Her yol Afyon'a çıkar

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Afyon, Orta Anadolu'nun batısında, Türkiye'yi kuzeyden güneye, batıdan doğuya boydan boya kat eden iki yolun kesiştiği noktadadır.

İstanbul-Antalya ile İzmir-Ankara-Sıvas-Erzurum-Kars karayolları Afyon'un onuncu kilometresinde kesişirler.

İstatistiklere göre Afyon'dan günde ortalama 40 bin araç geçer.

Bu sayı, bayram ve tatil öncesi ve sonrası günlerde çok daha fazladır.

Böylesine bir hareketliliğin göbeğinde olmasına karşın Afyon bundan yeterince yararlanır mı?

Buna olumlu bir yanıt vermek ne yazık ki zordur.

Bununla da bitmez.

Afyon uçsuz bucaksız ovaları, eşsiz otlakları, şifalı termal suları ile...

İnanılmaz lezzetteki etleri ve et mamülleri, yoğurdu, sütü, peyniri ve kaymağı ile...

Vatikan dahil birçok saray ve önemli yapıyı süsleyen dünyanın en güzel mermerleri ile...

Ve yavaş da olsa başını kaldırmaya başlayan sanayisi ile Türkiye'de yeterince sesini duyurabilmiş midir?

Buna da olumlu yanıt vermek bugün için olası değildir.

* * *

İşte artık Afyon'un insanları bunun nedenini irdelemeye başladı.

Bu kapsam çerçevesinde bir söyleşi yapmak için beni davet ettiler.

Çocukluğumun büyük bölümü Afyon'da geçtiği için bu ili çok iyi tanıyorum.

Sorunlarını, insanının yapısını çok iyi biliyorum.

Bu ilde unutamayacağım yıllar yaşadığım için koşarak gittim.

Sanayi Odası'nın salonunda onlara dilimin döndüğü kadar, dışa açılmak için yapılması gerekenleri anlatmaya çalıştım.

Yaşadığım, tanık olduğum olaylardan örnekler verdim.

Anadolu kaplanlarının henüz Afyon'da sesinin çok cılız çıkmasının görebildiğim kadarıyla nedenlerini sıraladım.

Söyleşinin sonunda da şöyle dedim:

‘‘Hedeflerinizi büyük tutun. 2001 yılında düzenlenecek Birinci Dünya Kobi Fuarı'na ev sahipliği yapma isteğinize inanın. Bunu hayal olarak görmeyin. Hedeflerin büyüklüğü atılacak adımların da büyümesini sağlar. Hedefe ulaşamasanız bile aldığınız mesafe sizin için büyük kazanç olur.’’

Beş yaşından on beş yaşına kadar kaldığım bu kente ve insanlarına duyduğum sevgi ve onlara inancım nedeniyle bu sözleri içtenlikle söyledim.

Zaten bütün olumsuzluklara rağmen son beş yılda aldıkları büyük mesafe benim bu inancımı güçlendiriyor.

* * *

Bugünden görünen bir gerçek var. Afyon önümüzdeki beş içinde termal turizminin merkezi olacak.

Halen ülke ve dünya turizmine hizmet veren beş yıldızlı Oruçoğlu tesisi bunun öncülüğünü yapıyor.

Şu anda bu tesis Türkiye'nin en mükemmel termal oteli.

Bu nefis otelde üzerinize lapa lapa kar yağarken sıcacık havuzda yüzme keyfini yaşıyorsunuz.

Çok yakında bu otele yenileri katılacak ve sanıyoruz yatak kapasitesi kısa zamanda 3-4 bini bulacak.

İşte burada ulaşım sorunu ortaya çıkıyor. Yani havaalanı.

Bu otelleri doldurabilmek için Türkiye'nin ya da dünyanın her yerinden insanları uçaklarla buraya getirebilmek zorunluluğu doğacak.

Çünkü bu yöre termal suları bakımından dünyanın belki de en zengin bölgesi.

Havaalanının büyük uçakların inip kalkabilceği bir düzeye getirilmesi gerekiyor.

Bugün kentte 4 bin konut termal suyla ısınıyor. 4 bin konut için de hazırlık yapılıyor.

Kuşkusuz Afyon'un sorunlarını, umutlarını, hedeflerini bir yazıda anlatmak olanaksız. Buna sayfalar yetmez.

İşin özeti şu: Afyon da Türkiye gibi kabına sığamıyor.













Yazarın Tüm Yazıları