Deniz TÜRSEN - dtursen@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2017 14:26
Dijitalleşmenin en çok etkilediği alanlardan biri eğitim. Son yıllarda sayıları hızla artan dijital eğitim platformları, hem kullanıcıların istedikleri yerden eğitime ulaşabilmelerine, hem de eğitmenlere dünyanın öbür ucundaki insanlara ders vererek gelir elde etme olanağı veriyor. Artık dijital platformları kullanarak milyon dolarlar kazanan eğitmenler bulunuyor.
Teknolojinin gelişmesi ve internetin yaygınlaşması geleneksel eğitim anlayışını değiştiriyor. Sınıflarda alınan klasik eğitim yöntemlerine alternatif olarak, internete girilebilen herhangi bir yerden ulaşılabilen online kursların sayısı giderek artıyor. ‘Massive open online course’(MOOC) yani ‘kitlesel açık çevrimiçi ders’ denilen bu kursları kullanıcılara ulaştıran
dijital eğitim platformlarına üye olanlar çoğalıyor. Kullanıcılar, bu platformlar aracılığıyla yazılım, programlama dilleri, web tasarımı, mobil uygulama geliştirme gibi teknoloji tabanlı kursların yanı sıra sosyal bilimlerden genetiğe kadar pek çok içeriğe ulaşılabiliyor. Tüm online kursları bünyesinde toplayan bir platform olan Class Central’ın 2016’da yaptığı bir araştırmaya göre, 2011’den bugüne kadar bir dijital portala üye olanların sayısı 58 milyon. Globalde 700 üniversitenin 7 bine yakın online kursuna erişmek mümkün.
DOLAR MİLYONERİ OLDULAR2011’de Stanford Üniversitesi’nin bazı derslerini internet kullanıcılarına açmasının ardından, tüm dünyadan Oxford, Harvard gibi önemli üniversiteler, dijital eğitim platformları aracılığıyla uzaktan eğitim için derslerini paylaşmaya başladılar. Bu platformlar uzmanlar için gelir kapısı olmaya başladı. Bugün dünyanın farklı bölgelerinden uzmanlar, dijital eğitim platformları aracılığıyla dersler vererek gelir elde edebiliyorlar. Örneğin, Türkiye’de yaşayan ve mobil uygulama geliştirme konusunda eğitim almak isteyen bir kişi, üye olduğu bir dijital platform aracılığıyla ve belli bir ücret karşılığında Hintli bir yazılım uzmanının platforma eklediği videoları izleyebiliyor.
Dijital eğitim platformlarının giderek daha çok önem kazandığı, bunlardan biri olan Udemy örneğinden gidilerek anlaşılabilir. Türk girişimciler Eren Bali, Oktay Çağlar ve Hint asıllı ABD’li Gagan Biyani tarafından 2010’da kurulan Udemy, bugün 15 milyon kayıtlı kullanıcıya sahip ve 40 binden fazla online kurs bulunan bir platform. Ayrıca, bu platform aracılığıyla ders veren uzmanlar şu an
dolar milyoneri olmuş durumdalar. 2015 verilerine göre Udemy’de online kurs oluşturarak gelir elde eden eğitmenlerden web geliştirme alanında eğitim veren Rob Percival yıllık 2.8 milyon dolar, yine aynı alanda eğitim veren Victor Bastos yıllık 900 bin dolar, kişisel gelişim kursları açan Alun Hill ise yıllık 650 bin dolar kazanıyor. Udemy’de en çok gelir elde eden ilk 10 eğitmenin toplam yıllık kazancı 17 milyon doları buluyor.
ALTERNATİF Mİ?İnternet üzerinden alınabilen kursların sayısı arttıkça bu konudaki tartışmalar da alevleniyor. Bazı uzmanlar, bu kursların ileride üniversitelerin bile yerini alacağını düşünüyor. Kullanıcı sayısı en yüksek dijital eğitim portallarından biri olan Udacity’inin kurucusu Sebastian Thrun, 50 yıl içinde tüm dünyadaki üniversite sayısının 10’a düşeceğini iddia ediyor. Firmaların gelecekte bir üniversite diploması yerine, aradığı pozisyona uygun bir online kurs bitirme belgesi talep edeceklerini düşünenler de var. Öte yandan, günümüzde bir online kursu bitirmenin, bir kişiyi işe almak için yeterli olmadığını düşünenlerin sayısı çok daha fazla. Yani online kursların sayıları hızla çoğalsa da şimdilik kendini geliştirme dışında pek bir anlam ifade etmiyor.
