Hangi siyaset?

Son 15 gündür Türkiye ve Fransa siyasetinin tartıştığı konulara bakın...

Haberin Devamı

Bir tarafta paralel devlet, ses kayıtları, yargı, cemaat, iktidar, savcılar, haksız seyahatler, ayakkabı kutuları, götürülen milyon dolarlar, görevden alınan polisler, Haşhaşiler, ‘dost modern’ darbeler, tapeler, kimin kimi dinlediğinin belli olmadığı kayıtlar, yeniden yargılama planları...
Diğer tarafta, Fransa’da ise Cumhurbaşkanı’nın aşk kaçamağı...
Scooter’la gidilen çapkınlıkta bile gizli kamera kayıtları, ses kayıtları falan ortaya dökülüyor...
Hollande’in çapkınlığı bile son derece naif tartışılıyor.
“Bu benim özel hayatım” diyor...
“Dergiye dava açmayacağım” diyor...
“Ay sonuna kadar bana süre verin” diyor...
Kamuoyu da saygıyla karşılıyor.
Fransa’yla Türkiye arasındaki uçuruma bakın.
Bir ülke iç siyasetinde aşkı, ihaneti, sevgiyi tartışıyor...
Diğer ülke rüşvet skandalıyla patlayan ve her gün yeni bir raunduna uyandığımız korkunç çekişmeyi...
Hangisini tercih edersiniz; aşk mı, para mı?

Haberin Devamı

AVM’lerden yabancı markalara torpil

Geçen gün yazdığım “New York buz tutuyor da Erzurum günlük güneşlik mi?” başlıklı yazım Adil Işık’ın damarına basmış...
Kendi adıyla ürettiği hazır giyim markasıyla tekstil sektöründe faaliyet gösteren Işık, “Ne yazık ki benzer şeyleri tekstilde biz de yaşıyoruz” diyor.
Türk markalarının kendisini hep yalnız hissettiğini, yabancı markalara gösterilen ilgi ve ihtimamın Türk markalarına asla gösterilmediğini söylüyor.
AVM’lerin tutumuyla ilgili söyledikleri çarpıcı:
“AVM’lerde arka koridorlar daha yüksek kiralarla yerli markalara, ön koridorların tamamı ise daha düşük kiralarla yabancı markalara veriliyor.
Doğru lokasyonlara düşük kira, doğru
olmayan lokasyon-
lara yüksek kira değeri biçilmesi, yüzde 100 yerli marka olan biz ve bizim gibilerin kendi ülkemizde, kendi insanımıza daha yüksek bedellerle hizmet vermemize yol açıyor.
Bu denklemin sonucunda çoğu marka uğradığı büyük zararlarla mağazalarını kapatarak alışveriş merkezlerini terk etmek zorunda kalıyor.”
Adil Işık, “Yerli marka olarak biz torpil istemiyoruz. Yabancı markalarla eşit şartlarda rekabet yapalım yeter” diyor...
Açılan onlarca AVM’de yönetimler yabancı markalara mağaza açtırabilmek için her türlü kolaylığı sağlıyor.
Yerli markalar ise üvey evlat muamelesi görüyor.
Bu durum da Adil Işık gibi sektörün önemli oyuncularını böyle isyan ettiriyor...

Haberin Devamı

Gökhan türbe yıkıyor

Athena Gökhan’ın dövmeli abdesti için “Size ne” deyince, beni de eleştirenler çıktı; “Kıldığı namaz kabul olmaz” falan diyorlar hâlâ...
Yahu olur ya da olmaz, sen nereden biliyorsun?
Gökhan’ın yıllardır böyle yaşadığını da anlattım geçen günkü yazımda.
Kendisine eleştiri getirenlerden daha fazla inandığı hayatı yaşıyor Gökhan...
Karagümrük Cerrahi tarikatına yakın...
O eleştirdiğiniz Gökhan, Karagümrük’te türbe yıkıyor.
Şaka yapmıyorum.
Pop şarkıcısı ya da son dönemin ekran yıldızı gibi değil, sıradan bir ölümlü gibi Cerrahi tarikatı üyeleriyle birlikte elleriyle türbe yıkıyor Gökhan...
Bilenler biliyor, görenler görüyor.
Gökhan’ın kimseye kendini kanıtlamaya
ihtiyacı yok.
Ayrıca kendisi de dövmelerinden kurtulmak istiyor...
En iyisi insanların nasıl yaşadıklarıyla uğraşmayın, herkesi rahat bırakın...

Haberin Devamı

Bizim Lara Croft’lar

Birkaç gündür gazetelerde jartiyerli, eli silahlı kadın oyuncuların fotoğraflarını görüyorum...
Bu hafta sonu vizyona girecek “Kadın İşi Banka Soygunu” adlı filmin tanıtım çalışması, jartiyerli, eli silahlı oyuncular; Esra Dermancıoğlu, Meltem Cumbul, Filiz Ahmet ve Özge Ulusoy’dan oluşuyor.
Jartiyer-silah kombinas-yonundan nasıl bir gişe çıkar bilmiyorum ama bizimkiler fazlasıyla çakma Lara Croft gözüküyor...
Erkek komedi filmlerine alışık seyircinin bir kadın
komedisine ne kadar ilgi göstereceğini merak ediyorum.

Hamilelik tartışılmaz

Geçmişte ben de Seren Serengil’in hamileliği için ileri geri yazı yazmıştım.
Sonra çok üzüldüm, pişman oldum...
Şimdi Esra Erol’un bebeğini kaybetmesiyle ilgili yazı yazanların da aynı şeyi yaşayacağına eminim.
Çünkü bir anneden daha iyi kimse bilemez bunu...
Ekrana çıkmak isteyebilir, istemeyebilir...
Bebeğini kaybetmiş bir kadın her zaman sonsuz bir saygıyı hak ediyor...

Yazarın Tüm Yazıları