Hoca, Bacı'ya bakarak karardı

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Sanki ‘‘Tarih tekerrürden ibarettir’’ sözünü haklı çıkarmaya uğraşıyorlar. Ve çok daha bilge, başka bir tespite ulaşmamızı sağlıyorlar:

Eğer tarih tekerrür ederse, ilk seferinde trajedi olarak yaşananlar, ikincisinde komediye dönüşür...

Hacı ile Bacı'nın ortaya çıkan icraatları tam o misal.

Geçen yıl bu zamanlarda Tansu Çiller'in örtülü ödenek rezaletini tartışıyorduk. Bu yıl, Necmettin Erbakan'ın aynı hesaptaki marifetlerini...

Demek ki Hoca, Bacı'ya baka baka üzüm gibi karardı.

***

Tansu Çiller, hatırlarsınız örtülü ödenekten yapılan 500 milyarlık harcamayı bırakın kamuoyuna, kapalı kapılar ardında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e bile izah edemedi.

Sonra ortaya Selçuk Parsadan isimli sahtekâr çıktı, Başbakanlığı örtülü ödenek hesabından dolandırdığını itiraf etti. Tansu Çiller istediği kadar yalanlasın, Ankara 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada Parsadan ve mesai arkadaşları suçlu bulundu. 6 yıl 3'er ay ağır hapis ve 13 milyar 750'şer milyon ağır para cezasına çarptırıldı.

***

O tarihte Çiller ve -sonradan demokrasi şerbeti içen- kurmayları şaibeli 500 milyar liranın üstünü hamaset edebiyatıyla örtmeye çalıştı.

‘‘Açıklarsak savaş çıkar’’ gibi sözlerle paranın Ruslar'la savaşan Çeçenler'e verildiği palavrasına sığındılar. Apo'nun kellesini getirmek için Suriye'ye özel tim yollandığı haberini sızdıranlar bile çıktı.

Ama bu yalanlar Ankara mahkemesinin duvarından geri döndü.

***

Ankara DGM Başsavcılığı'nın Necmettin Erbakan'la ilgili açtığı örtülü ödenek soruşturması daha vahim iddialar içeriyor.

İddiaya göre, Libya Lideri ve Erbakan'ın komutanı Muammer Kaddafi, 1995 yılında Çeçen savaşçılara teslim edilmek üzere Refah Partisi'ne 10 milyon dolar teslim etti. Ancak bu para Çeçenler'e ulaşmadı.

Erbakan, ısrarla parayı isteyen Çeçenler'e ancak 1997 yılında ödeme yaptı. Ama Refah Partisi kasasından değil, örtülü ödenekten 2 milyon dolar yolladı.

***

Hemen söyleyelim, örtülü ödenek kimsenin babasını malı değil.

830 ayrıntı koduyla anılan ‘‘gizli hizmet giderleri’’ kalemine, 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Yasası'nın 77'nci maddesinde gösterilen örtülü ödenek ile devlet istihbarat hizmetleri ve gizli haberalma giderleri kaydedilir. İçişleri Bakanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın yapacağı bilgi toplama hizmetlerinin harcamaları da bu kalemde yer alır.

Zaten Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, 26 Haziran 1997 tarihli kararıyla örtülü ödeneğin denetlenmesi yolunu açtı.

Sanırız bu hesaplar incelendiğinde, cebinde ipiyle dolaşan Susurluk yolcularını utançtan intihara sürükleyecek gerçekler ortaya çıkacak.

Kimbilir, belki de hırsız çamurundan ısrarla demokrasi heykeli yoğurmaya kalkanların maaş bordroları da aynı hesapta yer alıyordur.

Yazarın Tüm Yazıları