İzmir Valisi’ne barış mektubu

SAYIN Vali,Son üç gündür İzmir’de bir gerilim yaşanıyor.

Haberin Devamı

Pazar günü bir tarafta Göztepe-Karşıyaka maçı.

Ve aynı gün diğer tarafta BDP mitingi...

Haklı olarak bir gerilim olmasın diye bu çatışmayı önlemek istediniz.

Maçı önce pazartesiye aldınız. Ama tarihinde ilk kez Göztepe ve Karşıyaka taraftarı birleşti.

Tepki yağdırdılar... Öfke büyüdü.

Şimdi maç pazar 20.00’ye alındı.

Sayın Cahit Kıraç,

Keşke maç gününü hiç değiştirmeseydiniz. Aslında geceye almanız da gerekmezdi.

Çünkü İzmir yalnızca Ege’nin değil, Akdeniz’in de bir kültür ve dostluk kentidir.

İzmir, Ege tarihinin en çılgın ve en yaratıcı çocuğudur.

Heyecanlıdır, dinamiktir, kültürüne, değerlerine, bayrağına bağlıdır.

Ve en önemlisi hoşgörülüdür.

Geçen BDP mitinginde üç-beş kendini bilmez taş attı diye, İzmir’in üzerine atmadık çamur bırakmadılar.

Ve elbette İzmir bunu hak etmedi.

O nedenle lütfen önümüzdeki pazar günü provokasyona zemin olacak ortamları iyi hesaplayın.

Ve en önemlisi polis gücünü, biber gazını kontrol edin.

Zaten tecrübeli bir emniyet müdürünüz var.

Hatırlarsanız, Diyarbakır olaylarında dönemin Valisi Efkan Ala, polisi öfkeli göstericilerle karşı karşıya getirmediği için potansiyel bir faciadan dönülmüştü.

Ala’nın o günkü inisiyatifi toplumsal olaylarda kitle psikolojisini yönetmek açısından tam bir örnektir.

Bakın şu anda 30 yıldır akan kanın, gözyaşının son bulması için, belki de en kritik barış sürecini yaşıyoruz.

Tam demokratik Türkiye’de halkların barış içinde özgürce bir arada yaşmasının manifestosu yazılıyor.

Herkesin inancına, kültürüne, ırkına bakmadan eşit şekilde kendisini ait hissedeceği bir ülkede anayasal vatandaşlık için özgürce tartışılıyor.

Yazıyoruz, konuşuyoruz.

İşte böyle bir barış sürecinde Ege’nin barış kenti, tarihine yakışır bir özgürlük zemini olabilmelidir.

İzmir pazar günü bir özgürlük ve demokrasi festivali sergilerse, bu manzara bütün Türkiye’ye örnek olur.

Umutlarımız yükselir.

O nedenle diyorum ki...

Biber gazının değil, çiçeklerin...

Öfkeli copların değil, şarkıların...

Nefret dolu göstericilerin değil...

Kahkahaların sesiyle parlayan bir İzmir görelim pazar günü...”

 

Yazarın Tüm Yazıları