Hayatın belki de tek dayanağı ümit etmek. Her ne yaşarsak yaşayalım her yeni güne bıkmadan usanmadan yeni ümitlerle başlıyoruz. ‘Kimseden bir şey beklemiyorum’ gibi iddialı cümleler kurarken dahi aslında başta kendimiz olmak üzere birçok kişiden beklenti içinde olduğumuzu biliyoruz.
#Ümitsiz Yaşanır Mı?Potansiyelimizi değerlendirebilmek için hangi yeteneklere sahip olmalıyız? İnsan hedefini nasıl belirler? Merakımızı nasıl keşfeder ve geliştiririz? En zor zamanlarda direnme gücünü nerede buluruz? Gazeteci Yenal Bilgici sordu; Hürriyet yazarı, tarihçi Prof. İlber Ortaylı yanıtladı. Ortaya çıkan ‘İnsan Geleceğini Nasıl Kurar?’ isimli kitabı Ortaylı’yla konuştuk: “Kendin de mutlu olacaksın, etrafındakileri de mutlu edeceksin. Mızmız bir keçi olmaktan çıkmak lazım.”
#İlber OrtaylıBundan iki yıl kadar önce İngiltere'nin başkenti Londra'da akıllara durgunluk verecek bir olay yaşandı: Genç bir adam binlerce fit yüksekte seyir halindeki bir uçaktan düştü. Bugün hala aydınlatılamayan bu olayla ilgili aşağıdaki satırları okuyunca ağzınız açık kalacak.
#KenyaO, bana hep iyi geliyor. İçimi açıyor. Varlığı bile “Ohhh, hâlâ umut var!” dedirtiyor. Hayatına bakıyorum, okuduklarına, dinlediklerine ve çektiği filmlere... Bana ilham oluyor. Üç yıldır Gümüşlük’te yaşıyor. Çağan Irmak’tan söz ediyorum. Çok şeker bir taş evi ve üç kedisi var. Minik bahçesine domates, salatalık ekiyor. Gümüşlüklü ablalardan brokoli yetiştirmenin öğreniyor. Şahane müzikler dinliyor, kitaplar okuyor. Motoruna atlıyor, oraya buraya gidiyor. Semt pazarından 50 liraya bir haftalık sebzesini alıyor. Gelen reklam filmi tekliflerini reddediyor, “Fazlasına gerek yok” diyor. İç huzuru olan bir hayat yaşıyor yani. İşte böyle bir dönemin eseri, ‘Bizi Hatırla’. Ben çok etkilendim. Kafası kesik tavuk gibi koşturduğumuz İstanbul’u yani metropol hayatını anlatıyor. Bize ayna tutuyor. Her şeye yetişmek uğruna ne çok şeyi ıskaladığımızı gösteriyor, en çok da sevdiklerimizi... Tespitleri şahane! Oyuncular ondan şahane! Tebrik ederim. İyi iş çıkmış. İzleyin, seveceksiniz...
#Yazar-Bir devlet dairesinde sırada bekleyenleri geçip, gişeden kafasını uzatarak “Falanca’nın selamı var, benim Emmoğlu olur, bizim bi iş vardı da” diye diye ömür geçirenlerin siyasetçi olarak vatandaşı temsilen veya ona hizmet etmek üzere iyi makamlarda oturtulduğu bir zihniyetle ömür geçer mi?