Hattı Üstüva’ya seyahat

KABUL töreni, Çankaya’da. Ankara’ya yeni atanan bir Afrika ülkesinin büyükelçisi Cumhurbaşkanı Sezer’e güven mektubunu sunuyor. Tören sonrasında büyükelçinin söylediği ilk söz şu:

‘Afrika’ya gelin!.. Afrika’yı sömürgecilere bırakmayın!..’

Büyükelçinin içten dileği ayrı. Ama, Başbakan Erdoğan’ın dikkatini Afrika’ya asıl çeken ABD Başkanı Bush. Afrika ile ilişkilerin geliştirilmesi, o ülkelerin sorunlarıyla ilgilenilmesi gerektiği yolunda, sinyaller veriyor Bush.

Kaldı ki, İngiliz Başbakanı Blair, 2005’i Afrika Yılı ilan ediyor.

ÇİN’DEN VİETNAM’A

Erdoğan
’ın Afrika gezisini bazı yorumcular yadırgıyor. ‘Öncelikler başka yerde’ gerekçesiyle. Katılmıyorum!..

Türkiye yoruluyor!.. AB ile Kıbrıs’la, daha genel bir ifadeyle, kendisine dayatılan gündemle yoruluyor. Bir yıl nasıl olsa, AB ve Kıbrıs’la geçmeye aday. Bunun dışında, bir açılım yok mu?.. Varsa, yanlış mı?..

Blair 2005’i Afrika Yılı ilan ederken, Afrika Komisyonu kuruyor. Afrika’ya borç veren ülkeleri, borçlarını silmeye çağırıyor.

Çin, inanılmaz biçimde Afrika’ya saldırıyor. Önce buradaki bağımsızlık hareketlerini destekliyor, şimdi bunun ekonomik ürününü topluyor. Madenlere yatırım yapıyor. Eski sömürgeciliği çağrıştırıyor.

Vietnam Kongo’da köylülerle ortak tarım işletmeleri kuruyor. İngiltere, Hollanda, Portekiz hálá eski alışkanlıkları sürdürüyor. Herkesin ilgisi burada.

Afrika’da onca el değmemiş kaynak, iç savaş, çatışma, yoksulluk varken, Türkiye’nin ilgisi fena mı?..

1500’LERDE OSMANLILAR

Kaldı ki, Afrika ile Osmanlı’nın ilişkisi 1500’lü yıllara kadar iniyor.

Haneni Boran Prensliği ile Osmanlı ilişki kuruyor. 1550’lerde Afrika’ya donanma gönderiyor. Çad ve Nijerya ile ilk adımlarını atıyor. Yine aynı yüzyılda Müslümanlığı öğretmek amacıyla Afrika’ya din bilginlerini yolluyor. Herhalde misyonerler!..

19. yüzyılda ise, Prusyalı Emin Paşa’yı Somali ve Etiyopya’da görevli kılarak, Hattı Üstüva Eyaletini Kuruyor. Hattı Üstüva, yani Ekvator!..

Beşyüz yılı aşkın bir ilgi!.. Ne var ki, kurulan her şey orada kalıyor ve arada geçen zamanda ilişkiler tarihin derinliklerinde kayboluyor. İlginç olan, Osmanlı’nın Afrika ilgisi, birkaç yüz yıl sonra ABD’nin dikkatini çekiyor. Afrika’ya onlar eğiliyor.

Kömür, bakır, kalay, altın, elmas, petrol. Hepsinin ciddi kaynakları Afrika’da. Ama, Afrika denince, aklıma hep aynı nokta takılıyor: Açlık, yoksulluk, sefalet, çocuk ölümleri, AİDS, tropikal iklim...

Hafta sonuna kadar Başbakan Erdoğan’la Afrika!..

Sarı humma ve menenjit aşıları

AFRİKA
gezisine çıkarken, iki aşı zorunlu. Sarı humma ve menenjit aşıları. Sarı humma sinekten geçiyor, geçti mi de, sizlere ömür!..

Nerede bu aşılar?.. İstanbul’da Atatürk Havalimanı Sağlık Denetleme Merkezi Tabipliği. İsmi biraz karışık ve uzun, yolunu bulmak da kolay değil ama, kendisi pırıl pırıl.

Geçen hafta ben orada aşı oluyorum. Havaalanı içinde, çok temiz, çok bakımlı. Doktor ve hemşireler çok ilgili. Sağlık Bakanlığı’na bağlı. Bir devlet birimi. Ama, özel dispanser gibi.

Anılan sağlık birimleri Trabzon’dan Mersin’e kadar tüm kıyılarda önemli merkezlerde var. Biri de Ankara’da.

Kenya geziden çıktı

ERDOĞAN
’ın Afrika gezisi başlangıçta bir hafta.

İlk programda Etiyopya, Kenya ve Güney Afrika Birliği var. 28 Şubat pazartesiden 7 Mart pazartesiye uzanıyor.

Araya Erkan Mumcu’nun istifası giriyor. AKP’den başka istifalar geliyor. Erdoğan belki de, ‘şu sıra bu kadar uzun bir süre Afrika’da dolaşmak doğru değil’ diye düşünüyor.

Programdan Kenya çıkartılıyor. Hatta, bir ara gezinin Etiyopya bölümü de, çıkartılmak isteniyor. Ancak, Afrika ölçeğinde Etiyopya önemli. Madem ki, Afrika’ya adım atılıyor, o zaman Etiyopya’dan geçmek şart!.. Bununla birlikte, Etiyopya gezisi tek bir güne iniyor. Sonuçta dün başlayan gezi, cumartesi gecesi sona erecek. Cumartesi Güney Afrika Birliği’nden Türkiye’ye dönülecek.
Yazarın Tüm Yazıları