Hakemler G.Saray'a düşman mısınız?

Güncelleme Tarihi:

Hakemler G.Saraya düşman mısınız
Oluşturulma Tarihi: Ekim 21, 1997 00:00

Turgay ŞEREN
Haberin Devamı

Lig başından beri genelde Galatasaray'ı, fakat fırsat buldukça da diğer takımlarımızın maçlarını çıplak gözle, erişemediklerimi de televizyon ekranlarından dikkatle izliyorum. Hakemlerimizin inşallah istemiyerek olur, kolladığı takımlar var. Ve tam aksine düşman gibi düdük çaldığı başka bir takımımız var, onun adı da Galatasaray.

Yazılarımı dikkatle okuyanlar hatırlayacak, ben genelde G.Saray'ı ve rakiplerini teknik yönden eleştirmek isterim. Hatta sarı kırmızılı ekibin kazandığı maçlardan sonra da gördüğüm eksikleri yazarım, söylerim. Bence hata varsa kazanılmış maçlardan sonra olaylara pembe gözlüklerle bakmak yanlıştır. Zira, ortaya taviz politikası çıkar. ‘‘Biz kazandık ya, el kırılır kol içinde kalır, kol kırılır yen içinde kalır’’ gibi bir sloganla ‘‘işleri hallederiz’’ denir. Bana göre bu tamamen yanlıştır. Bir futbol takımı sahada en iyisiyle mücadele etmek zorundadır. Disiplinli olmak zorundadır da. Hatta hem saha içinde hem de saha dışında. Zira tüm gözler onların üzerindedir. Ben 1946 yılından beri Türk futbolunun içindeyim. Şöyle bir gerilere bakıyorum, o günden bugüne yarım asır geçmiş. Elimden geldiğince ‘‘Gençler bilse, ihtiyarlar yapabilse’’ atasözünü şimdiki futbolcu nesillerine anlatmak istiyorum. Yaptığımız yanlışlardan onları arındırmak istiyorum. Engin tecrübelerimden onları istifade ettirmek istiyorum. Zaman zaman da futbolcuları uyarıyorum. Bazen tatlı, bazen acı olarak. Nedeni şu; belki bugün bana zaman zaman kızıyorlar, ama belirli bir süre sonra kafalarını duvardan duvara vurdukları an, beni hatırlayacaklar. İşte ben bunu istemiyorum. Beni hatırlamasınlar. Yanlışlardan kendilerini o anda arındırsınlar. Bir futbolcu gece yatağa yattığı zaman tek başınadır, düşünceleri ile başbaşadır. Orada kandırılacak kimse yoktur. İşte en güzel özeleştiri orada yapılır. Yanlışını anlarsan, her gün bir adım daha ileri gidersin. Aksi halde futbol batağının içinde eriyip gidersin. Bu sözlerim sadece G.Saraylı futbolculara değil, ülkemizdeki tüm futbolcular içindir.

PATAGONYA DEĞİL

Şimdi gelelim esas konumuza. Ben genelde hakemlere pek dokunmam. Ama bazen isyan ediyorum. Hatırlayacaksınız, Antalyaspor maçında Hagi'nin yan hakemin yakasına sarılışından bile rahatsız oldum, ‘‘Hagi bunu yapmamalı. burası Patagonya değil’’ dedim. Buradan şu anlam çıkıyor, G.Saray saha içinde bileğinin hakkıyla galibiyete koşmalı. Hakem hata yapar, bunun cezasını futbolcular veremez. Verirse de kırmızı kartı görür dışarı çıkar. Ancaaak, hakemlerin G.Saray maçlarında pek çok es geçtiği pozisyonlar, özellikle F.Bahçe ve Beşiktaş karşılaşmalarında gündeme geliyor. Milli Takımımızın bir kalecisi var, Rüştü. Süper bir yetenek. Çabuk, atik, fiziği bir kaleci için dört dörtlük, ama umursamaz bir hali var maçlarda. Altay karşılaşmasında rakibini tuttu indirdi, sarı kart gördü. Son Bursaspor maçında elinden kaçırdığı toptan sonra Bursasporlu futbolcuyu belinden yakaladı, yine sarı kart gördü.

ERSOY’UN AYIBI

Haa şimdi bu iki harekette de sarı kart gösteren hakemlere, özellikle Erol Ersoy'a -ki yılın hakemi seçildi- sormak isterim, bunun cezası nasıl sarı kart Erol efendi? Burada kırmızı kartını çıkaracaksın. Gelelim Erol Ersoy'un Bursaspor maçında çaldığı düdüklere. Okocha'nın frikikten attığı golde verdiği faul kararı doğrudur, ama aynı Erol Ersoy, F.Bahçe ceza sahasının bir metre yakınında Baliç'in F.Bahçe defans oyuncularının yaptığı faulle düşüşünü seyretti. Erol Ersoy ayıptır, takımların kaderiyle böyle oynama.

SARVAN İYİYDİ

Galatasaray-Gaziantep mücadelesinde Oğuz Sarvan çok iyi bir maç yönetti, doğrudur. Bir pozisyonda çaldığı düdük onsekizin dışındadır, bu da doğrudur. Ama Arif'in ceza sahasının 3-5 metre içinde rakibine takılarak düştüğü pozisyon penaltıdır. Zira, FIFA'nın yeni uygulaması böyledir. Eğer istersen MHK Başkanı Hilmi Ok'a sor. Karabükspor-Beşiktaş maçı, Beşiktaş 1-0 galip. Alpay kendi onsekiz çizgisi içerisinde topu tokatlıyor, İlhami Kaplan seyrediyor. Penaltıyı verse belki 1-1 olacak. Oyunun kaderi değişecek. Sonra yaptığı hatayı anlıyor, bu sefer Beşiktaş'ın lehine Oktay'a yapılan penaltıyı yutuyor. Olmadı İlhami Kaplan. G.Saray-Beşiktaş maçını hala unutamadım. Beşiktaş 1-0 galipken, Alpay'ın B.Hakan'ı düşürüşü, Alpay'ın ifadesiyle bile penaltı olarak belgelendi. Bırakın penaltıyı olayda bir de kırmızı kart var. Mustafa Çulcu düdüğünü doğru dürüst çalsa, bakın maç nerelerden nerelere gelecek.

Yazımın başına geliyorum. Hakemlerin Galatasaray'a düşmanca tavırları temenni ederim ki, istemiyerek olsun.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!