İzmir’den dünyaya açılan bir keman virtüözü Tuncay Yılmaz

Efsanevi kemancı, devlet sanatçısı Ayla Erduran’ın, “Tuncay, büyük bir kemancı ve müzisyen. Arşe tekniği ve hassaslığı olağanüstü. Mozart sonatını harika yorumladıktan sonra, Beethoven ‘Kreutzer’ sonatında final karakterini ve aslında bu sonatı baştan sona bambaşka etkileyici ve çok güzel çaldı. Çok mutlu ve gururluyum” dediği Tuncay Yılmaz ile konser sonrası sohbet ettik.

Kemana küçük yaşta aşkla sarıldım

Türkiye’nin ilk Müzik Müzesi’nde konser vermek sizin için ne ifade ediyor?
İKSEV ve yaratıcısı Filiz Eczacıbaşı Sarper ile çalışmalarım 2006 yılından bugüne dek başarıyla sürüyor. Müziksev açılış konseri için davet edilmek onurdur. Birçok devlet büyüğü, İzmir’li sanatseverler, ailem ve Ayla Erduran’ın huzurunda çalmak çok büyük bir mutluluk oldu…
Müziksev’de birlikte konser verdiğiniz Emre Elivar hakkında neler söyleyeceksiniz?
Emre, harika bir müzisyen ve kendi kuşağının en iyisidir. Bu konserle, onunla beraber çalışmaya başlamaktan son derece mutluyum.
Ailenizdeki ilk müzisyensiniz ve çocukların ilk anda tercih etmedikleri kemana nasıl yöneldiniz?
Ailemin renkli yelpazesi içinde çok takdir ettiğim ve gurur duyduğum şahsiyetler var. Benim müzikal yolculuğum ise çok ilginç başladı. İzmir, çocukluğumda bir Avrupa kasabası idi. Konservatuvarın havası samimi ve sanat doluydu. Keman bölümüne seçilmiştim. İlk yılımda küçük bir çocuktum ve hiçbir şeyin farkında bile değildim. Ancak sonra kemanıma küçük yaşımda ‘aşk ve bilinçle’ sarıldığımı anımsıyorum. Hocalarımın da bana olan inanç, güven ve değerli katkılarını yadsıyamam. Sevgi ve azim her zaman her şeyin önünde geliyor...

Zorlu ve önemli başarılarıma rağmen ilk konser heyecanımı unutamam

Türkiye’nin sayılı keman solistlerinden biri olarak dünyada önemli başarılar kazanmışsınız. İçlerinde sizi en çok heyecanlandıran hangisiydi?
İlk konserim CSO ile Ankara’da gerçekleşmişti ve büyük bir heyecandı. Daha sonraları daha da zorlu başarılar elde etmiş olmama rağmen ‘İlk’lerin tadı hep başka kalıyor. Mesela New York- Carnegie Hall resitalim, hayatımda başka bir dönemin başlangıcıydı. West Virginia Senfoni Orkestrası’yla çaldığım Wieniawski konçertosu, Rudin yönetimindeki Mozart konserlerim (Türkiye ve Rusya’da), bir dünya markası çello solisti Gustav Rivinius’la çaldığım Brahms’ın ikili konçertosu, Dünya Mozart Yılı’nda Ankara’da CSO eşliğinde “Atatürk” anısına çaldığım Mozart… Sofya Filarmoni, Moskova Senfoni ve son olarak solisti olduğum İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde yorumladığım Türk bestecisi Ulvi Cemal Erkin konçertosu gibi sayabileceğim belli başlı konserlerim konser hayatımda iz bırakanlardandır...

