İzmir’in zeminine büyük gözaltı

HAİTİ’deki felaket, depremi gündeme taşıdı. Norveç merkezli GeoHazards Uluslararası Araştırma ve Eğitim Enstitüsü’nün raporuna göre, İzmir ve İstanbul, dünyada deprem riskinin en büyük olduğu 20 kent arasında. 9’uncu sıradaki İzmir’in deprem haritasını Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Başkanı ve Deprem Araştırma Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Zafer Akçığ ile konuştuk. Merkezin çalışmalarını www.deu.edu.tr/daum adresinden görebilirsiniz.

Haberin Devamı

» İzmir’e kurduğunuz istasyonlarla ne ölçüyorsunuz?
» İzmir’e 16 kuvvetli yer hareketi istasyonu kurduk, devamlı kayıt alıyoruz. Depremleri kaydettiği gibi çıkabilecek kuvveti ölçerek inşaatçılara yapı tasarımında neyle karşılaşacaklarını gösteriyoruz.
» Kaç şiddetindeki depremleri ölçmeyi planlıyorsunuz?
» Hedefimiz 4’ten büyük depremler, ama şansımıza şimdiye kadar 3.9 yakaladık.
» Aman aman iyi şans diyelim..
» Doğru, belki de iyi şans demeliyiz. Bu 16 istasyon olası depremde en büyük ivmeyi ölçerek, hangi bölgede çok hasar olduğunu da gösterecek, ekipler doğru yönlendirilecek. İzmir, Menemen, Aliağa’yı kapsayan farklı çalışmalarımız da var. Buralarda depremi beklemiyor, biz yaratıyoruz.
» Nasıl yani?
» Jeofon denilen yer kulaklıklarını yere koyuyoruz. Ya balyozla ya da Türkiye’deki ilklerden olan hidrolik balyozla yere vuruyoruz. İstediğimiz derinlikteki dalga hızları ve zemin davranışlarını araştırıyoruz. Bunu bin noktada yapınca depreme zeminin vereceği tepkiyi anlayacağız.
» Ne zaman bitecek proje?
» 2011 Ocak ayından önce bitmeyecek.

Haberin Devamı

Tarihte İzmir’de 7 üstü depremler var, körfez içinde tsunami bile olmuş

» İzmir’de faylar kısa, büyük deprem olmaz denir, doğru mu?
» Fayın boyutu ve kırılma miktarına göre ortalama 6,5 şiddetinde deprem olacağı söyleniyor. Ama 2003, 2005 Seferihisar depremleri olana kadar biz oraya fay demiyorduk. Şimdi orada körfezden gelip kuzeye doğru çıkan karakteri farklı bir fay oluşmaya başladı. Mesela İzmir fayı düşey atımlıdır oysa Seferihisar’daki faylar bölgemizde görülmeyen şekilde Kuzey Anadolu Fayı gibi hareket ediyor. Bunlar mutlaka kırığını tamamlar. İzmir Fayı bir yerinden patlar ama Seferihisar’daki faylar güneyden kuzeye kırığını tamamlayacak.
» İzmir’de asla 7 ve üstü deprem olmaz deniyor. Bu doğru mu?
» Hayır. Tarihte İzmir Körfezi’nde tsunami oluşmuş. Tarihsel bilgilere göre bunu görebiliyoruz. Tsunami için 7’nin üzerinde deprem olması gerekiyor.
» Tarihsel kayıtlarda başka neler görüyorsunuz?
» 1688’de İzmir ve Manisa birlikte yıkılmış. O dönem alet olmadığından hasarın boyutuna bakıyoruz. 20 bin ölüden bahsedilmiş. Çok ilginç bunun gibi birkaç depremde daha İzmir ve Manisa birlikte yıkılmış.

Haberin Devamı

Komplo teorilerine inanmayın

» Her deprem sonrası komplo teorileri çıkıyor. Tesla makinesi, yaratılan depremler. Bu mümkün mü?
» Öyle depremler yaratmak için o kadar büyük güç gerekli ki mümkün değil. Dünya zaten hareket halinde. Mesela Kuzey Anadolu Fayı boyunca Anadolu her sene 2,5-3 cm. batı, güney batıya kayıyor. Sıkışma sonucu enerji bir yerde patlıyor. Tüm bu spekülasyonlar anlamsız, itibar etmemek lazım.
» Peki yine halk inanışına göre bunaltıcı havalar deprem havasıdır. Havayla depremin ilgisi var mı gerçekten?
» Havanın yerin 3-5-10 kilometresini etkilemesi mümkün değil.

Seferihisar’da iki gün önce karidesler yok olmuş

» Çok yüksek katlı bir binada oturuyorum. Yüksek binalar daha mı tehlikeli?
» Öyle bir şey yok, zemine bağlı. Dağlık zeminde iki katlı yapı daha tehlikeli, yüksek katlı bina daha güvenli. Bu tamamen rezonansla ilgili. Duyan herkes şaşırıyor ama bilimsel gerçek bu.
» Bir de hayvanların hareketlerine bakarak tahmin yapmaya çalışanlar oluyor..
» Öğrenciyken izlediğim kongrede bir tıp doktoru kuşların hareketini anlatmıştı. Ciddiye almadık. Ama sonra duyduk ki Japonlar deprem tahmini için Tibet Öküzü’nün boyun sallayışını araştırıyor. Hayvanlarla ilgili çalışma yapan bilim adamları var. Seferihisar’da her gün aynı yerden karides avlayan balıkçı, depremden 2 gün önce hiç bulamıyor. Deprem oluyor, bir hafta sonra karidesler aynı yere geliyor. Vatandaşın anlattığı bu. Köpekler de yüksek frekanslı sesleri algılıyor ama çok kısa süre önce.

