İkazım fayda etmedi

Güncelleme Tarihi:

İkazım fayda etmedi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 1997 00:00

Turgay ŞEREN
Haberin Devamı

Baylar önce Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu'nu ve özellikle Faruk Süren'i bu sütunlarda ikaz ettim. Yazımın başlığı aynen şöyleydi: ‘‘Galatasaray ateş içinde’’. Neydi bu ateş? Galatasaray Spor Kulübü'nün büyük bir savurganlık içinde olduğunu yazmıştım. Geliri bir ise giderinin üç, hatta dört olduğunu üstüne basa basa haykırmıştım. Ve yazdığım kelimeler hala gözlerimin önünde. Devamlı okuyucularım da çok iyi hatırlayacaklar. Aynen şöyle dedim: ‘‘Galatasaray yönetimi öyle bir zaman gelecek hiçbir ödeme zorunluluğunu yerine getiremeyecek. Futbolcuların taksitleri ödenemeyecek, primler askıda kalacak, kulüp çalışanları maaşlarını taksit taksit alacak, belki de iki üç aylık paraları birikecek, sonra patırtı kopacak.’’

SORUN TEPELERE ÇIKTI

Ama yönetimden özellikle Faruk Süren'den ses çıkmadı. Geçen bu zaman içinde çok şeyler söylendi ve söylenenlerin hepsi de doğruydu. Hagi, normal taksidini alamadığı için isyan etmişti. Futbolcuların ‘‘Bari ödemeyeceklerse söylesinler, hangi günde bu paramı verecekler, onu bileyim’’ sözlerine yanıt veremeyecek kadar Galatasaray Futbol Şubesi'nde maddi sorun ta tepelere çıktı. Geçtiğimiz yıldan futbolcuların alacakları var. Tabii futbolcuların muhatabı da Fatih Terim. Şimdi size sorarım bir takımın teknik direktörü eğer futbolcularına verilen sözler yerine getirilmemişse ve ne zaman yerine getirileceği de havadaysa o futbolculara sözü geçer mi, o futbolculara disiplin uygulayabilir mi, o futbolculardan renklerine yürekten bağlılık, yahutta üst düzey profesyonelce uyum beklenebilir mi?

BASKETBOL DA İSYANDA

Dünkü Hürriyet'in spor sayfasını açın. Basketbolcular da feryat etmiş. Basketbol Sorumlusu Savan -ki çok iyi bir Galatasaraylıdır- yandım Allah deyip kaçmış. Basketbolcular ‘‘Paramız ödenmezse Litvanya'daki karşılaşmaya gitmeyeceğiz’’ diyebilecek küstahlığı yapabiliyorlar ve yönetim susmak zorunda. Nedeni de verilen maddi, manevi sözler hep havada kalmış, hep sürüncemeye uğramış. Yöneticilerin ne basketbolcuların, ne futbolcuların, belki de Galatasaray'ın hiçbir spor dalındaki sporcularının karşısına çıkmaya yüzleri yok. Onlara ‘‘Siz nasıl olur da maça çıkmayız’’ gibi sporculuğun en çirkin yönünü ortaya koyabilirsiniz diyemiyorlar. Tam siper yatmışlar.

BÜTÇEYİ AŞMIŞLAR

Gelelim Florya Tesisleri'ne. Florya Tesisleri'nin kapısında güvenlik görevlileri var. İçerisinin güvenliğini sağlıyorlar. Görevleri bu. Söyleyenlerin yalancısıyım, güvenlik görevlileri aylardır maaşlarımız verilmiyor diyerek işi bırakıp gitmişler. Gidin sorun altyapı antrenörlerine kaç aydır Galatasaray Spor Kulübü'nden maaşlarını alamıyorlar. Galatasaray'ın bir bütçesi var. Geçenlerde Galatasaray yönetimi ek bütçe istedi, onu da aldı ama buna rağmen Faruk Süren yönetimi geçen kısa süre içinde 1 trilyon 900 milyar lira fazlalık yapmış. Yani bütçesi aşmış. Kendilerini aklamak için genel kuruldan evet onayını almak için bir fevkalade kongre yapmak istediler. Baktılar ki papuç pahalı, Galatasaray kongre üyeleri iptal için karşı taarruza geçti, şaşkınlıktan kongreyi ertelediler.

İLİE'DE HAKLILAR

İlie'nin satılmasına gelince. Burada Galatasaray yönetimini eleştirmiyorum. Bilakis bu konuda yanlarındayım. Nedenini izah edeyim. Profesyonel bir kulüp tabii ki, elindeki değeri en iyi şekilde kullanacak. Barcelona Ronaldo'yu nasıl sattı? İlie’nin transfer olduğu Valencia, Romario’yu niye sattı? Bir kulüp nasıl yaşar, işte böyle. Kaldı ki İlie, Galatasaray'a bu yıl çok faydalı oldu denemez. Mevsim başındaki Sion maçlarını bir kenara koyun, İlie'nin yaptığı hiçbirşey yok. Ya sakat, ya yarım yamalak oynadı. Son Parma maçında 5 net pozisyon yakaladı, birini gol yapabildi. Yani İlie yoksa Galatasaray yok denmez. Kaldı ki Galatasaray, ondan söylendiğine göre büyük bir transfer ücreti almış.

BU SAVURGANLIK NEDİR

G.Saray'ın savurganlığı nereden geliyor, onu da izah edeyim. Bir stat projesi çıktı ortaya, yönetim onun peşinde. Hasnun Galip'teki G.Saray Kulübü'nde çalışanların maaşları astronomik. Daha önce de yazdım, genel sekreterin aylığı 10 bin dolar. Yardımcıları desen bu maaşa yakın para alıyorlar. Bir de şimdi G.Saray'ın kurduğu şirket var. Onun genel müdürü 12 bin dolar alacak. Yahu bu paraları hangi büyük şirket ödüyor ki G.Saray ödeyebilsin? G.Saray'ın uhtesinde bugün 20'ye yakın otomobil var. 40'a yakın kirası ödenen ev var. Tabii ki bir gün gelecek, borç 30 milyon doları aşacak, para akışı duracak ve G.Saray Spor Kulübü de madden iflas edecekti. Şimdi de etti. Kongrede Faruk Süren ve arkadaşları bu hesabı temizleyemez. İsterse bütün oyuncuları satar, belki düzlüğe çıkar ama G.Saray onuruna vurduğu bu kara lekeyi, hacizleri, borçluların G.Saray'dan suratlarına kapının kapanarak dönüşlerini ve en mühimi G.Saray ismini ayaklar altına aldıklarını asla affettiremezler.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!