Türkiye’de bir ilke imza atmaya hazırlanıyoruz

Şimdiye kadar 4 albüm  çalışmanız olmuş. Albümler biraz da sanatçının müzik yolculuğunu tanımlar bence. Siz müzik yolculuğunuzu nasıl tanımlarsınız?
Benim sanat hayatım 100 metrelik bir koşu değil, sonsuz bir maraton. Bunun bilincinde çalışıyor, sürekli yeni şeyler keşfediyor, araştırıyor, daha iyi ya da ‘başka’ olanı arıyor, kendi kendimi aşmak için devamlı çalışıyorum. Bana göre, kişinin kendi kendisiyle olan yarışı en güzeli... Albümler bugünün kalıcı mirasları. Bu yüzden, birçok canlı konser kaydım gün yüzüne henüz çıkmadı. Mükemmelistim. Kayıt meselesi uzun soluklu bir projedir. Raflardaki kayıtlarımla değerli otoriteler ve müzikseverler tarafından beğenildiği ve sevildikleri için gurur duyuyorum. Bundan sonraki yıllarda, yeni kayıt çalışmalarım ve ilgili projeler için motive ve heyecanlıyım...
Yeni çalışmalarınız ve gelecek konserlerinizden bahseder misiniz?
Yeni kayıt projelerinin dışında, gelecek sezon Türkiye’de bir ‘ilk’ olacak uzun soluklu ve bir 21.yüzyıl projesine imza atmaya hazırlanıyoruz şu günlerde. Çalışmalarımız bu yönde çok yoğunlaştı. Bu sürprizi yakında kamuoyuna duyuracağız…
Ayrıca yurt dışıyla ilgili solo konserlerim, resital ve oda müziği projelerim yoğunlaşacak. Mesela Erkin’in konçertosunu yurt dışında çalmaya başlayacağım...

Kimdir?

Tuncay YILMAZ, Devlet Solist Sanatçısı
İzmir’de doğan Tuncay Yılmaz, çocukken İzmir’de başladığı ve Ankara Devlet Konservatuvarı’nda devam ettiği yüksek keman eğitimini birincilikle tamamladı. Solist olarak ilk konserini öğrenciyken Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası eşliğinde Hindemith’in Keman Konçertosu’nu Türkiye’de ilk kez yorumlayarak gerçekleştirdi. Lisans üstü eğitimine Alman Devlet Bursu (DAAD) ile Almanya’da devam eden Yılmaz, Freiburg ve Saarland yüksek müzik okullarında solistlik sınıflarına kabul edildi. Bu ülkede “Sanatta Yeterlilik” ve “Solist” diplomaları aldı. Avrupa’daki öğrenim yıllarında Almanya Louis Spohr Keman Yarışması’nda “En iyi Schumann Yorumcusu” ödülünü, Dünya Mozart Yılı’nda Mozart’ın 5. Keman Konçertosu yorumundan dolayı Saarland Üniversitesi “Mozart Özel Ödülü” kazandı. İsviçre-Tibor Varga ve Berlin-Mendelssohn yarışmalarında finalist oldu. Aralarında Sofya Filarmoni, Moskova Senfoni, Stuttgart Oda, Moskova Musica Viva Oda, Saarland Radyo Senfoni, BBC Concer, West Virginia Symphony ve Tüm Türk senfonilerinin de  bulunduğu, bir çok orkestra eşliğinde konserler verdi. İdil Biret, Gustav Rivinius, Alexander Rudin, Wolfgang Emanuel Schmidt, Jiri Barta, Ludmil Angelov, Wolfram Schmitt Leonardy, Tedi Papavrami gibi ünlü müzisyenlerle çaldı. Dünya basını ondan, “Kemanın genç prensi”, “Sofistike bir solist kemancı” diye söz etti.
Repertuvarında Bartok, Brahms, Beethoven, Berg, Erkin, Mendelssohn, Bruch, Wieniawski ve Mozart gibi önemli konçertolar ve bir çok keman / piyano sonatları olan sanatçının ilk CD’si New York’ta kaydedildi (Elgar, Franck Sonatları, 1999 ). İkinci CD olarak “Mozart 2006” ve piyanist Markham ile kaydettiği son albüm çalışması olan “Rosepage” ise kısa süre önce raflardaki yerini aldı. 1996 yılından beri “T.C. Kültür Bakanlığı Keman Solist Sanatçısı” olan Yılmaz, İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nda “Uluslararası Keman Ustalık Sınıfı”nı başlatmış ve burada dersler de vermektedir. Yılmaz, Giuseppe Marconcini - 1827 yapımı kemanıyla çalmaktadır.