Hastane koşulları artık eve taşınıyor pazar 35 milyon dolara koşuyor

HASTALARA evlerinde profesyonel ekiplerce hastane koşullarında bakılmasına imkan sağlayan yasal kuruluşların sayısı, 14’e ulaştı.

Yasal izni olmayan kuruluşların sayısı ise 100’ü buldu. Yılda 10 bin hastaya karşılık yasal kuruluşların payına sadece 3 bin hasta düşüyor. Bu kuruluşlar da 35 milyon dolarlık pazardan ancak 15 milyon dolarlık pay alabiliyor.

TÜRKİYE’de Eczacıbaşı Grubu’nun öncülüğüyle başlayan ve hastalara evlerinde hastane koşullarında profesyonel ekipler tarafından bakım imkanı sağlayan kuruluşların sayısı, yasal düzenlemeyle birlikte daha şimdiden 14’e ulaştı. Bu kuruluşlar, oluşturdukları sağlık ekipleri sayesinde, rehabilitasyon, fizyoterapi, psikolojik tedavi de dahil olmak üzere her türlü tıbbi bakım ve sağlık hizmetlerini hastaların ayaklarına götürerek, tedavilerini evlerinde sürdürmelerine imkan sağlıyor. Günlük hasta bakıcı ücretlerinin 100 YTL’den hemşire ücretlerinin de 200 YTL’den başladığı sektörde, hastalara bedeli karşılığında tıbbi cihaz desteği de veriliyor.

Yılda 10 bin hastaya hizmet

Ancak sektör, yasal izni olmamasına rağmen, Rusya, Moldova, Ukrayna gibi ülkelerden doktor, hemşire ve bakıcı getirerek bu hizmeti kaçak olarak sağlayan kuruluşların elinde bulunuyor. Bunların da sayısı 100’ü buluyor. Böyle olunca da, yılda 10 bin hastaya hizmet veren sektörde, yasal izni bulunan kuruluşlar sadece 3 bin hastaya hizmet verebiliyor. Bu kuruluşların da 35 milyon dolarlık pazardan aldığı pay da 15 milyon dolar seviyesinde kalıyor.

Uygunluk belgesi gerekiyor

Arkadaşımız Mehtap Özcan’ın yaptığı araştırmaya göre, Sağlık Bakanlığı’nın 2005 yılında yayınladığı "Evde Bakım Hizmetleri Sunumu Hakkındaki Yönetmelik"e göre, bir kuruluşun evde bakım hizmeti verebilmesi için Sağlık Bakanlığı’nın İl Sağlık Müdürlükleri’nden "uygunluk belgesi" alması gerekiyor. Uygunluk belgesi olmayan kuruluşlar da bu hizmeti veremiyor. Ancak, yeterli denetimin yapılamaması ve ücretlerinin düşük olması nedeniyle pazar bu tür kuruluşların hakimiyetinde bulunuyor.

700 bin hasta potansiyeli

Gelişmiş ülkelerde hastanelerden taburcu olan hastaların yüzde 15’i evde bakıma yönlendiriliyor. Türkiye’de de yılda 7 milyona ulaşan yatan hasta sayısının yüzde 10’unun evde bakım hizmeti alması gerekiyor. Bu da her yıl 700 bin hasta potansiyelini ortaya çıkarıyor. Ancak bir yıl boyunca bu hizmeti özel sağlık sigortası kanalıyla veya kendi bütçelerinden karşılayan hasta sayısı 10 bini geçmiyor. Bununda sadece 3 bini profesyonel ekiplerden hizmet alabiliyor.

İlk örnek Eczacıbaşı’ndan

Günümüzde ABD’de 20 binin üzerinde kuruluşun hizmet verdiği sektörün ilk örneğini Türkiye’de Eczacıbaşı Grubu oluşturdu. 2001 yılında kurduğu evde sağlık hizmetleri adlı kuruluşla sektörde öncülük yaptı. Eczacıbaşı’nın 7 yılda evde sağlık hizmeti verdiği hasta sayısı 160 bini buldu. 2005 yılında yasal düzenlemeye gidilerek, sektörde faaliyette bulunmak izne tabi tutuldu.

Tarihi 18’inci yüzyıla dayanıyor

EVDE bakım hizmetlerinin geçmişi 18’nci yüzyıla kadar uzanıyor. 18’nci yüzyılda Amerika’da fakir hastaların evlerine düzenlenen ziyaretlerle başlayan bu hizmetlerin bedeli de ilk kez 1909 yılında sigorta şirketleri tarafından üstlenilmeye başlandı. 1970’li yıllarda hastane yerine evde bakımın daha ucuza mal olması, sigorta şirketlerinin evde bakım hizmetlerine daha fazla yönelmesini sağladı. 1980 yılında ilk kez Amerika’da ulusal evde bakım derneği kurularak, bu alanda akreditasyon zorunlu hale geldi.

Yaygınlaşması için sağlık hizmetinden sayılması gerek

ECZACIBAŞI Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Etem Alnıgeniş, evde bakım hizmetlerinin geniş kitlelere yayılabilmesi ve herkes tarafından tanınabilir, kullanılabilir bir hizmet halini alması ancak devletin sağlık gündemine girmesi ve bu hizmetlerin bedelini hastalara geri ödemesi ile mümkün olacağını savunuyor. Alnıgeniş, evde bakım hizmetleri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sağlık hizmeti sunan ayrı bir sektör olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Sadece İstanbul’da 80 bin hastanın ihtiyacı var

İSTANBUL’da yaşayan yaklaşık 80 bin kişinin evde bakım hizmetine ihtiyaç duyduğunu aktaran Aileden Biri Evde sağlık Hizmeti Genel Müdürü Murat Ataç, "Dünya Sağlık Örgütü’nün faaliyetleri incelendiğinde bulaşıcı hastalıklar ile mücadelenin yerini yavaş yavaş kronik hastalıklar ile mücadeleye bıraktığını görülüyor. Bu anlamda evde bakım hizmetleri her geçen gün daha önemli hale geliyor çünkü kişinin ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetlerini kendini en konforlu hissettiği ortamda alabilmesi, kronik hastalığına rağmen yaşam kalitesinden ödün vermeden yaşamasını mümkün kılıyor" dedi.
Yazarın Tüm Yazıları