Hulki İlgün: Olmuyor, olmuyooor
Güncelleme Tarihi:
Hem de maçı Fener kazandığı halde yazıyorum bu satırları. Bu takım ne yaparsa yapsın, arzu edilen futbolu oynayamıyor. Demek ki bu işte bir iş var. Hani mutfak-ahçı deyimi gibi. Yağ var, un var, şeker var ama helva yapılamıyor. O halde ahçıda bir kusur var.
Bir yazdım, iki yazdım, on iki yazdım, aylardır belki yirmi iki yazdım. Sanki suya yazı yazdım. Artık yazmaya sıkılıyor hatta utanıyorum. Üstelik yalnız ben mi? Bütün medya, her Fener maçından sonra aldı eline kalemi, yazdı aklına geleni, ‘‘Bu Fenerbahçe, bu oyunla ne ligde, ne de Avrupa'da iş yapmaz, bu yıl yine hayal kırıklığı olacak’’ dediler. Ama kendileri söyleyip, yazdılar, kendileri dinlediler.
Buyrun işte Altay maçı. Fener yine kendi sahasında, yine kendi taraftarı önünde. Bir oyun ki, Allah korusun. Yazık çok yazık...
Mal meydanda beyler... Görünen köy kılavuz istemiyor. Yerlisi yabancısı, siyahı beyazıyla koskoca Fenerbahçe futbol oynamıyor da sahada adeta yürüyor. Hele bir ilk yarı var ki, dağlara taşlara... Yani Altay azıcık dişini sıksa vallahi de billahi de alıp gidecek, koca maçı.
Fenerbahçe bu hafta ateş hattına giriyor kardeşler. Bu takım hala al gülüm ver gülüm, yan paslarla birinci vites top oynarsa, bir de her bir oyuncusu sırçadan yapılmış gibi en ufak bir temasta çimenleri öperse Allah korusun başına daha çok dert açar. Bana ister kızın, ister darılın. Dost acı söyler ama gerçeği söyler.