İsmet Solak: Geleceğe bakalım






İsmet SOLAK
Haberin Devamı

FP kapatıldı. Keşke açık kalsaydı... Ciddi söylüyorum... Kapatma kararını hukuken doğru buluyorum. Ama ülkemin çıkarı için, FP'nin açık kalmasını tercih ediyorum. Çünkü bunlar değişmez!

FP'nin kapatıldığı gece Erbakan için, ‘‘İşte ordu, işte komutan’’ diye saatlerce tempo tutulmadı mı? Hangi ordu? Komutan kim? Kiminle savaşacak?

Bizim enteller bu sakat anlayışı demokrasinin neresine yerleştiriyor?

Peki, ‘‘Demokrasi benim için amaç değil araçtır’’ diyen birinin kuracağı yeni (!) parti, ‘‘Laik cumhuriyete aykırı’’ düştükleri için kapatılan 4 eski partiden farklı mı olacak? MNP, MSP, RP, FP'nin başında ve perde arkasında hep o vardı! Yasaları ve Anayasa'yı sürekli demokrasi adına çiğnemedi mi?

Asıl ders 28 Şubat'ta verilmişti. Son kapatma kararında, bu gerçeği bir kez daha gördüler. Türkiye Cumhuriyeti, laik devlet yapısını raydan çıkaran kişi ve kuruluşlara kol kanat germez, geremez. Demokrasi takıyye yapanlarla değil, demokrasiye yürekten inananlarla paylaşılır. Haksız mıyım?

FP geride kaldı. Biz ileriye, yakın geleceğe bakalım.

* * *

Hafta sonu CHP Kurultayı var. Başkent afişlerle donatılıyor:

‘‘Artık seçenek CHP! İktidar Kurultayı.’’

Hadi hayırlısı.. Deniz Bey rakipsiz görünüyor.

Fakat Ertuğrul Günay da çok iddialı konuşuyor. Önceki gün aradı:

‘‘Siyaset tıkandı, CHP dağılıyor deniyor. Bütün bunların hıncı çıkacak. CHP delegesi, halkın gördüğünü görmüyor, duymuyor mu? Devrime hazırlanın. Devrimleri hep CHP yapmıştır. Temmuz 1'de biz Deniz Baykal'ı değiştirelim, ağustos sonunda da Mesut Yılmaz yıkılacaktır.’’

Edirne eski milletvekili Erdal Kalkan da müthiş destek veriyor:

‘‘Göreceksiniz, biz Deniz Bey'i bu kurultayda devireceğiz.’’

Kırklareli'den yaşlıca bir dostumuz Erdal'a baktı baktı, şöyle dedi:

‘‘Ne dersin be! Bunu yap gözlerini değil, ellerini öperim senin be!’’

Ben sonucu böyle göremiyorum. Bir ay kadar önce İzmir'de de, ‘‘ Bizim 48 delegemiz var, 30'u Deniz Bey'e karşı oy kullanacak’’ diyen dostlar olmuştu. Bana abartılı geldi. Deniz Bey, gittiği yoldan şaşmıyor. CHP'den istifalar yürek yakarken, o CHP'nin yenileşip kavgalı görünümden arındığını söylüyor:

‘‘CHP iç çekişmeleri, sürekli kavga eder görüntüsünü bu kurultayda sona erderip iktidar yürüyüşüne başlayacaktır. Çünkü, CHP'nin iddiası vardır.’’

Yakın çevresine, ‘‘Beni artık örgüt işleriyle yormayın, sadece siyaset yapmak istiyorum. Halkın içine gireceğim’’ dediğini duydum. Zaten, Deniz Bey kurultayı aldığında, sanırım yakın çevresinin çok değiştiğini görecek.

Geçen gün telefon etti. Siyaset konuşmadık. Ortak acılarımız vardı:

‘‘Geçmiş olsun, geciktim ama Antalya'da üç arkadaşın cenazesi vardı.’’

Deniz Bey, benim de yakın dostum olan, trafik kazasında yitirdiğimiz CHP eski il başkanı Çetin Kaya ve iki arkadaşının cenazelerine katılmıştı.

Trabzon'da da gönül dostum, arkadaşım Orhan Kaynar toprağa verildi. Bu törenlere maalesef gidemedim. Tümü, ışık içinde yatsınlar...

Haftanın en acı olayları, bu ölümler ve Tütün Yasası'nın çıkmasıydı.

(Yeni oluşumlarla ilgili gelişmeleri kurultay sonrasına bırakıyorum.)

* * *

Tartışmalı DSP Kurultayı'ndan iki not. Afyon milletvekili Gaffar Yakın, DSP adayı olmadan ANAP'tan istifa ettiğine dair bir belge yolladı. Samsun milletvekili Tarık Cengiz ise belgelerle karşıma geçti:

‘‘Ben ANAP'lı olmadım. CHP'liydim, Ecevit'le DSP'li oldum. Zaten Mustafa Kemal Palaoğlu benim dayımdır, sağda olmama asla imkan olamaz.’’

Belgeye ne gerek var Tarık kardeş? Palaoğlu referansı bizlere yeterdi!

Yazarın Tüm Yazıları