Haberin Devamı

Büyükşehir belediye binası bile güçlendirilmeli

» Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi ne zaman kuruldu?
» 1999 depreminden sonra boşluk olduğu anlaşıldı, 2000’de kuruldu. 2003’te atamalar yapıldıktan sonra faaliyete geçti. O tarihten beri merkezin müdürüyüm.
» Neler yapıyorsunuz?
» Depremleri izliyoruz. Geçmişi araştırarak gelecek için tahmin yapıyoruz. Depremi önceden belirlemek mümkün değil. Zaten dünyadaki deprem araştırmaları da son 10 yılda şekil değiştirdi.
» Nasıl?
» Depremler izlendiği gibi, kentleşme de araştırmalara girdi. Yani sadece jeofizik, jeoloji değil inşaat, şehir bölge planlama gibi bölümleri de kapsamalıdır. Merkezler tüm bu bölümleri organize eder.
» DAUM yapıların depreme dayanıklılığını da ölçüyor mu?
» Evet. Binaların bugünkü durumlarını, depreme dayanıklılıklarını saptıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi Binası ile Eshot Binası’na bunları yaptık mesela.
» Belediye binası nasıl çıktı?
» Sıkı bir güçlendirmeye ihtiyacı olduğu çıktı.
» Kaç büyüklüğündeki depreme dayanamaz?
» Bunu bilemeyiz. Çünkü depremde süre, mesafe, derinlik gibi çok faktör var.
» Resmi yapılar bile böyleyse kimbilir oturduğumuz apartmanlar ne durumda?
» 99 depreminden sonra çok şey değişti, daha dikkatli yapılar yapıldı. Ama en sağlam binalar 2007’den sonra yapılanlar. Çünkü yönetmelikler o zaman düzeldi.
» Denetlemeler sizce yeterli mi peki?
» 2004’te İstanbul’daki Deprem Sempozyumu’nda denetçiler birbirini suçladı. Bir toplantıda Hüseyin Aslan “Denetleyeni de denetlemeli” demişti, katılıyorum. Odalar ya da resmi kurumlar denetlemeli.

Haberin Devamı

İzmir’in zemini genelde çok kötü, en riskli üç bölge var

» İzmir’in zemini az çok biliniyor mu?
» İzmir’in zemini belli yerler dışında çok kötü. Ama zeminler 100 metrede bile farklıdır, depremlerde bunu görürüz. Yanyana aynı kalitede binalardan biri yıkılır, biri kalır. Bugüne kadar İzmir’de yapılan zemin sondajlarının en fazlası 50 metreydi. Biz 4000 metre sondajla girdik. Proje tamamlanınca nerede nasıl zemin var çok net konuşabileceğiz.
» İzmir’de en riskli bölgeler nereler?
» Şu ana kadarki depremlere göre, Balçova, Manavkuyu, Karşıyaka Mavişehir diyebiliriz.
» Siz nerede oturuyorsunuz?
» Bostanlı Atakent’de oturuyorum. 2005 depreminde de akşam gidip evde uyudum.
» Peki hocam neresi güvenli?  Vatandaş ne yapabilir?
» Binaya güvendikten sonra her yerde oturabilirsiniz. İnceleme için apartman birlikte karar verecek. Bize de başvurabilirler, bu incelemeyi yapan başka yerlere de. 14 daireli bir yapı için en az 8-9 bin TL’ye inceleme yapılıp, apartmanın röntgeni çekiliyor. Radius Projesi’yle İzmir’deki 200 bine yakın binanın gözlemsel envanteri çıkarıldı. Bu sadece başlangıçtı. Şimdi mesela Bayraklı Belediyesi ile önce gözlemsel envanter, sonra ayrıntılı analizle şüphelendiğimiz binaları  ise yakından inceleyeceğiz.

Haberin Devamı

Gerçek bir fay görmek istiyorsanız Asansör’e bakın

» İzmir’de 2005’te de seri depremler olmuştu. Küçükler büyükleri engeller denir, doğru mu?
» Ege ve İzmir’de Marmara’ya göre farklı sistem var. Bizde genellikle küçük ve orta depremler yaygın. Beklenen deprem ortalaması 6,5 deniyor ama 1970’de Gediz’de 7.1 oldu. Tabii küçükler bölgedeki enerjiyi boşaltıyor, ama bu büyük olmayacak anlamına gelmez.
» Zaten bazen hafif şiddet de bile yıkımlar gerçekleşebiliyor.
» Tabii. Dünya standartlarına göre 4,5 – 6,5 arası depremlerde yıkım olmaması gerekiyor. Ama Seferihisar’da 5,9 oldu, Manavkuyu’da 300 apartman hasar gördü. 5,9’da bu olursa, 6,5’ta ne olur kimbilir?
» İzmir içerisinden birkaç fay geçiyor değil mi?
» İzmir Güney Fayı var, Torbalı Fayı var ki o Manisa’ya kadar uzandı. İzmir merkezinde fayın kendisini görebileceğiniz bir yer var; Asansör. Orası düz giderken fayın aşağı inmesi ile oluşmuş. Biz oraya ideal fay aynası deriz.

TARIM MÜSTEŞARI’NDAN TEŞEKKÜR

Geçen hafta Sumer Tömek Bayındır ile yaptığımız söyleşi üzerine Tarım Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları aradı. Tarım konusunun sadece çiftçilere ve köylülere bırakılmaması gerektiğini, kentlerde de öneminin anlaşılması gerektiğini söyledi. İzmir Tarım Grubu’nun ve röportajın bu amaca hizmet ettiğini belirterek teşekkür etti. İzmir’de başlayan bu hareketin, Ankara’dan karşılık bulması beni mutlu etti, sizlerle paylaşmak istedim..

Yazarın Tüm Yazıları