İzmir’de çalışmaya ikna etmek çok mu zor?

İZMİR’in yeni üniversitelerinden Gediz’in Genel Sekreteri Adil Yeşildal, geçen gün ilginç bir şey söyledi.

Haberin Devamı

“Üniversitemizin kadrosunu kurarken genç ve gelecek vaat eden bir eğitim kadrosunu tercih ettik. Ama istedik ki, bu isimlerin yanına dünya çapında isim yapmış hocalarımız da olsun. Bazı öğretim görevlileri bu tekliflerimizi kabul etti, bazıları için hala çaba sarfediyoruz. Bu söylediklerim sadece bizim üniversitemiz için geçerli değil. İzmir’deki tüm üniversiteler isim yapmış hocaları ikna ederken zorlanıyor. Oysa, İzmir ve çevresi bir bilim insanı için bulunmaz fırsatlar sunuyor. İstanbul ve Ankara’nın uluslararası bağlantıları hala cazip ve sosyal hayat çok daha zengin... Teklif götürdüğümüz hocalar bu ilişkilerle beslendiklerini ve İzmir’e gelirlerse bunların kesilebileceğini düşünüyorlar...”
Adil Yeşildal’dan işittiğim bu sözleri birçok kişiden duydum.
Kaldı ki; sadece eğitim sektörünü ilgilendiren bir konu da değil bu...
Büyüyen firmalar, markalaşma yolunda adım atanlar bünyelerine üst düzey yöneticiler katmak istiyor.
Gayet normal...
Ama özellikle, İstanbul’dan gelecek yöneticileri ikna ederken bu kuruluşlar çok zorlanıyorlar.
Belki de çoğu zaman ikna edemiyorlar.
O yüzden...
İzmir’in yeni şeyler söylemesi gerekir.
E, söyleyeceği sözlerin de ikna edici olması şart...
***
Yeri gelmişken Gediz’le ilgili bir iki bilgi de vereyim.
Gediz Üniversitesi’nin şu an 387 öğrencisi var, dört yıl içinde bu sayının 5 bin 500 olması hedefleniyor. Bunun için her türlü alt yapı yatırımı tamamlanmış durumda. Seyrek’teki arazi 32 dönümlük bir kampüs...
Şu an Çankaya’da bulunan bina “Sürekli Eğitim Merkezi” olarak kalacak, yani hazırlık sınıfı ve özel projeler burada yapılacak.
Daha da önemlisi Gediz Üniversitesi, Çiğli’de 44 dönümlük yeni bir arazi edinmiş.
Emekli öğretmen Hatice Bahriye Yağcı bu araziyi bağışlamış.
Çiğli’nin tam ortasındaki bu alanda da Tıp Fakültesi kurulması planlanıyor.
Tıp Fakültesi için YÖK’le görüşmeler başlatılmış.
Şu anki öğretim kadrosu 55 kişi, tıp hariç ilk planda hedeflenen sayı 200.
İzmir’in geleceğinde iki sektörün öne çıkacağını düşünüyorum.
Bunlardan biri eğitim, diğeri sağlık...
Ama İzmir bu iki sektörde de farklılaşmak zorunda...
Örneğin Gediz, tıp fakültesi yapabilir ama hastaneyi özel birkaç konuda ihtisaslaştırabilir.
Üniversiteler geleceğin mesleklerine uygun eğitimler verebilir.
En başa dönüyorum.
Gediz Üniversitesi Genel Sekreteri Adil Yeşildal’dan sözlerine...
İzmir’in her konuda, her alanda insanları ikna edebilecek yönleri, avantajları var. Ama...
İstanbul finansın, Ankara siyasetin başkenti olduğuna göre, İzmir’in de yeni dünyaya farklı bir auradan seslenmesi gerekmez mi?

Haberin Devamı

Adı konmamış dostluk zirvesi

Haberin Devamı

GAZETECİLERİ aynı gün, aynı saatte bir yerde toplamak hiç de kolay değildir. Ama oldu... Cuma ve cumartesi günleri İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ne üye olan gazetecilerin çoğu Kuşadası’nda bir araya geldi.
Başkan Atilla Sertel’den öğrendim.
Benzer bir toplantı tam 20 yıl önce yapılmış.
20 yıl bir nesil demek...
Yılda en azından bir kere gazeteci dostları bir arada görmek bana da iyi geldi.
Koridorlarda kulis değil, sohbet yapıldı.
Eski günler anıldı, dostluklar tazelendi.
Ben..
Her meslekte olduğu gibi gazetecilikte de rekabeti normal karşılıyorum. Her gazeteci haberinin daha okunmasını, konuşulmasını isteyecektir.
Hayat devam ettiği sürece, haber de olacaktır, haber oldukça da rekabet artacaktır.
Ama bu haber yarışı; dayanışmayı, zaman zaman bir araya gelmeyi, gerektiğinde ortak hareket etmeyi engellememelidir.
Hafta sonu Kuşadası’nda adı konmamış bir zirve yapıldı bence...
Gazetecilerin dostluk zirvesi...
Gerçekten özlemiştik.
Teşekkürler Başkan Atilla Sertel, teşekkürler tüm meslektaşlarım...

Yazarın Tüm Yazıları