Haluk, gel tartışalım

Güncelleme Tarihi:

Haluk, gel tartışalım
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 1998 00:00

Turgay ŞEREN
Haberin Devamı

Futbol Federasyonu Başkanımız Haluk ile federasyon başkanı olduğu günden beri anlaşmazlığımız var. Asla onun kişiliğine ve Ulusoy soyadına değil. Kendisi ve etrafındaki 3-5 dalkavuk danışmanıyla Türk futboluna yaptığı zararlardan ötürü ona karşıyım. Aslında Futbol Federasyonu Başkanlığı'nın dışında dost, arkadaş olunabilir. O iş başka. Amaa sen Perili Köşk'teki fevkalade güzel restorasyonu yapılmış tarihi Futbol Federasyonu binasını bir mahalle kahvesine çevirirsen o zaman ben ve benim gibi Türk futboluna 50 yılını vermiş kişileri karşında bulursun.

Geçenlerde bunu bir kere daha yazmıştım, Haluk ise buna ‘‘şeffaflık’’ diyor. Federasyon Başkanlığı odası bir kahve odasından beter. Haluk masada oturuyor, sohbet ediyor. Üstünden uzanan birisi telefonla konuşuyor, Haluk da öne doğru eğilip onun rahat konuşmasını sağlıyor ve sohbetine devam ediyor. Kapı ardına kadar açık, canı isteyen giriyor, canı isteyen çıkıyor. Ne soran var, ne de arayan.

Türkiye Futbol Federasyonu'nun bir ciddiyeti vardı Haluk, bir disiplini vardı. Orada çalışanlar da pırıl pırıl çocuklardı. Sen ve yanındaki danışmaların onları da yollarından çıkarmış. Metin Kazancı diye pırıl pırıl bir genç vardı. Ayakları yere basmayan bir adam olmuş o. Haldun da öyle. Hele Orhan Şahin, o da bu başı bozuk trenin bir vagonuna binmiş gidiyor. Diğer Futbol Federasyonu çalışanları da tabii ki baştaki insanlara göre hareketlerini düzenliyorlar. Ne demişler, ‘‘At, sahibine göre kişner’’.

Terim’e vefasızlık

Finlandiya maçında Fatih Terim ile buluşacaktım. Ayhan Bermek ile oturup maçtan sonra biraz dertleşecektik. Bir de öğrendim ki Türk Milli Takımı'nı Avrupa Şampiyonası finallerine taşıyan Fatih Terim, maça davet edilmemiş, unutulmuş. O da üzülmüş tabii. ‘‘Lanet olsun’’ demiş, maçı televizyondan izlemiş. Fatih maça gelemez mi? Kapıdan onu kim çevirebilir? Ama adamın bir beklentisi var tabii. Saygı, sevgi ve vefa bekliyor. Ama kimden? Milli Takımın davetiyeleri Haluk'un cebinde. Dalkavuk danışmalarının emrinde. Paranızla numaralı bilet almak istiyorsunuz, onu da almak çok zor. Zira telefona kimse çıkmıyor. Ya ‘‘yok’’ dedirtiyorlar, yahut da ‘‘Şimdi dışarı çıktı’’ deniyor.

Kurul üyelirine jest

Gidenlerin yalancısıyım, Finlandiya maçı öncesi Türkiye Futbol Federasyonu binası, stat önü kuyruğu gibiymiş. Bağıran, çağıran, bilet alma savaşı veren insanlarla doluymuş. Haluk, sen genel kurul üyelerine her türlü maddi, manevi desteği veriyorsun. Tüm genel kurul üyelerini Finlandiya maçı öncesi konaklama ve seyahat ücreti dahil hepsini ödeyerek davet ediyorsun. Bunlar güzel şeyler. Amaa ne zaman güzel olur biliyor musun, altında bir seçim stratejisi olmazsa.

Hani televizyonda isteyenle karşı karşıya gelir, tartışırım diyordun. Pazar akşamı TRT-1'de sandalyen boş kaldı. Hepimiz seni bekledik. Levent Özçelik 10 kez seni anons etti ama boşuna. Yönetim kurullarınla birlikte gel seçim yap bakalım. O zaman senin gücün belli olur. Yasanın boşluğuna sığınıp iki asbaşkan seçecekmişsin. Madem ki yüreklisin, madem ki kendine bu kadar güveniyorsun, tüm kurumlarını yenilesene. O zaman ben senin boyunu görürüm. O zaman kim federasyon başkanı seçilir, onu da görürüm.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!