Hukukun ruhuna Fatiha okundu

TBMM’den geçen ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan HSYK kanunu ile millet iradesi yok sayılmış, hukuk devletinin ve demokrasinin temel dayanağı olan kuvvetler ayrılığı ilkesi, kuvvetler birliğine dönüştürülmüş ve devlet mekanizmasının tüm kontrol ve denge mekanizmaları iktidarın ellerine teslim edilmiştir.

Haberin Devamı

Kuvvetler ayrılığı, devleti var eden organlar olan yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrıldığı bir yönetim modelidir. Monarşi ile demokrasiyi birbirinden ayıran en önemli unsur, iktidarın seçimle işbaşına gelmesi değil devletin gücünü temsil eden yasama, yürütme ve yargının bağımsızlığıdır. Nitekim, Hitler, Mussolini, Saddam Hüseyin, Beşar Esad, Kaddafi gibi bugün diktatör olarak nitelendirilen kimseler de ya seçimle işbaşına gelmişler ya da iktidarlarını meşrulaştırmak için seçim sistemini kullanmışlardır. Ancak, ellerindeki iktidar gücünü kullanırken, kendi halkına bile zulmetmekten çekinmemişler, adeta insanlığı karanlığa boğmuşlardır.
AKP, kendi faaliyetlerini kendisi denetleyecek, kendisi hakkındaki hükmü kendisi verecektir.
Yargı denetiminin iktidara bağlanmasıyla devletimizin içinde bulunduğu sorunlar yumağına, bir de rejim sorunu eklenmiş bulunmaktadır. Anayasal ve siyasi darbe ile yeni bir vesayet ortamına zemin hazırlayan tüm kişi, kurum ve kuruluşların omuzlarında büyük bir vebal olduğunu belirtiyor, bu kimselerin tarihi ve hukuki sorumluluktan kurtulamayacağını hatırlatıyoruz.
Yrd. Doç. Dr.
M. Hanefi BOSTAN

Haberin Devamı

Bütün kavga 1-2 bin lira için midir

5393 sayılı Belediye Kanunu’na göre belediye meclis üyeleri her ayın ilk pazartesi başlamak üzere en fazla 5, en az da 3 gün toplanırlar.
Meclis üyeleri her toplantı günü için 84 TL ‘Huzur Hakkı’ alır. Yani ayda 5 gün toplanan belediye meclis toplantılarında her meclis üyesi 5x84=420 TL; ayrıca görevli katıldıkları komisyon toplantılarında yine 84 TL alırlar. Toplantı gün sayısı ayda 5 günü geçemez. Ancak imar komisyonunda görev alanların toplantı gün sayısı en fazla 10’dur.
İlçe belediyelerinde ilk 4 sıradaki üye ile kontenjan 1’inci sıradaki üye büyükşehir belediye meclisine katılır. Büyükşehir belediye meclisi her ay 5 gün toplanır. Buraya katılan meclis üyeleri de her gün için 150 TL huzur hakkı alır. Bu duruma göre ilçe meclis üyeleri normal oturumlardan ayda 420 TL, komisyonlardan da 420 TL yani toplam 840 TL sağlarlar.
Büyükşehir belediye meclis üyeleri 750 TL+420= 1170 TL ücret alır. Ayrıca büyükşehir belediye komisyonlarında görev alan meclis üyeleri de katıldıkları her komisyon için günlük 150 TL huzur hakkı alırlar. İlçe belediyelerinde her yıl meclis üyelerinden 5 kişi denetim komisyonunda görev alır. Maksimum 45 gün görev yaparlar. 5 meclis üyesinin kişi başı aldığı ücret 84x45 =3780 TL’dir.
(Not: Olmaz demeyin. Belediye meclisinden bir imar planı geçtiğinde müteahhidin ‘bahşişi’ olabilir. Çöp ihalesini yapanlara üç bin lira ‘avanta’ verilir. Bunun birçok örneği vardır; üyeler bunları hiç söylemezler.)

Haberin Devamı

Kahveyi almazsan makas ve zımba geliyor

GAZETECİ dostumuz Ertuğrul Akçaylı anlatıyor:
Kadıköy Kozyatağı’nda AKP’liler seçim çalışması yaparak evleri dolaşıyorlar. Bir evin zilini çalıp, 1 paket kahve vermek istiyorlar. Kadın “Başbakanınıza bakın” diyor, kahveyi almıyor. Bir iş için dışarı çıkıyor ve iki saat sonra dönüyor. Bu kez kapısında AKP torbasında 12 santim uzunluğunda bir makas ve zımba bırakıldığını görüyor. Bu ne demek; ağzını zımbalar, dilini keserim anlamına gelir mi?

