Hayallerimize erişiyoruz

Güncelleme Tarihi:

Hayallerimize erişiyoruz
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 28, 1997 00:00

Yavuz GÖKMEN
Haberin Devamı

Sahada öyle bir G.Saray vardı ki, böyle bir G.Saray birkaç yıl öncesine kadar hayal bile edilemezdi. Bu öyle bir G.Saray'dı ki, hayallerin ötesine taşmış, düşünce sınırlarını zorluyordu. Bu öyle bir G.Saray'dı ki, ilk yarı boyunca rakibine top göstermiyor, eziyor, boğuyor ve hafiften dalgasını geçerek gollerini sıralıyordu.

İşte G.Saray buydu ve bütün korkuların üzerinden atına binmiş, elinde asasını sallayan muhteşem bir şövalye gibi yükseliyordu.

Açıkça itiraf etmek gerekirse, şimdiye kadar sessiz ve derinden bir korkuyla yaşıyorduk. Sion'daki ilk maçın bize Tanrı'nın bir lütfu olduğuna inanıyorduk. Ve ikinci maçtan derin bir endişe duyuyorduk. Oysa daha maç başlar başlamaz anlaşıldı ki, G.Saray, futbol topu denilen meşin yuvarlağın tek hakimidir ve öyle kalacaktır. Anlaşıldı ki, G.Saray ligde kaybedilen dört puanı sadece bu maçın kazanılması uğruna vermiştir. Çünkü bir büyük sınav öncesinde çıkılan küçük sınavlar tam bir konsantrasyon sağlayamazlar.

Maçın teknik analizinde şimdiye kadar şımarmasını istemediğim için adını anmadığım Fatih Akyel ön planda geliyordu. Onun yanına Rumen futbolcuların, başta Julian Filipescu olmak üzere enfes oyunlarını ekleyebiliriz. Demek ki, bu adamlar istedikleri zaman futbol oynuyorlar. Ve demek ki, G.Saray gerçek bir maestro bulduğu zaman futbolunu doruğa ulaştırabiliyor.

G.Saray bir aşktır. Bunu ancak, bu aşkı çeken bilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!