İnsanlar aldatılmak ister...

Olsaydı; şüphesiz bugün insanlık, çok farklı ve değişik dinlere sahip olacaktı.

Diyelim ki o sabah ‘‘Dün gece Efendimize gelen kutsal emri açıklıyoruz’’ üst başlığının altında, sekiz sütuna şu haberi okuyacaktı inananlar:

‘‘Aşk serbest...’’

İnananlar mutlu mutlu haberin arkasını ‘‘Devam’’da okurken, elbette iki kişi saçını başını yolacaktı:

Yukarda Cebrail (as) ile aşağıda Peygamberi (sav)...

Muhtemelen İsa'nın havarileri Basın Konseyi'ne başvurup kilisede ‘‘Cino cino lup lup dansı yapılır’’ haberinin asılsız olduğunu bildirirken, bizim alimlerimiz ise ‘‘Cola ve hamburger orucu bozmaz’’ haberinin gerçekleri yansıtmadığını ileri süreceklerdi.

Tam o sırada paparazziler kutsal kitaplarda adı geçen hurilerin ‘‘kiminle çıktıklarını’’ uydururlar mıydı, bilemem.

Neyse ki o zamanlar bizim medya yoktu...

*

Medya, farklı bir dünya yaratarak yaşamımızı etkiliyor.

Bakın; The New York Times'ın muhabiri Jayson Blair'in yalan haber yazma rekoru, ona başarı getiriverdi.

Newsweek Dergisi'nde kapak oldu.

Haberleri doğru olsaydı, olmayacaktı.

Daha önceden bir öykü size:

Gazetenin Washington muhabirinin yazdığı ‘‘Senato'da seks partisi’’, ‘‘Uzaylılar geldi’’, ‘‘Başkan nöbetçiyi becerdi’’ gibi haberler kamuoyunu ayağa kaldırmıştı.

Ancak bütün haberlerin uydurma olduğu anlaşıldı ve muhabir kovuldu.

O da rakip gazetede çok daha yüksek ücretle ve daha büyük bir ilgiyle işe başladı, köşesinin adı şöyleydi:

‘‘Kovulmasaydım, daha neler uyduracaktım...’’

*

Acaba insanlar aldatılmak mı istiyorlar?

Hiç olmazsa aldatılarak avunmak bir tür mutluluk yolu mu?.

İstemiyorsa; niçin anahtar deliğinden bakmaya bayılıyorlar, niçin densiz-aptalca programlar reyting rekoru kırıyor?

İşte:

İnsanlar sürünürken, yoksul kitleler acı çekerken ve ortada fol yok yumurta yokken...

Diyelim ki ‘‘AKP merkeze kaydı’’, ‘‘Tayyip'ten dev adım’’, ‘‘Ekonomi ne kadar da düzeldi’’, ‘‘Kasımpaşalı çağdaş lider’’ haberleri niçin okunuyor?

Aldatılmak tam bize göre mi?...