BİLİYOR MUSUNUZ

SULTAN Reşat tarafından Reşadiye Kışlası olarak yapıldıktan sonra 1919 yılında Fransızların ‘Jiffar’ ordusu tarafından kullanılan, Cumhuriyet döneminde ise ‘Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ olarak kullanılan binaların bugün tarihi eser sayıldığı için yıkılmayacağını, bu yerin hastane olarak işletilmesi için kiraya verilebileceğinin, ağaçlarla donanmış olan bahçesinin ise Torunlar Holding tarafından AVM yapılmak üzere girişimlerde bulunulduğunun Ataköy gazetesinde yazıldığını...
İP İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı Levent Kırca’nın dün Hadımköy Greif Fabrikası’nda 13 gündür grevde olan çuval fabrikası işçilerini ziyaret ettiğini...

Haberin Devamı

Seçim haberleri...

CHP’nin PM ve MYK’dan herkesin bir adayı var
CHP’de Meclis üyeliklerinin seçimi için üyeler ve yöneticiler arasında sıkı bir pazarlık yapıldığını anlatalım... Kimler geldi, kimlerin ayağı kaldırıldı. Siyasi yaşama yakışmayacak usulsüzlükler yapıldı.
Bakırköy’e bir bakalım.
Alev Cebeci’nin kontenjan 3. sırada yer alan adaylığı yüz kızartıcı suçtan ötürü üyeliği kabul edilmemiş.
Bakırköy’de Büyükşehir’e gidecek ilk yedi üyelik ‘sağlam’ kazığa bağlanmış. Yahya Göktaş... İsmiyle ilgili çeşitli iddialar var. Önce MHP’de danışmanlık yapmış; 2007 seçimlerinde de 3. bölgeden AKP milletvekili adayı oluyor... Sonra da CHP’ye geçip il genel meclisi olmuş; şimdi de Bakırköy CHP’De 5. sıraya meclis üyesi... Karacan Operasyonu ile ilgili olarak Metris’te 203 gün yatmış.; Bir sağcı-bir solcu olduğu için ‘Rüzgar Gülü’ olarak tanımlanıyor. dileriz hakkında bir ‘bomba’ patlamaz...
Alevi sanatçı Yavuz Baki Göktepe, lise mezunu IMÇ’de türkü şirketi var. Aynı zamanda Arda İnşaat’ın sahibi... 13. sırada yer alıyor.
Süleyman Nadir Ataman; Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun talebiyle kontenjan 1. sıraya konulmuş. 2011’de İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin’in İl Başkan Yardımcılığında bulunmuş. UNS Yapı İnşaat’ın ortaklarından... Şirketin 100 bin sermaye ile 7 Şubatta kurulması dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

BİZ APTAL DEĞİLİZ

Bu arada özellikle CHP’nin dışardan başkan ve meclis üyeleri ‘getirmesi’ tepki uyandırdı. Bir üye “Bizleri aptal ve ahmak yerine mi koyuyorlar?” dedi.

