İstanbul'un ortasında susturuculu iki infaz

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

9 milyon nüfuslu dünya kenti İstanbul'da geçen hafta sonu yaşanan çifte infaz kaç kişinin dikkatini çekti acaba?

Gelin birlikte hafıza tazeleyelim...

Avcılar Denizköşkler Mahallesi, Karaman Sokak 19 numaralı apartmanın üçüncü katında altı aydır oturan İranlı Muzaffer Muhammed Nezdah ile eşi Halime Nezdah saat 12.30'da yanlarına 7 yaşındaki oğullarını alarak sokağa çıktılar. İranlı konukları Ekrem Abdullahi ise evde kaldı.

Karı-koca çocuğu okula bıraktıktan sonra ayrıldı. Muzaffer Muhammed Nezdah (35) eve dönerken, eşi Halime Nezdah perdeciye uğradı. Muzaffer Muhammed Nezdah'tan sonra eve iş arkadaşı Metin Yalınkaya da (39) geldi.

Halime Nezdah saat 18.30'da eve döndü, ışıkların yanmıyor olmasından kuşkulandı. Anahtarıyla kapıyı açınca yerde kanları gördü. Eve giremedi, korkuyla Kumburgaz'daki akrabalarına kaçtı.

Gece saat 22.00'de polislerle birlikte eve döndü. Eşinin ve Metin Yalınkaya'nın cesetleri ile karşılaştı. Konukları Ekrem Abdullahi (23) kayıplara karışmıştı.

* * *

Olay yerindeki ilk incelemede 10 adet boş kovan bulundu. Ancak komşular tek el bile silah sesi duymamıştı. Demek ki katil susturucu kullanmıştı.

Dahası her iki kurbanın da kol ve bacaklarında mermi yarası vardı. Polise göre, önce kol ve bacaklara ateş edilerek işkence yapılmış, son kurşunlar kafaya sıkılmıştı.

Muzaffer Muhammed Nezdah ile Metin Yalınkaya'nın Yüksekova'da hayvancılıkla uğraşıyor olmaları, akıllara Güneydoğu bağlantısını getirdi.

PKK infazı ihtimali araştırıldı.

* * *

Oysa Hürriyet Polis Adliye Servisi'ne ertesi gün ulaşan bilgiler polis soruşturmasının yön değiştirdiğini gösterdi. İstanbul Polisi, çifte infazda uyuşturucu bağlantısı aramaya başladı.

Çünkü Muzaffer Muhammed Nezdah'ın, kuyumculuk yaptığı, İran Urumiye kentinde uyuşturucu suçundan cezaevinde yattığı, iki yıl önce firar ederek Türkiye'ye kaçtığı ortaya çıktı.

Olaydaki ikinci kurban Metin Yalınkaya'nın 1990 yılında Bulgaristan'da 15 kilo eroin ile yakalandığı ve hapis yattığı anlaşıldı.

* * *

İşte size terörü andıran ama uyuşturucu hesaplaşması yüzünden işlenmiş olması ihtimali çok yüksek iki cinayet...

Uzman tahminlere göre Türkiye üstünden yılda 10-15 milyar dolarlık uyuşturucu geçiyor. Bu paranın yüzde 10'u Türkiye'de kalsa 1.5 milyar dolar eder. Ve 1.5 milyar dolar için çok cana kıyılır.

Zaten dikkat ettiyseniz, poliste, mafyada ve hatta PKK'da bile uyuşturucu ekseninde yeni örgütlenmeler göze çarpıyor.

Türkiye'yi bir yıldır uğraştıran Susurluk skandalında en ağır itham, ‘‘Devlet içindeki çetenin PKK'ya yardım eden uyuşturucu kaçakçılarından haraç istediği’’ yolunda değil mi?

Türkiye kumarhaneleri kapatarak ilk kara deliği tıkadı. Şimdi aynı titizliği uyuşturucu kaçakçılığında göstermeli...

Yoksa bayrağı şırıngalı narko-devlet damgasını yemekten kurtulamaz.

Yazarın Tüm Yazıları