4+4<8

Güncelleme Tarihi:

4+4<8
Oluşturulma Tarihi: Şubat 27, 2012 10:43

Haberin Devamı

Yukarıdaki rakamları anlamak için zorlamayın. Aslında basit gibi görünen zor bir problem. Kafa karıştırıcı.

Bu başlık Eğitim Reformu Girişimi’nden (ERG) aşırma. Hani şu gündeme bomba gibi düşen kanun teklifinin en güzel ifadesi. Fatih Projesi, Erzurum Dumlupınar İlköğretim Müdürü’nün “yok edelim” sözlerini daha konuşmadan “4+4+4” yasa tasarımız da oldu. Sabahtan akşama değişen eğitim gündemini biz eğitim yazan gazeteciler için takip etmek gittikçe güçleşti. Haber her an önümüze düşüyor artık. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan, YÖK’ten, ÖSYM’den her an bir haber beklerken, bu kez meclisten bu kanun teklifi önümüze geldi. Neresinden tutsanız tutarsız, kafa karıştırıcı, gizemli.

Önce 12 yıllık zorunlu eğitim dendi, işin iç yüzünü bilmeyenler “ohh!” dediği anda renk değiştirdi, “kademeli”ye dönüştü. ERG, bu kanun taslağının hemen ardından uzun uzun araştırmalar yaptı ve hepimize ışık tutacak bir rapor hazırladı. İşte bu rapordan çarpıcı birkaç cümle:

Haberin Devamı

Neydi, ne oldu?

* Daha çok çocuk okullu oldu. 5’inci sınıftan sonra okul ile bağlantısı kopacak 3,5 milyon çocuk okullaştı. Şimdi bundan mı vazgeçiyoruz?

* 14 yaş sonrası eğitime katılım yüzde 43 iken bu rakam yüzde 78’lere çıktı. Kademeli eğitimle bunu sağlamakta zorlanmayacak mı?

* 8 yıllık eğitim için harcanan 11 milyar Amerikan doları karşılığı TL çöpe mi atılıyor?

* 60-72 ay okullaşma oranı yüzde 67’lere kadar çıkmışken, bunu şimdi bu kanun taslağı ile durdurmayacak mıyız?

Kısacası, son birkaç yıldır önemli adımlar atılan okul öncesi sanki unutuldu, unutturulup, sessizce rafa mı kaldırılacak? Hani kızlarımız daha çok okutulup, okula gönderilecekti, şimdi “Haydi kızlar eve” mi? diyeceğiz?

Küçücük çocuklara çıraklık kapılarının açılmasına seyirci mi kalacağız?

Bütün dünya meslek eğitimini daha ileri yaşlara ötelerken, biz tersine gidip, daha erken yaşa mı döneceğiz?

Varsın birileri bu soruların yanıtını versin, çocuklarımızın geleceği ile artık oynamasın...


                                                                                                *
                                                                                             *    *


Müdürü açığa aldık, ya onu alkışlayanları?

Haberin Devamı

Vatana, millete zararlı çocuk yürümeden yok edilmelidir” sözü eğitimin kara sayfalarına yer alacak belli. Bu sözleri söyleyen Erzurum Dumlupınar İlköğretim Okulu Müdürü Mustafa Aydın şimdilik açığa alındı, iş bitti mi?

Hadi müdür, Milli Eğitim Bakanlığı’nın hızlı refleksleri ile çabucak açığa alındı. Ya o bu sözleri ederken, salonu dolduran ve onu coşkuyla alkışlayan diğer yöneticilere ne oldu? Niye kimse bu sözler sarfedilirken tepki göstermedi?
Tam tersine gülerek, alkışlarla destek verilmedi mi? Sizce bu biraz daha vahim değil mi?

Daha sonra yapılan konuşmalarda tepkiler de olmuş duyduğuma göre ama cılız kalmış.

Defalarca görüntüleri izledim. Çocukları pek seven! müdürün sözleri gayet net. Tane tane anlatıyor, çevresindekiler coşkuyla ona destek veriyor. Biri görevden alındı ama, ya diğerleri!

Mustafa Aydın, göğsünü gere gere 30 yıllık eğitimci olduğunu anlatıyor, bunu da “dil sürçmesi” olarak görüyor. Düşünün bu zihniyet bu 30 yılın 20 yılını yönetici olarak geçirmiş. Bu kafa yapısıyla binlerce öğrenci yetiştirmiş, yanında yüzlerce öğretmen çalıştırmış.

Zaten birlikte çalışan öğretmenlerinden biri, “Yaramaz çocukları döver, başarıları severdi” diyor. Aslında bu zamana kadar Mustafa Aydın defalarca kendini açık etmiş, ama kameralar yokmuş. Zaten geleneksel yapımız gereği

Eti senin, kemiği benim” anlayışıyla belli ki o gün salondaki diğer meslektaşları gibi hoşgörüyle karşılanmış.

Mustafa Aydın açığa çıktı. Ama ya kameraların olmadığı koridorlarda, sınıflarda, okulda, öğretmenler odasında kaç Mustafa Aydın var?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!