Beşiktaş listesi 3 kez değişti

CHP Beşiktaş İlçe Başkanı Uğur Gedik tarafından MYK kararının yerine sahte imza atılarak oluşturulan liste Seçim Kurulu’nda iptal dildi.
Merkez yoklaması sonucu normal listede Bülent Tatar 5. sırada yer alırken, Hüseyin Avni Sipahi 7. sırada, (Hüseyin Avni Sipahi, Çekmeköy’den aday olmayı düşünürken, 17 Aralık Operasyonu nedeniyle adaylaştırılmamıştı. Ancak Sarıgül, kendisini Beşiktaş’a 7. sıraya yerleştirdi. İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Av. Merve Öztopaloğlu da seçim takvimine göre, 1 Aralıkta istifa etmesi gerekirken bu prodesüdürü yerine getirmedi. Ankara’dan gelen listede ismi olmamasına rağmen, burada ‘korsan’ bir şekilde sıralamaya konuldu. Kemah’ta 10 yıl belediye başkanlığı yapan Şişli Belediyesi çalışanı Cevdet Bayram da genel merkezdeki listelerde aday olmamasına rağmen ‘korsan’ bir şekilde İlçe Başkanı Uğur Gedik ve onun ‘akıl hocaları’ tarafından değiştirilerek; Bülent Tatar 2. sıraya, Hüseyin Avni Sipahi de 5. sıraya; bu arada eğilim yoklamasıyla 2, 4, 6 ve 8. sırada olmaları gerekenler, daha geriye itilarek onların yerlerine başkaları çekildi.
Sahte düzenlenen evrakta 2. sırada olan Bülent Tatar, 5. sıraya; 4. sırada olan Hüseyin Avni Sipahi, 7 sıraya, 11. sırada olan Merve Öztopaloğlu ile kontenjan 1. sırada olan Cevdet Bayram liste dışına bırakılarak, bunların yerine sıralamadaki gerçek yerleri olan Aydın Gürhan 11. sıraya, Levent Serdaroğlu kontenjan 1’e konuldu. Bu isimler, YSK kararıyla islak imzalı sıralama göre yeniden düzenlendi.
17 Şubatta Ankara’da yapılan listelerin önce Ankara’da, daha sonra İstanbul’da bir avukatlık bürosunda son olarak Gayrettepe’de Point Otel’de değiştiriliği, üyelerin itirazları nedeniyle ‘ikna turlarını’nın yapıldığı öğrenildi.
Bu arada köşemize çok sayıda tepki geldi.
“Başkalarının haklarını gaspedenler, Beşiktaş’ı nasıl namusluca yönetecekler, mutlaka bir açıklama yapmalıdırlar. Bu hareketlere kalkışanlar görevlerinden çekilmelidirler.
Namuslu ve onurlu bir duruş nasıl sergileyeceklerdir.
Listelerde kendilerini ön sıraya çekmeye çalışanlar, buna önayak olanlara bu şehir emanet edilemez.

Haberin Devamı

Seçim kurulu, özel reklam şirketi öneriyor

DSP Fatih Belediye Başkan adayı Erdoğan Tülümenler, ilçe Seçim Kurulunun, YSK talimatı ile bir bülten yayınladığını, bu bültende “Kurulun, billboardlarda reklam verilecek dört firmayı önermesine tepki gösterdi.
Önerilen firmalar şunlar:
1- 3 Mecra Reklam Turizm Sanayi Ticaret A.Ş.
2- Ströer Kent Vİzyon Reklam Pazarlama A.Ş.
3- MZD Reklam Makinaları İthalat İhracat ve Ticaret Ltd. Şti.
4- AGİ İletişim Hizmetleri A.Ş.
Tülümenler, bunun yasadışı bir işlem olacağını belirterek “YSK’nın reklam için özel birmaları önermesi doğru bir şey midir? Bu şirketlerin kim olduğunu biliyor mu... Seçim Kurulu, bu konudaki mektubu bana göndermek için Fatih’deki parti adresimizi bulamamış, Ankara’ya Genel Merkezimize sormuş, o da DSP İstanbul’un adresini sormuş bundan sonra bana ulaştılar” dedi.

