanız

n Ağrı kesicileri önerilen dozların üzerinde kullanıyorsanız

n Ağrınızın özellikleri değişmişse ve yeni ağrılarınız eskilere benzemiyorsa

n Ağrınız giderek daha da artıyorsa

TANI İÇİN BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ YA DA MR ŞART MI?

Baş ağrısı yakınması olan kişilerin çoğu bu yakınmalarının altında çok önemli tıbbi bir problemin olduğu düşüncesi ve endişesi ile doktora başvururlar. Hastaların akıllarına gelen ilk olasılıklar ise beyin tümörü ya da anevrizma dediğimiz damar anormallikleridir. Neyse ki bunlar oldukça seyrek rastladığımız nedenlerdendir. Bu yüzden de tanı için BT ya da MR sıklıkla gerekli değildir.

Eğer tipik migren veya gerilim baş ağrısı ataklarınız var ve nörolojik muayeneniz de normalse, tanı için BT ya da MR çekilmesine ihtiyaç yoktur. Doktorunuz bu konuda sizi yönlendirecektir. Ancak eski ağrılarınızın karakteri değişir, yeni ağrılar eklenirse, ağrı kesiciler ve uygun tedaviye rağmen tedaviye cevap alınamazsa, mutlaka hekiminizi bu konuda bilgilendirmeniz gerekir.

Prof. Dr. Ayşe ALTINTAŞ

DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için:

manager@yasasinhayat.org

Tel: (0212) 236 73 00

Neden olmasın?

Uzun zamandır diyet yapıyorum, ekmek yerine pilav ve makarna kullanabileceğimi biliyorum. Ama verilen miktarlar az geliyor. Bir öğünü sadece makarna tüketerek geçiremez miyim?

Diyete başlayan herkesin ilk terk ettiği yiyecek grubu ekmek ve ekmek yerine geçen (pilav, makarna, patates gibi) yiyeceklerdir. Ekmek grubu, günlük tüketilmesi gereken yiyecekler grubunun başrol oyuncusudur. Bu nedenle öğünlerinizde ekmek ve ekmek grubunu, porsiyon kontrolünü elinizden bırakmayacak şekilde kullanmanızı öneririz. Bir öğünde doya doya makarna yemek isteyebilirsiniz. Bizim önerimiz öğününüzün çeşitliliğini hiçbir zaman bozmamanızdır. İşte size lezzetli bir tarif...

Mercimekli spagetti

(6 kişilik)

(1 porsiyon 250 kalori)

4 15 gram. spagetti erişte

4 2 tatlı kaşığı sıvı yağ

4 Yarım orta boy soğan

4 12 çorba kaşığı haşlanmış yeşil mercimek

4 Yarım çay kaşığı kekik, tuz, kırmızı pul biber

4 1 orta boy doğranmış domates

4 Yarım demet maydanoz

Makarnayı haşlayıp, süzün. Soğan ve sarımsağı yarım çay bardağı su ilave ederek pişirin. Daha sonra sıvı yağı ilave edin. Haşlanmış mercimekleri ve 1 bardak suyu ilave ederek kaynatın. Tuzu, kırmızı biberi ve domatesi ekleyin. Yeniden kaynatın. Üzerine mercimekli sosu ilave edip maydanoz ile süsleyin servis edin.

Diyetisyen Nilüfer BAYRAM

Göbeğim erimiyor!

18 yaşındayım. Sadece göbeğimin erimesi için ne yapabilirim?

Bölgesel zayıflama için akla gelen en etkili ve basit yöntem egzersiz yapmaktır. Diyetlerle göbeğinizi eritmeye çalışırsanız boşu boşuna zaman kaybetmiş olursunuz. Çünkü sadece bir bölgeyi eritebilecek bir yiyecek ya da yiyeceklerden oluşan diyet gibi bir mucize henüz bulunamadı.

Benim size önerim şu olacaktır: Kilo artışız var ise ilk önce bu artışı durdurun ve vücut ağırlığınızı korumaya çalışın. İkinci adım: Hareketsiz bir hayatınız varsa, gününüzün büyük bir kısmı ders çalışarak yani oturarak geçiyorsa, aralara yürüyüşlerden oluşan molalar ekleyin. Karın hareketleri için bir egzersiz uzmanı veya fizyoterapistten yardım isteyin.

Diyetisyen Güneş AYIR
Yazarın Tüm Yazıları