Kadınlar cehennemi

İtiraf edeyim, erkeklerin yüzyıllardır bir noktayı gözden kaçırdığını düşünüyorum.

Haberin Devamı

Öyle bir nokta ki bu, farkına varmak her şeyi değiştirebilir.
Hatta burada tarihin en iddialı komplo teorilerinden birini üretmeye hazırım:
Bu komplo ilk insandan beri saat gibi işliyor ve erkek ırkını son derece soğukkanlı bir şekilde mahvoluşa doğru sürüklüyor.
Kadınlar hep aynı şeyi yapıyor: Biz erkeklerde üstün olduğumuz, onları ezdiğimiz yanılsaması yaratıyor ve bunun uyandırdığı suçluluk duygularından yararlanıyorlar.
Hele suçluluk duymaya meyilli bir erkekseniz, bu tuzağa düşmeniz çok daha kolay. Gerçi değilseniz de buluyorlar suçlu hissettirmenin bir yolunu.
Niye yapıyorlar bunu? Çünkü suçluluk duyan bir insana her şeyi yaptırabilirsiniz.
Araba aldırabilir, tarihi baştan yazdırabilir, hanları hamamları üstünüze geçirtebilirsiniz...

Kadınlar bunu yapmaya tenezzül ediyor çünkü şimdilik üreme konusunda bize ihtiyaçları var.
İnanın bana, günün birinde bunu da kendi aralarında halledecekler ve yalnızca tapınak inşaatlarına taş taşımaya ve konserve açmaya yarayan kölelere dönüşeceğiz.
Kadınlar cehenneminden kaçış mümkün olmayacak.

Haberin Devamı

Feminizmse bana anlamsız geliyor çünkü feministler her kadının zaten bildiği bir şeyi, yani kadının erkekle eşit, hatta ondan daha üstün ve akıllı olduğu gerçeğini tekrarlayıp duruyorlar.
Bu yüzden kadın ırkının en saf, en işini bilmeyen kısmını temsil ediyor bence feministler; çünkü zaten tıkır tıkır işleyen bir şeyi meydan okumaya çevirerek boş yere gerilim yaratıyor, kendi tekerlerine çomak sokuyorlar.
“Ben bilmem, beyim bilir” cümlesindeki şifreyi göremiyorlar çünkü.
Bütün aklı başında kadınların bildiği gibi bu cümlenin gizli anlamı şudur:
“Bunu yanımdaki kıllı yaratığa sorun da sefil hayatının bir değeri olduğunu zannederek sevinsin.”
Bu komplodan kurtulmanın tek bir yolu var beyler:
Kadınların üstünlüğünü derhal kabul etmeliyiz.
Onlarla başa çıkmamızın mümkün olmadığını, dünya aleme ilan etmeliyiz.
Bizden bu kadar akıllı bir hamle beklemedikleri için afallayacaklar, göreceksiniz.

OFODGO: Ahmet Mümtaz Taylan

Nerede sinema varsa, orada OFODGO vardır: Yani “Oynadığı Filmi Olduğundan Daha Güzel Gösteren Oyuncu”.
Mesela Morgan Freeman ya da Anthony Hopkins, en baba OFODGO’larıdır sinema aleminin...
Bu abiler pek çok büyük filmin yanı sıra, aslında o kadar da güzel olmayan sayısız filmde de rol almışlardır. Pek çok tırışka yapım, sırf onlar oynuyor diye adam sırasına geçmiş, hak etmediği hürmeti görmüştür...
Ahmet Mümtaz Taylan da sinemamızın OFODGO’sudur işte: Karizmasıyla pek çok filmi ve diziyi aslında olduğundan daha güzel göstermeyi başarır. Hatta diyebiliriz ki, memlekette OFODGO’luğun kitabı yazılsa, ilk cilt ona ayrılır.
Kanıt mı istiyorsunuz? Çektiğim filmi seyredin, eminim anlarsınız.

İncir  Çekirdeği

Haberin Devamı

Hakkınızda yalanlar söyleyen kişinin güvendiği tek şey vardır: Sizin aynı şeyi asla yapmayacağınızı bilmesi.

Yazarın Tüm Yazıları