İsmet Solak: Çevik Paşa ile dobra dobra

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

Çevik Bir Paşa, emekli olduktan sonra ilk kez Ankara Kulisi'nin konuğu oldu. Dün, NTV'de çekim yaptık. İstanbul'da NTV Program Editörü İpek Sabuncu çekim öncesi ikimizi kahve sohbetiyle ağırladı.

Çekim başladı ve kamuoyu neyi merak ediyorsa her şeyi Çevik Paşa'ya sordum. Çevik Paşa da dobra dobra yanıtlar verdi.

Önce, ‘‘Depremde Gölcük'te göçük altında kaldığınız haberi yayıldı. Bundan nasıl etkilendiniz?’’ diye sordum:

‘‘Vilayette bu haberi duymamıştım. Daha sonra söylediler. Çeşitli yerlerde bu suali yaşamaya başlayınca etkilenmeye başladım. Ama bizde bir deyim vardır, böyle söylentiler çıkarılanların ömrü uzar derler, inşallah bizim de ömrümüz uzar.’’

Herkesin merak ettiği soruyu yönelttim:

- 28 Şubat sürecinde en kritik nokta neydi? Siz o süreçte TSK adına öne çıkan bir komutandınız.

Çevik Paşa, çok net yanıtladı:

‘‘Türk Silahlı Kuvvetleri bir bütün olarak görev yapmıştır. Bunun kişisel yanı yoktur. TSK'ya Anayasa tarafından ve İç Hizmet Kanunu'yla verilen görev yerine getirilmiştir. Bu İç Hizmet Kanunu parlamentodan onaylanan bir görevdir. TSK'ya cumhuriyeti koruma ve kollama görevi verilmiştir. TSK bu görevi yapmıştır. Ben askeri komuta kontrol zinciri içinde görev yaptım. Makamımın icap ettirdiği görevleri yerine getirdim. Dolayısıyla, bütün görev TSK tarafından yapılmıştır.’’

SİNCAN'A TANK

- En kritik an neydi paşam? Sincan'a giden tanklar mı?

‘‘Bu görevi yaparken bir strateji izlenmesi icap ediyordu. Bu strateji bütün komutanlarımızın görüşleri çerçevesinde uygulandı. Tekrar altını çizerek söylüyorum, Anayasa'nın ve İç Hizmet Kanunu'nun bize verdiği görev yerine getirilmiştir. O zamanki şartlar onu icap ettirdiği için TSK'da en kıdemsiz erinden en kıdemlisine kadar görev yerine getirilmiştir.’’

- En kritik an Sincan'a giden tanklar mı yoksa hükümetin istifa etmemekte direnmesi mi idi?

‘‘En kritik an diye bir şey yok. İzlenen bir strateji var.’’

Çevik Paşa'ya, ‘sivil hayata’ alışıp alışamadığını sordum:

‘‘Sivil hayata alışıyorum. Şöyle alışıyorum, bir kere spor olarak zaten alışıktım, sürekli spor yapıyorum. Hatta, o kadar çok değişik yerlerde bu imkánım var ki, belli belirsiz saatlerde spora gittiğim için, gece de fazla geziyorum, evde hanım bana kızıyor olabilir.’’

- Siyaseti düşünüyor musunuz?

‘‘Şu anda siyaseti düşünmüyorum. Ama, tecrübelerimi çok yetenekli olan gençlerimize aktarmak için yeni projelerim var. Çeşitli yerlerde konuşmalar yaparak, konferanslar vererek bunu yapmaya başladım bile. Ben, tabiatım icabıyla öyle köşeye çekilecek bir insan değilim. Bu hareketli yaşam tarzım devam edecek.’’

Çevik Paşa ile 20. yüzyılda biriken sorunları ve 21. yüzyıla geçerken Türkiye'nin önündeki imkánları konuştuk.

TERÖR VE İRTİCA

Terör ve irtica tehlikeleri arasında ayırım yapmıyor:

‘‘İkisi de büyük tehlikedir. Bu tehlikelere karşı uyanık olmalıyız. TSK, teröre karşı büyük başarılar elde etmiştir. Şimdi o bölgede başta spor olmak üzere gençlere yeni imkánlar yaratmalıyız. İrtica tehlikesine karşı da daima tetikte olunacaktır. Zaten, komutanlar da bunu ifade ediyor.’’

Çevik Paşa'dan son bir söz:

‘‘Türkiye; Avrasya içinde, yani Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya ve Ortadoğu arasında parlayan bir yıldızdır. Türkiye, 21. yüzyılda daha da ileriye gidecektir, kimsenin kuşkusu olmasın.’’

Bu program bugün 12.05'te NTV'de yayınlanacak.



Yazarın Tüm Yazıları