ÇOK SAYIDA YAZILIMCIYA İHTİYAÇ OLACAK
MIcrosoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Cavit Yantaç, gelecekte önemli ölçüde yazılımcı, veri bilimi uzmanı gibi kişilere ihtiyaç duyulacağını belirtiyor. Çünkü, önümüzdeki 10 yıl içinde pek çok şey otomatize edildiğinde insanlar tamamen değer yaratan senaryolara yönelecekler. Bu sistemlerin oluşması ve yönetilebilmesi için çok sayıda yazılımcıya, verileri analiz edebilen uzmanlara ihtiyaç olacak. Bunun yanında, üretim bantları tüm dünyada otomatikleşmeye başladı. Fabrika üretim hatlarında özellikle mavi yakalıların üstlendiği pek çok iş ortadan kalkabilir. Bu nedenle, bu alanda çalışanların hızlıca yetkinliklerinin geliştirilmesi ve teknolojiyi daha iyi yönetebilir hale gelmesi gerekiyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun bir araştırmasına göre, bilgi ve iletişim teknolojisi sektörü yöneticilerinin yüzde 75 veya daha fazlası 10 yıl içinde robot eczacılar, üç boyutlu baskı ile üretilen otomobiller ve 3 boyutlu baskı ürünü karaciğer nakillerine erişimimiz olacağımıza inanıyor. Ayrıca, trafikteki otomobillerin yüzde 10’unun sürücüsüz olacağına ve insanların yüzde 10’unun internete bağlı giysiler giyeceğine inanıyorlar.
HER YAŞA KOD EĞİTİMİ
Dünyadaki bu gelişmelere paralel olarak 2012’de Microsoft Türkiye bünyesinde kurulan Açık
Akademi, her yaşta bireye kod yazmayı öğretmeyi hedefliyor. Bir uzaktan eğitim platformu olan Açık Akademi’de 110 saatin üstünde online programlama eğitimi bulunuyor. Şuan kayıtlı kullanıcı sayısı 200 binden fazla. 5 yıl içinde 1 milyon insana ulaşmak hedefleniyor. Ücretsiz olarak kullanılabilen platforma kayıt olmak için bir yaş sınırı bulunmuyor.
DİJİTAL YETKİNLİKLER ATÖLYESİ
Google Türkiye’nin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TOBB ve İŞKUR ile hayata geçirilen Dijital Atölye projesi katılımcıların dijital alandaki bilgi ve becerilerini geliştirmelerini amaçlıyor. Tamamı ücretsiz olan eğitimlere üniversitelilerden çalışma hayatındaki bireylere ve işletmelere kadar herkes katılabiliyor. Dijital Atölye programı kapsamında KOBİ’ler ve gençler için ayrı tasarlanan eğitim modüllerinde katılımcılara işlerini ve kariyerlerini geliştirmeleri için online dünyada varlıklarını oluşturma, işlerini geliştirme, dijital dünyada başarılı iş modelleri yaratma konusunda temel eğitimler veriliyor. Proje, nitelikli iş gücü arzındaki yetersizliği azaltmaya yönelik adımlar da içeriyor. Bu bağlamda eğitimler, adayların becerilerini geliştirmeyi hedefleyen İŞKUR programlarına dâhil edilecek.
ÜCRETSİZ KURSLAR
Eğitimler çerçevesinde dijital dünyada kampanya planlama, pazarlama modelleri, mobil dünyada iş modellerini tasarlama, arama motoru reklamcılığı ve sosyal medya kullanımının da yer aldığı bir çok konuda ücretsiz kurslar sunulacak. Google Türkiye Ülke Direktörü Bülent Hiçsönmez, “Teknoloji alanındaki bilgi ve beceriler, toplumun her kesimindeki bireyler ve kurumların hayallerini gerçekleştirmelerine katkı sağlıyor” derken Dijital Atölye’nin yaratıcı fikrini işe dönüştürmek, kariyerine bu alanda devam ettirmek isteyen gençlere, girişimcilere, işlerini büyütmek isteyen tüm KOBİ’lere açık olacağını belirtiyor.