İhanete yapılacak bir şey yok

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Koca adam, üstelik profesör, çıkmış kürsüye, dudaklarını ıslata ıslata yalan üstüne yalan söylüyor.

Halkı en duyarlı olduğu konuda tahrik ediyor.

Üç beş oy daha fazla alabilmek uğruna ülkesine düpedüz ihanet ediyor.

‘‘Din elden gidiyor... İmam hatip okulları kapatılıyor... Ezanın sesi kısılıyor... Camiler kapatılıyor...'' diyor.

Bunları söylerken hiç yüzü kızarmıyor, vicdanında en ufak bir rahatsızlık duymuyor.

Kaddafi'nin emir kulu olduğunu unutuyor, Yılmaz'a onbaşı, Baykal'a çavuş diyerek aklınca hakaret ediyor.

Türk tarihindeki en büyük savaşların onbaşılar, çavuşlar, yani Mehmetçikler sayesinde kazanıldığını unutuyor...

Yaşı yetmişi aşmış bu adam, saçma sapan konuşmalarını yaparken, karşısında bir sürü robot da onu boş gözlerle izliyor.

* * *

Koca kadın, o da profesör, kürsüde sağa sola salınarak aynı yalanları savuruyor.

Hiç sıkılmadan daha önce defalarca söylediklerinin tam tersini savunuyor.

O da oy uğruna, siyasi geleceğini kurtarmak uğruna ülkesine ihanet ediyor.

‘‘İstediğiniz kadar imam hatipleri kapatın, din eğitimini kısıtlayın... Camileri de kapatsanız bu millet gereğini yapar ve sonra gelir sizden hesabını sorar'' diyor.

Bunları söylerken onun da yüzü meslektaşı gibi hiç kızarmıyor.

Onu da bir sürü robot dinliyor ve bu ihanete ortak oluyor.

* * *

Tevfik Diker, ANAP Manisa Milletvekili. Seçmen tabanından hiçbir zaman kopmayan sayılı milletvekilinden biri.

Diker, hemen her hafta sonunu seçim yöresinde geçirip, seçmeninin nabzını tutan, onun isteklerini, sıkıntılarını dinleyen bir parlamenter.

Yemin ederek anlatıyor:

‘‘Manisa'dan yeni döndüm. Kimse 8 yıla karşı değil. Herkes kendi sorunlarını anlatıyor. Yolsuzlukların hesabının sorulup sorulmayacağını merak ediyor. Örtülü ödenekten harcanan paraları soruyor.''

Diker haklı.

Çiller ve Erbakan'dan hesap sormadıkça, bu pisliklerin irinlerini akıtmadıkça Türkiye düzlüğe çıkamaz.

Selçuk Parsadan'ın mahkûm edilmesi, örtülü ödeneğin Çiller tarafından yasadışı kullanıldığının mahkeme tarafından onayıdır.

Çiller bunun hesabını vermek zorundadır. Eğer o vermekten kaçıyorsa, devlet bu hesabı sormalıdır.

Erbakan'ın, başbakanlığı döneminde örtülü ödenekten harcadığı 6 trilyon lira konusunda da halkın vicdanında kuşkular var.

Devleti bilen bir sürü insan, bu dönemde 6 trilyon lira harcamayı gerektirecek büyüklükte olayların olmadığını söylüyor.

O zaman bu para nereye kullanıldı?

Erbakan bunun hesabını vermeden temize çıkamaz.

* * *

Geçenlerde emekli General Işık Biren, katıldığı bir televizyon programında çok ilginç bir saptama yaptı.

Emekli General şöyle diyordu:

‘‘Üç tip insan vardır: Cahil, gafil, hain.

Cahili bilgilendirirsiniz.

Gafili uyandırmaya çalışırsınız.

Ama haine bir şey yapamazsınız.''

Emekli General'in bu saptamasına katılmamak mümkün mü?

Türkiye, kim olursa olsun kendisine ihanet edenleri cezalandırmak zorundadır.

Eğer bu yapılmazsa akıntıya kürek çekmeye devam edilir.

Yıllardan beri sürüp giden kısırdöngü gibi...

Bu uğursuz çemberi bu sefer kırmak zorundayız.

Yazarın Tüm Yazıları