İçimizdeki Kazanova asıl şimdi doğuyor

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Eski Çekoslavakya'nın Dux şehrinin sakin bir bölgesindeki Santa Barbara Klisesi'nin avlusundayız. Duvarların üzerinde bir plaket asılı.

Üzerinde şunlar yazılı:

Jacop Casanova

Venedig, 1725

Dux, 1798

Evet yanılmadınız.

Burası Kazanova'nın mezarı.

Tarihin, bütün zamanların en müptezel zamparasının mezarı.

Çapkınlığı masum ve mütevazı anlama indirgemeyi başaran o seks palyaçosu...

Kadın sevmeyi utanç haline dönüştürme sanatını bilen erotizm simyacısı.

Nereden bakarsanız bakın müptezel bir tip işte...

* * *

Acaba gerçekten öyle mi?

Kazanova sadece kadından kadına koşan bir fuhuş vagabondu mu?

Basıldığında dolaplara saklanan, arka pencerelerden, balkonlardan avluya atlayıp üstü çıplak bir şekilde, ayaklarına takılan pantolonuyla kan ter içinde sıvışmaya çalışan bir yatak biçaresi mi?

Fransa'nın ünlü düşünürlerinden Phillips Sollers'in bu yıl yayımlanan kitabının adı bile bu felaket imajı yalanlıyor.

Kitabın adı, ‘‘Casanova l'Admirable’’

Yani Hayranlık duyulacak Kazanova.

Sollers, Kazanova'nın 18'inci yüzyılın en büyük yazarlarından biri olduğunu söylüyor.

Ve ekliyor:

‘‘Ama ondanda bir gösteri hayvanı imal etmeye kalkıştılar. Ona sahte bir imajı yapıştırmak için üstüne atılan yönetmenler, onu bir aşk makinesi, komik bir kukla olarak tanıttılar.’’

Çok çarpıcı bir iddia daha:

‘‘O eylemci bir filozoftur. Onun ‘Hayatımın Hikâyesi' adlı kitabı, Cervantes'in Don Kişot'u kadar önemli bir eserdir.’’

Kazanova veya tam adıyla Casanova de Seingalt dahi müzisyen Mozart’ın arkadaşıydı.

Ama şanslarına bakın ki, ikisi de sinemeda ridikülize edildiler.

Kazanova'nın katili Fellini, Mozart'ınki ise Milos Forman.

İşte bu yüzden Phillips Sollers, evrensel çapkını aptal bulan Fellini'nin kendisinin aptal olduğunu yazmaktan çekinmiyor.

Erotik haylazlık, seksüel hercailik kimsenin üzerine konduramadığı bir imajdır.

Onu fahişeliğin arabı olarak görürüz.

* * *

Hiç şüphesiz bütün bunlarda Kazanova'nın Don Juan'ın bize tarihsel bir miras olarak aktarılan, genetik bir deformasyon olarak iletilen çarpık imajının rolü yok mudur?

Acaba Kazanova'lık bir ahlak sorunu mudur yoksa biçare erkeklerin komplekslerini yenmek için kullandıkları bir koruma kalkanı mı?

Herkes kendine göre bir cevap verebilir.

Ama hiçbir güç her erkeğin içindeki Kazanova meselesini söküp atamaz.

Kazanova'nın üstüne çıkmak veya onun altında ezilmek...

Kazanova'yı alt etmek veya ona yenilmek.

Veya Kazanova ile dost olmak, hemşeri gibi durmak.

Kim ne derse desin, her erkek, hayatının en azından bir noktasında Kazanova ile hesaplaşmak, onunla düello etmek zorunda kalmıştır.

* * *

O çok ünlü bir yazar olmak istiyordu.

Çok iyi bir yazardı.

Ama sansürlenecek kadar korkulan bir aynanın içinden dünyaya bakıyordu.

Kitabında ‘‘Kadının terinden’’ mi söz ediyordu?

Puriten tercümanlar ter kelimesini kesip atıyorlardı. Çünkü bir kadın terlemezdi.

Çıplak ayakla dolaşmaktan mı söz ediyordu? Tercümanın moral muhafızları hemen ayağına hafif terlikler geçiriyorlardı.

Çünkü çıplak ayaklı bir erkek sadece adaba aykırı değildi. Aynı zamanda korkutucuydu.

Özellikle korkak bir erkek için.

* * *

Kazanova 1993 yılına kadar bu erkek sansürü, bu erkek korkaklığı sünneti ile yaşadı.

Eseri ancak altı yıl önce onun yazdığı gibi çevrildi.

Kitabı kurtuldu. Şimdi sıra kişiliğinde.

Phillips Sollers, hepimizi korkutan, hepimizi kaçırtan, ama hepimizi gizli bir hayranlık mahremiyetinde tek tek haklayan bu tarihi şahsiyete iadei itibar sağlıyor.

İçimizdeki Kazanova asıl şimdi doğuyor.



Yazarın Tüm Yazıları