Haziranda yerel seçim?

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Başbakan Mesut Yılmaz'ın, Refah Partisi'yle ilgili ‘‘kapatma’’ kararı yürürlüğe girer girmez ANAP Başkanlık Divanı'nı toplayıp ‘‘Haziran ayında belediye başkanlıkları, belediye meclisi üyelikleri, il genel meclisi üyelikleri ve muhtarlık seçimlerinin yenilenmesi’’ yolunda karar aldırdığını bildiren haber, siyasetin değişmez bir yasasının uygulanacağını gösteriyor:

Seçime sizin en güçlü, rakiplerinizin en zayıf olduğu tarihte gidin!

İyi de... Bu hesap hep tutsaydı, iktidara gelen bir daha gitmezdi.

Oysa demokrasiler ‘‘gitmeyen’’ değil, ‘‘giden’’ iktidarlar üzerine kuruludur. Öteki sadece dikta idarelerinde olur.

ANAP'ın bu kararı, -yukarıda değindiğimiz gibi- ‘‘Refah Partisi hazır ağır bir darbe yemişken, toparlanmaya vakit bulamadan onu seçime sürüklersek bir kısım oylar ANAP'a akar’’ düşüncesine ve hesabına dayalı görünüyor.

Belki biraz da, Tansu Çiller sayesinde tarihinin en kötü ve zayıf dönemini yaşayan Doğru Yol Partisi'ne bir zamanlar gönül vermiş seçmenlerin, henüz ciddi bir varlık gösteremeyen Demokrat Türkiye Partisi yerine ANAP'ı destekleyeceği umuduna!

Bununla, yani sadece başkalarının zaafına dayanarak -milletvekili genel seçimlerini bir kenara koyun- genel nitelikte yerel seçime bile gidilir mi?

Ortada bugünkü hükümetin sekiz yıllık zorunlu eğitime geçiş dışında, göz kamaştırıcı bir uygulaması olmadığına göre -Öyle ya... Hani bunca reformlar ne oldu? Hepsinin hâlâ lafıyla oyalanıp duruyoruz- ANAP seçime gidecek de geriye nasıl dönecek?

‘‘Korkusuz Sheriff’’ havalarıyla enflasyona çare bulunamayacağını öğrendik. Öğrenmekle de kalmadık, Tansu Çiller döneminin rekorunu yakalamak niyetiyle olsa gerek, enflasyonun yüzde 100'ü aştığına bile tanık olduk.

CHP'nin rahatça desteğinin sağlanabileceği konularda, yani ‘‘demokratikleşme’’ ve ‘‘hukuk devleti’’ temeline oturan yasaların Meclis'e getirilip çıkartılması konusunda bile, yedi aydır ciddi bir şey yapılmamasını açıklayabilen bir tek insana rastlayamadık.

Hükümetin DSP kanadının getirdiği reform başlıklı yasa taslaklarına bizzat ANAP'ın karşı çıkmasını önleyemedik.

Ondan sonra ortaya çıkacağız ve ‘‘Bizim için en uygun zamandır’’ diyerek haziranda önemli bir seçim için sandık başına gideceğiz. Üstelik sandık -yahut seçim- hatırına ekonomiye bir darbe daha vurup enflasyonu iyice azdıracağız.

Sayın Yılmaz'ın yukarıda saydıklarımızdan başka bir bildiği ve hesabı varsa, ona bir şey diyemeyiz. Ama hesabı bizim değindiğimiz konular üzerine kuruluysa şapkayı önüne koyup bir kere daha düşünmesini salık veririz.













Yazarın Tüm Yazıları