Sema Pekdaş bir Cumhuriyet kadınıdır

AKP iktidarının toplum kesimleri üzerinde yarattığı baskı ve mağduriyeti yaşayan yurttaşları “ortak payda”da bir araya getirmek nasıl bir görevse; yurttaşları birleştiren isimlerin yerel seçimlerde aday olması da bir sorumluluktur.
CHP Konak Belediye Başkan Adayı Sema Pekdaş, siyasi ve mesleki mazisiyle, direniş ve mücadelenin adıdır.
ODTÜ ve Dokuz Eylül üniversitelerindeki yüksek öğrenim sürecinde, bir muhaliftir. O, 12 Eylül ardından yeni direniş filizlerinin yeşerdiği yeni örgütlenmelerin, dernekçiliğin öznesidir. İzmir Sosyal Demokrasi Derneği Yönetim Kurulu üyesidir, emektarıdır.
Pekdaş, Sosyal Demokrasinin tartışıldığı platformlarda, yeni mücadele yöntemlerinin tartışmacısı ve fikir özgürlüğünün savunucusudur.
O, 1992 ve 1997 yılları arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi olarak, yerel yönetim deneyimiyle bir seçilmiştir.
Kadınların hayatın her alanında olduğu gibi yerel yönetimlerde temsili için verilen mücadelenin önderidir.
Sema Pekdaş, toplumsal ve bireysel hak ve hukuk arayışlarının her durağında emeğiyle var olan bir karşı duruşun adıdır.
Sema Pekdaş, insan hakları ve kadının insan hakları mücadelesi tarihinin aynasına bakanların, yabancı olmadığı o “tanıdık yüz’dür.
Manisa Emniyet Müdürlüğü’nde işkence gören liseli gençlerin hücre kapısı altından sızan bir umut ışığıdır, bir nefestir.
Sema Pekdaş, Manisa Adliyesi’nde işkencecilerin yüzlerine söylenmekten çekinilmeyen söz’dür.
Uydurma suçlamalarla ‘örgüt’ davasından yargılanan ‘yarınlarımız’a, gençlerimize hukuk’la sahip çıkma mücadelesidir.
Bir hukukçu olarak önce Baro yönetim kurulu üyesi, 2010’da da 106 yıllık tarihinde İzmir Barosu’nun ilk kadın başkanıdır.
Stajyer avukatların ‘Sema Ablası’ hak aramak için ekonomik kaynak sorunu olanların ilk yardımcısı
ve destekçisidir.
Ve Sema Pekdaş, yıllar sonra 2013 yılında, bir diktatöre ve baskı düzenine karşı toplumun tüm kesimleri için umut olan ‘Genç’ hazıran Direnişi’nin ve ‘Gezi Ruhu’nun adıdır.
İzmir’de eli sopalı sivillerin ve özel görevli polislerin, yurttaşlara karşı meydan dayağına karşı bir ‘meydan okuma’nın adıdır…
Kapısını çalanlar arasında, Gezi eylemlerinde “ÖRGÜT” denilerek gözaltına alınan HAZİRAN DİRENİŞÇİLERİ’nin anne-baba-kardeş-akrabaları vardır.

12 Eylül ARTIĞI ve DERİN DEVLET ilişkilerinin, FAİL-İ MEÇHUL cinayetlerin beyni konumundakileri cezaevinde ziyaret edenlerden değildir!
Silivri’deki “Orta Oyunu” duruşmalarda yer alır; ÇAĞRISI HUKUK DEVLETİ içindir.
AKP’nin kendine tehdit gördüğü tüm kesimleri “çuvala atarak” farklı isimli davalarla yargıladığı DİKTATÖRLÜK MAĞDURLARININ, hak hukuk arayışında da, ÇAĞRISI “HERKES İÇİN ADALET” olmuştur…
Cumhuriyetin kadın idealinin vücut bulduğu, “hukuku” her türlü makam ve mevkiinin üzerinde gören bir MESLEKİ DİSİPLİNİN temsilcisidir.
Aydınlık yarınlara olan inancını yüreğiyle sahiplenen, şekilciliğin tuzağına düşmeyen mücadelesiyle bir CUMHURİYET KADINI olarak, 147 yıllık Konak Belediyesi tarihinin de İLK KADIN BELEDİYE BAŞKANI olacaktır..
MUSTAFA MOROĞLU-CHP İzmir Milletvekili

