IMF hukuka müdahale ediyor kimsenin sesi çıkmıyor

TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) ile Kentbank'ın eski sahibi Mustafa Süzer arasında ipler giderek daha da geriliyor.Danıştay'dan lehine çıkan kararlarla eli güçlenen Süzer, "Kentbank'ımı istiyorum" diye meydan okudukça, TMSF de, BDDK'nın el koyma işleminin haklılığını yeniden kanıtlamaya çalışıyor.TMSF'nin, "Hakim ortak Kentbank'ın parasını diğer bankası Atlas Yatırım üzerinden kullanmış. Onu haklı çıkaran belgelerde şüpheler var" tezi, Süzer'i kızdırıyor: "Bütün belgeleri Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu'nda çürütüldü. BDDK'nın Kentbank'a haksız el koyduğu, benim haklı olduğum ortada. Danıştay'ın kararını sulandırmaya çalışıyorlar. Hukuka saygılı olsunlar."Süzer, arada sözü Arnavutluk'taki bankasına getiriyor: "Arnavutluk'taki bankamı Ahmet Çalık-Şekerbank ortaklığına satıyorlardı. Danıştay kararları lehimize çıkınca, oradaki satış durdu. Sanıyorum TMSF o işe de bozuldu."Süzer'e, "TMSF, sizin haklılığınızı çürütecek bazı belgelere yeni yeni ulaşıyor. Ayrıca, sizin bir avukatınızın aynı dönemde TMSF'nin de avukatı olduğu yolunda bilgiler var" hatırlatması yapıyorum, iyice sinirleniyor:"Ellerindeki belgeleri döksünler ortaya. Avukatın adını açıklasınlar."Süzer, durup durup yineliyor: "Danıştay'ın yüce kurulunun verdiği kararı beğenmiyorlar. Karar işlerine gelmiyor..."Danıştay kararının ilk adımında, bankasını istemekteki kararsızlığını hatırlıyorum Süzer'in, ona da yanıt veriyor: "Ben 'Kentbank'ı istemiyorum' desem Danıştay'a saygısızlık etmiş olurum. Bana, 'Madem bankanı istemiyordun, neden bizi uğraştırdın' demezler mi? Kentbank'a haksız el koydular. Atlas Yatırım'ı da haksız kapattılar."Süzer, daha sonra sözü Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) 7'inci gözden geçirme raporuna getiriyor:"Bakın IMF raporda ne demiş: 'El konulan bankaların eski patronları tarafından açılan davalar, bankacılık reformu için tehdit oluşturuyor. Eski banka sahiplerinin davaları kazanması halinde bankacılık reformundaki ilerleme ciddi biçimde baltalanır.' Bu, IMF'nin Danıştay kararına müdahale etmesi demektir. IMF, Danıştay kararına dil uzatıyor, kimseden ses çıkmıyor."Süzer, Danıştay'dan yakında son vizeyi de alınca kendisi açısından durumun Kentbank'a el konulması öncesine döndürülmesini istiyor, sonra da soruyor:"Bankamı geri vermemeye çalışıyorlar. Merak ediyorum nasıl vermeyecekler?.."Ben de merak ediyorum, Kentbank Süzer'e nasıl geri dönecek?İki sorunun da yanıtı çok zor...Süper Lig'in adı 30 milyon dolar eder miBÜYÜK takımlar, özellikle de Fenerbahçe, naklen yayın ihalesinin bittiği andan beri itiraz ediyor: "Naklen yayın hakkı çok ucuza gitti. Hesaplarımız altüst oldu. Bu yüzden yatırımcılarımıza verdiğimiz sözü tutamayacağız."Onların bu eleştirilerine Digiturk yönetimi, "Biz bu şekliyle bile gücümüzü aştık. Daha çok para ödeyen bulup, ihaleyi ona verselerdi" yanıtı veriyor.Bu durumda Futbol Federasyonu, yeni gelir arayışına giriyor. Daha önce denediği Süper Lig'in adını satma formülünü yeniden devreye almayı planlıyor.Futbol Federasyonu daha önce Süper Lig'in adını 8 milyon dolara Telsim'e satmış, ancak yasal zemin olmadığı için operasyon yarım kalmıştı.Yasa değiştiği için şimdi Federasyon'un önünde böyle bir engel bulunmuyor.Konuyu geçen akşam sohbet ettiğimiz Sırma Soda-Su Grubu'nun patronu ve Futbol Federasyonu Davut Dişli'ye sordum. Süper Lig'in adının satışından ciddi bir gelir beklediklerini söyledi, ancak rakam vermedi.Anlaşıldığı kadarıyla Futbol Federasyonu bu işten 15 milyon dolardan başlayıp, 30 milyon dolara kadar uzanan bir gelir bekliyor.Gözü Süper Lig'in adında olan şirketler ise 8 milyon doları bile çok buluyor.Bakalım Süper Lig'in adı kaç paraya gidecek?