İkinci önemli adım

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Rus Gazprom şirketinin başkanı, dün Başbakan Mesut Yılmaz'la yaptığı görüşmede aynen şunları söylüyor:

‘‘Biz önümüzdeki dönemde en büyük pazar olarak Türkiye'yi görüyoruz.''

Arkasından şu ilginç rakamı veriyor:

‘‘Şimdiye kadar Türkiye, bizim gaz satışlarımızda 14'üncü sırada bulunuyordu. Bu anlaşma ile ikinci sıraya yükseliyor. Yani, Almanya'dan sonra en büyük ikinci müşterimiz oluyorsunuz.''

Bu sözler, Türkiye'nin bugün ulaştığı noktanın tescilidir.

Çünkü Türkiye, Rusya'nın çevresinde nakit para ile anlaşma yapabildiği neredeyse tek ülke.

ÖNCEKİ HAFTA

Dün bomba gibi patlayan büyük anlaşmanın karar anı, önceki hafta Ankara'da yaşanıyor.

Rus şirketin başkan yardımcısı, gizlice geldiği Ankara'da, Devlet Bakanı Güneş Taner ile görüşüyor.

Bu anlaşma için görüşmeler uzun süreden beri devam ediyordu. Ancak bir türlü pratik sonuca ulaşılamıyordu.

O görüşmede, Güneş Taner aniden kalemi alıyor ve en büyük özelliği olan pragmatizmle rakamları alt alta yazıyor.

Arkasından, doğalgazı getirmek için harita üzerinde bir hat çekiyor.

Ruş şirketin başkan yardımcısı şaşkınlıkla Taner'i izliyor.

Sonunda aynı dili konuşmaya başlıyorlar. Hatta başka projeler üzerinde bile çalışıyorlar.

İlk projede bu anlaşmanın Moskova'da imzalanması planlanıyordu. Ancak bu noktada Başbakan Mesut Yılmaz devreye giriyor ve olayın sadece ekonomik boyutta kalmayıp, siyasi düzeye de taşınmasını istiyor.

Yani, uzunca süredir soğuk giden Türk-Rus ilişkilerinin yeniden ısıtılması için bir platform olarak değerlendirmeye çalışıyor.

Bunda başarılı da oluyor.

Dün çerçeve anlaşması imzalanıyor. Devlet Bakanı Güneş Taner önümüzdeki hafta Moskova'ya giderek, asıl anlaşmanın ayrıntılarını hazırlayacak.

ÇERNOMIRDİN GELİYOR

Bunu Rusya'dan üst düzey iki ziyaret izleyecek.

Önce Dışişleri Bakanı Primakov gelecek. Onun ardından da Başbakan Çernomırdin Türkiye'yi ziyaret edecek. Asıl anlaşma kasım ayında Çernomırdin'in ziyareti sırasında imzalanacak.

Boru hattının inşaatı da o anlaşmadan sonra hemen başlayacak.

Çünkü 2000 yılında gaz alabilmek için inşaatın hemen başlaması gerekiyor.

Bu anlaşma, Türkiye için hayati bir önem taşıyor.

Çünkü, geçtiğimiz yıllardaki ihmal yüzünden Türkiye çok ciddi bir enerji açığı tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor.

Devletin resmi rakamlarına göre, 2010 yılında Türkiye'nin doğalgaz ihtiyacı 58 milyar metreküpü bulacak.

Şu anda aldığımız doğalgaz sadece 6 milyar metreküp. Yani, hemen bugün bu anlaşmanın yapılmaması durumunda, açığı kapatmak mümkün olmayacaktı.

Türkiye bu anlaşma ile 2010 yılındaki 58 milyar metreküplük ihtiyacının 30 milyar metreküpünü garanti altına alıyor.

Projenin en önemli özelliklerinden biri, başka bir ülkeden geçmemesi.

Şu aldığımız doğalgaz, Rusya dışında Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan'dan geçiyor.

Üzerinden boru hattı geçen her ülke bunun için para alıyor.

Tabii bu da gazın fiyatını artırıyor.

YÜZDE 12 UCUZ

Şimdi Karadeniz'in altından geçecek doğalgaz için hiçbir ülkeye para ödenmeyecek.

Bu da gazın maliyetini yüzde 12 ucuzlatıyor.

Dün çerçeve anlaşması yapılan proje, bu hükümetin sekiz yıllık kesintisiz eğitimden sonra ikinci önemli başarısı oluyor.

Çiller hükümetleri, ardından Refahyol hükümeti, enerji politikalarında gerekli adımları atmadığı için, Türkiye çok ciddi bir enerji açığı tehlikesine girmek üzereyken şimdi önü açılıyor.

Ama olayın ekonomik boyutu kadar siyasi boyutu da çok önemli.

Türkiye, 10 yıla yakın bir süredir Rusya ile ilişkilerini yanlış politikalar üzerine kurdu.

TARİHİ FIRSAT

Çeçenistan olaylarında Türkiye'nin kendini aşırı derecede angaje etmesi ilişkileri daha da soğuttu.

Rus yetkililer çok açık ifadelerle, ‘‘Sizin için PKK neyse bizim için de Çeçenistan'daki örgütler aynı şeydir'' diyerek uyarıda bulundular.

Ama bu uyarılar Ankara'da pek yankı bulmadı.

Şimdi bu ilişkileri düzeltmek için iyi bir fırsat doğuyor.

Yazarın Tüm Yazıları