Projelerin efendisi Melih Gökçek…

MELİH Gökçek, Ankara için hazırladığı 20 yeni projesini açıkladı.
Sadece 6’sına değinmek istiyorum, çünkü diğer projeler yıllardır söylenen rutin tekrarlar.
İlkin Proje tanımını yapmamız gerektiğini düşünüyorum, projelerinin ciddiyetini algılayabilmemiz için.
Meydan Larousse’un Proje tanımı; “Sahibinin arzusuna göre yapılacak bir binayı, gerek belli bir programa göre inşa edilecek bir yapı bütününü, gerek bir makine veya tesisi, plan, enkesit ve boykesit halinde gösteren çizim...”
Soruyorum; bu projelerden kentin sahibi kentlinin haberi var mı? Kentliyi bırakın partisinin ve seçmeninin haberi var mı? Yok, hep alıntı boyutunda ben yaptım projeleri; kente ve kentliye katkıyı bırakın, projelerin bir tanesinde bulguya dayalı yaratıcılık yok ve inandırıcı yeni bir proje değil. Projenin evrensel özelliği, kente ve kentliye yaşam kolaylığı getirecek, salt kendini değil, kendimizi ve kentimizi katkı veren işlevselliğidir.
1- Ankara’nın 5 çıkışına 5 kapı:
Kapıların üzerlerinde mermer, taş kaplama ve Osmanlı motiflerinin bulunması planlanıyor.
Kente, kentliye katkısı nedir? Hiç. Uluslararası prestij mi? Düşünemiyorum… Ankara’nın sembolü olamaz, Ankara’nın sembolü “Hitit Güneşi Kursu”dur ve evrenseldir…Salt birilerine açılan ideolojik kapılar ve hiçbir dünya ülkesinin başkentinde olmayan faydasız bir proje..
Kapı yaptıracağına, Çankaya semtlerindeki kaldırımları düzelt, semtlerine otobüs ver; özellikle Küçükesat Caddesinin kaldırımları, gezilecek gibi değil, oy vermeyenlere hizmet yok mantığı işletilmiş buralarda: kaldırım karolarına bastığınızda paçanızdan göbeğinize çamurlu su fışkırıyor. En önemlisi hizmet veren Çankaya belediyesinin sürekli engelleniyor olması. Ben daha ‘Çankaya Belediyesi’nin sokakları asfaltlatıp, 2 gün sonra Büyükşehir’in bu asfaltı kazdırmadığını görmedim. Bir bakın gettolarına, Sincan, Yenikent v.b yerlere, kaldırımların ve yolların güzelliğini görün.. Çankaya Belediyesi kentliye bunu anlatamadı bir türlü.. Zamanım olsa, bile-bile hizmet götürülmemesini örnekler vererek AİHM vereceğim,..
2- 52 Adet saat kulesi:
Saat kuleleri doğru bir proje mi? En yanlış projelerden biri, çünkü eski fıskiyelerin yerine yapılacak saat kuleleri, en az Koleje ve trafiği yoğun benzer yerlere diktiği devasa TV ekranlar kadar; trafik akışını allak bulak edebilir. Düşünün, adam direksiyonda ve saate bakıyor (veya devasa ekranda ilgisini çeken görüntüye), işe geç kaldığını görüyor ve trafik kurallarını unutuyor, dikkatini yoluna değil de farklı yere yönelttiği için direksiyon hâkimiyetini de kaybediyor..
3- Avrupa’nın en büyük tema parkı ANKAPARK, Ankara turizmi için en büyük yatırım olacak. 100 bin metrekarelik kapalı alana sahip olacak. Alanda 1217 adet oyuncak olacak ki bu bir dünya rekorudur. Hedef 10 milyon ziyaretçi.
Önceki seçimlerde Disneyland Projesinden söz ediyordu, şimdi ise tema parktan söz ediyor.
Kentliyi bazı cazibe noktalarına taşıyabilir ve ziyaretçi rekoru kırabilirsiniz, fakat onun kentsel yaşamını kolaylaştırıp, onun ekonomisini iyileştiremezsiniz. Kur bir fabrika, işsizliğin önün al, üretiminle ülke ve birey kalkınmasını sağla; nedir Tema parkta sergileyeceğin plastik devasa oyuncaklar kentlimin hangi sorunun çözecek ki?..
4- Ankara Boğazı, Ankara’ya dev kanal yapılacak. 11 km’lik dev kanal etrafında dizilecek villalar, yaşam alanları....Kanal uzunluğu 43 km’ye kadar uzanacak.
HEM GÜLÜYOR HEM ÖFKELENİYORUM
Hem gülüyor, hem öfkeleniyorum; buna inanan kentlime. İstanbul Kanalı’ndan sonra, Ankara kanalı..Birincisi, suyu nereden temin edeceksin, ikincisi finansmanını nasıl sağlayacaksın?
5- Sıhhiye-Havalimanı metro projesinin toplam kilometre uzunluğu 30 kilometre olacak. Hedef 5 yılda bitirilmesi.
Bu resmen kentliyle alay etmektir; daha dün metroyu bitiremediğin için Ulaştırma Bakanlığına devretmedin mi? Keçiören metro inşaatı için 15 yıldır işkence çekmiyor mu?
6- 333 metre yüksekliğinde yapılacak olan bina: 333 kişiye katkısı olmayacak 333 metrelik beton yığını bence Ankara’nın nasıl betonlaştırıldığının sembolü olacaktır.
Şevket ÇORBACIOĞLU-TEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMUS
evket-che@hotmail.com.tr
evesbere@mynet.com

Yazarın Tüm Yazıları