Hürriyet, Genç Tiyatro’yu destekliyor

İKSV’nin (İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı) düzenlediği14. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivaliyarın başlıyor.

Türk ve dünya tiyatrosunun en önemli oyunları, en seçkin sanatçıları, sahnede bize bizi gösterecek. Onlarla birlikte keşfedemediğimiz derinliklerde dolaşacağız.

Tiyatro nerede, tiyatrocunun konumu ne, sorularının yanıtını bulacağız.

William Shakespeare’den Çehov’a, Beckett’e, Muhsin Ertuğrul’dan Haldun Taner’e, Kel Hasan’dan Naşit’e, İsmail Dümbüllü’ye, Karagöz’ün Orta Oyunu’nun bilinmeyen kahramanlarına, Commedia dell’arte’nin ustalarına kadar, yazar, oyuncu, tiyatroya emek verenleri saygıyla anacağız.

Festival’e katılan topluluklar içinde, beni şimdiden genç tiyatrocuların gösterileri heyecanlandırıyor.

Hürriyet her zaman sanatçıları; haberleriyle, yazılarıyla desteklemiştir, özellikle genç sanatçıların ortaya çıkabilmesi, yaptıklarını göstermesi için de olanak sağlamıştır.

Bu yıl da Hürriyet, daha önce festivale katılmamış, Genç Tiyatro başlığı altında yer alan sekiz genç grubun sponsorluğunu üstlendi.

Genç Tiyatro’nun, tiyatrocuların tanınması, daha büyük seyirci kitlesine ulaşabilmesi için Genç Tiyatro’nun Hürriyeti Var afişleri bastırıldı.

Daha fazla bilgi edinmek isteyenler, tercih aşamasında olanlar, dünkü Cumartesi Keyif’teki tiyatro festivali ile ilgili sayfaları okusunlar ya da

www.genctiyatronunhurriyetivar.com sitesini tıklasınlar.

Dünkü Cumartesi Keyif’i okuyanlar, pazartesi gününden itibaren ajandalarına Festival’den seçtikleri oyunları kaydedebilirler. Haftanın ağırlıklı programının festival olacağından kuşkum yok.

* * *

GENÇ yönetmen Mehmet Ergen’in İki Hayat Sonra’sı Çehov’dan esinlenerek yapılmış. Karakterlerine olan sevgimi, belleğimdeki tiyatro anılarını tazeleyeceğim, Çehov’a yeniden hayran olacağım.

Üç Kızkardeş, Vanya Dayı ve Köpekli Kadın’ın kahramanları...

Mirror/Candan Baş Projesi de bana dinlediğim ilk masallardan bu yana, büyüleyici bir etki yaratan kavramı ‘Ayna’yı hatırlattı.

Dört kişinin sıradan yaşamlarını, ilişkilerini ve anlayışlarını konu alıyor, oyun. Candan Baş neden Ayna’yı seçtiğini şöyle açıklamış:

‘Ayna fikri, bende Umberto Eco’nun ‘Foucault’nun Sarkacı’ kitabını okurken başladı. Aynada kendini bulamamak konusunda düşünmeye başladım.’

Bu ‘Aynada kendini bulamamak’ cümlesi de büyük şair Neşáti’nin beytini hatırlattı:

‘Etdik o kadar ref’i taayyün ki Neşáti/ Áyine-i pür-táb-ı mücelláda nihánız’

(Neşáti! Görünürlüğümüzü o kadar ortadan kaldırdık ki,/ Cilálı parlak aynada (bile) görünmüyoruz.’

Behçet Necatigil’in Nilüfer şiirindeki ilk dörtlük, yönetmene de, seyirciye de yeni anlam ufukları açacaktır:

‘Ben oraya koymuştum, almışlar,/ Arasına sıkışık saatlerin./ Çıkarır bakardım kimseler yokken;/ Beni bana gösterecek aynamdı,almışlar.’

* * *

HİLMİ YAVUZ’la bakalım aynalara, anılara, oyuna ve hayata:

‘Ah,aşklar paslanıyor, kent saklarken onları;/ bencileyin hep ayna yerine koyuyor anıları...’



Festivalin bu yılki Onur Ödülü yarın 20.30’da AKM Büyük Salon’da gerçekleştirilecek açılış töreninde iki büyük tiyatro adamına verilecek: Türkiye’den Müşfik Kenter, Yunanistan’dan da Tiyatro Olimpiyatları Başkanı Theodor Terzopoulos’a.
Yazarın Tüm Yazıları