İsmail Cem'in ilk sınavı

Sedat ERGİN
Haberin Devamı

Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Türk kamuoyuna yaptığı aksi yöndeki beyanlara rağmen uygulamaya soktuğu büyükelçi kararnamesi ile bakanlıktaki ilk önemli personel tasarrufunu gerçekleştirmiş bulunuyor.

Yaklaşık otuz dolayında büyükelçiyi kapsayan bu kararnamenin tartışma yaratması kaçınılmaz. Büyükelçi kararnamelerinin herkesi memnun ettiğine bugüne dek pek rastlanmış değil.

Kararname, bakanlığın yeni üst yönetiminin şekillenmesiyle de iç içe geçiyor. İsmail Cem'in Dışişleri Müsteşarlığı makamı için büyük hassasiyet gösterdiği, Başbakan Mesut Yılmaz tarafından bu konuda yapılan ricayı geri çevirmesinden anlaşılıyor.

Cem'in tercihi, merkezde Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Korkmaz Haktanır üzerinde şekillenmiştir. Haktanır, mesleğin saygınlığını ön planda tutan, bakanlık geleneklerine sadık, titiz ve seçkin bir diplomat olarak tanınmaktadır ve koltuğunu dolduracaktır.

* * *

Müsteşar yardımcılıklarına yapılan atamalar da liyakat faktörü dikkate alınarak, bakanlık içinde konsensüs yaratan isimler arasından seçildiğinden olumlu karşılanmalıdır.

Bununla birlikte, Atina'dan merkeze çağrılan Büyükelçi Ümit Pamir'in yeni ekipte herhangi bir şekilde görevlendirilmemesi dikkat çekicidir. Pamir, mesleki hasletleri açısından bakanlıkta üzerinde konsensüs bulunan nadir isimlerden biri. İsmail Cem, Pamir'in görev dışı kalmasını bakanlık kamuoyuna izah etmekte zorlanacaktır.

Cem, geçen haftaki açıklamasında ‘‘hizmetin gerektirdiği objektif ölçülerden'' söz ediyor. Ancak, kararnamede bu ölçülere uymayan bazı durumlara da rastlanabiliyor. Örneğin, Müsteşar Yardımcısı Temel İskit ve Amerika Genel Müdürü Ergün Pelit'in durumları...

Bir de, kararnamede unutulan iki diplomattan söz etmek gerekiyor: Kudüs Gecesi krizi üzerine İran Büyükelçisi'nin Ankara'dan gönderilmesiyle birlikte merkeze alınan Tahran Büyükelçisi Osman Korutürk ile Libya Lideri Kaddafi'yi protesto etmek üzere merkeze çekilen Trablus Büyükelçisi Ateş Balkan...

* * *

Bu iki diplomatın yeniden dış göreve gönderilmeleri, gerek İran'daki rejime, gerek Türkiye'ye hakaret etmeyi alışkanlık haline getiren Libya Lideri Kaddafi'ye anlamlı bir yanıt olurdu. Türkiye, büyükelçilerine sahip çıktığını her iki ülkeye de göstermiş olurdu.

İsmail Cem, Dışişleri Bakanlığı'nı oldukça sıkıntılı bir döneminde devralmıştır. Cem, Hikmet Çetin ile Prof. Mümtaz Soysal arasında 27 Temmuz 1994 tarihinde gerçekleşen görev değişikliğinden sonraki 3 yıl içinde bu makama gelen sekizinci dışişleri bakanıdır.

Refahyol döneminde dış politika alanında yaşanan kargaşa ve Tansu Çiller'in bakanlığının yarattığı sıkıntılar da eklendiğinde, Dışişleri, geçen bir yıl içinde tarihinin en sancılı dönemlerinden birini yaşamıştır.

Şimdi bu sancılı dönemi geride bırakarak, bakanlığı iç huzura kavuşturma zamanı. İsmail Cem, Dışişleri'nin çözülmeye yüz tutan geleneklerine sahip çıkmak ve bakanlığın saygınlığını yeniden ön plana çıkarmak görevi ile karşı karşıya.

Yazarın Tüm Yazıları