Sağlıklı Seçimler haberleri sayfasında Sağlıklı Seçimler hakkında son dakika haberler ve güncel bilgiler bulunmaktadır. Toplam 1401 Sağlıklı Seçimler haberi, videosu, fotoğrafı ve yazar yazısı yer almaktadır. Geçmişte ve bugün yeni yayımlanan son durum gelişmeleri ile pek çok haber sayfamızdan takip edilebilir.
İtalyanların mükemmel soslarından pesto uzun süredir bizim de mutfağımızda. İster ekmek üzerine, isterseniz de makarnalarınızı tatlandıracak bu leziz fesleğenli sosu hazır almak zorunda değilsiniz. İşte hazırlaması sadece 5 dakikanızı alacak leziz pesto sosu tarifi…
#Mucize LezzetlerKinoa; içerisinde yüksek lif ve protein kaynağı barındıran, vücudun sağlıklı kalabilmesi için gereken tüm vitamin ve mineralleri karşılayabilen mucizevi bir tahıldır. Kalorisi düşük bu mucizevi besini 4 sağlıklı tarifte birleştirdik. İşte kinoa ile hazırlayabileceğiniz 4 sağlıklı tarif…
#ArçelikKestane, soğuk havayı güzel kılan tatlardan biridir. Kış mevsimi ile özdeşlemiş olan kestanenin tadı bir başkayken, kokusu da ağız sulandırır. Kestaneyi fırınınızda kolayca pişirebilirsiniz fakat bununla yetinmek istemeyenler için özel tariflerimiz var! İşte sofralarınızı lezzetiyle tatlandırırken kokusuyla da mest edecek kestanenin 3 enfes hali…
#Mucize LezzetlerAK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “6’lı ve 7’li masayı oluşturan bütün genel başkanların önce çıkıp yerel seçimler için oy istemekten önce milletten özür dilemesi ve bu özrünü de içtenlikle açıklamayla ortaya koyması gerekir. Milletin aklına güvenmek demokrasinin gereğidir” dedi.
#Ömer ÇelikYemek yerken kullandığınız tabağın boyutu, rengi, çatal-kaşığın ağırlığı, yemek esnasında dinlediğiniz müzik, hatta yediğiniz yemeğin çıtırtısı bile iştah kontrolünde oldukça etkili… Vücudunuz için daha iyi kararlar vermek adına beyninizi "kandırmanıza" yardımcı olacak pek çok teknik var. Bu konuda uzman tavsiyelerine kulak vermek isteyenleri buraya alalım.
#Sağlıklı BeslenmeRamazan ayı boyunca özenle kurulan iftar ve sahur sofralarına taşınan lezzetlerin kıymeti bir başka... Bu süreçte sağlığımızı koruyacak seçimler yaparken tattan vazgeçmemek önemli. Hele bir de o sofra yerel malzemelerle kurulmuşsa, örneğin Karacadağ pirinciyle yapılmış bir pilav masaya geliyorsa... Yazarımız Sahrap Soysal’a göre kullanılan ürünün hikâyesini anlamak en az pişirilen yemeğin tadı tuzu kadar mühim. Diyetisyen Berrin Yiğit ise “Kan şekerini dengede tutmak için kuruyemiş ve kuru meyvelerin gücünden faydalanmak, büyük öğünler yerine ara vererek az az yemek gerek” diyor.
#RamazanCovid19 pandemisinin ülkemizde görülmesinden bu yana ilk kez işletmelerde ve otellerde müşteriler için yılbaşı kutlaması yapılacak. Çekirdek ailenizle evinizde veya dışarda bir yerde eğlenmek istiyorsanız, yapmanız gerekenleri derledik. Konunun uzmanları ile konuşup, dikkat etmeniz gereken hususları sıraladık. Yemek tercihlerinizde nelere dikkat edebileceğinizi paylaştık. Ayrıca yeni yılda da trafik kurallarına uymanızı rica ederek, oluşacak ihlallerdeki ceza oranlarını sizlere hatırlattık.
#BURSAZorlu bir yılın ardından yılbaşı sofrasında ölçüyü kaçırdınız, bol kalorili yiyecek ve içeceklerle ve şüphesiz tatlılarla stres atmaya çalıştınız. Ancak yine de yenilenmek elinizde! Yeni yılın ilk günü bazı kuralları dikkat ederek, fazla kalorilerin yağa dönüşmesini engelleyebilirsiniz. Peki ama nasıl? <br><br>Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Gizem Arıburnu, bunun basit ama etkili bazı püf noktaları olduğunu, hemen moralinizi bozmamanız gerektiğini belirterek uyarılarda bulundu.
#Yeni YılHepimiz için zor bir yıl olsa da 2021 yılını yeni hedeflerle, yeni kararlarla, yeni umutlarla karşılamaya hazırız. Özellikle bu yeni hedeflerin içerisinde sağlıklı beslenmeyi dahil etmek ve vücudumuza iyi bakmak, geleceğimize yatırım yapmak açısından gerekli ve önemlidir.
#Yılbaşı BeslenmeSağlıklı yaşamaya özen gösteriyorsunuz. Organik sebze/meyve tüketiyorsunuz. Tarım ilaçlarına maruz kalmamış ürünler tercih ediyorsunuz. İçeriğinde tatlandırıcı olmayan, glikoz şurubu, fruktoz şurubu olmayan yiyecek içecekler seçiyorsunuz. Hatta yiyeceklerinizi tüketmeden önce alkali suda 10-15 dakika bekletiyorsunuz. Yine de ihmal ettikleriniz olabilir. Aman dikkat!
#TatlandırıcıBeslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Sedef Aksu, uzman eşliğinde dikkatli bir programla aralıklı beslenmeyle sağlıklı kilo verilebileceğine dikkat çekerek “İlk kez aralıklı oruç diyetini uyguluyorsanız açlık zamanınızı kademeli arttırın, böylece vücudunuz daha kolay uyum sağlayacaktır. Çünkü açlık zamanını birden 16 saate çıkarmak, birçok rahatsızlığı beraberinde getirebilir” uyarısında bulundu.
#Diyetisyen Sedef Aksu"Ne yiyorsan osun" sözünü hatırlıyor musun? Beslenmeyi düşündüğümüzde genellikle sadece katı yiyecekleri düşünürüz. Ancak içtiğiniz şey vücudumuza koyduğumuz şeyin büyük bir kısmıdır ve genel beslenmemizin bir parçası olarak düşünülmelidir. Sağlıklı içecek seçimleri yapmak, sağlıklı yiyecekleri seçmek kadar aynı derecede önemlidir.
#Artrit Ağrısıİnsanlık hızla şişmanlıyor. Aylık istatistiklerde bile fark edilebilen bu durum artık alarm veriyor. Çağımız insanının temel kaygılarından biri sağlıklı yaşamakken obezite oranlarındaki artışı uzmanlara sorduk: “Organik etiketlere yersiz hayranlık duyuyoruz, ‘glütensiz’ gibi kavramlara mucize etiketi taktık, ninemizin yediği portakalla bizim yediğimiz arasında çok fark var. Hareket de etmiyoruz!”
#GazetehaberleriHürriyet Gazatesi Eğitim Servis Müdürü Nuran Çakmakçı, İstanbul Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Bahar Akıngüç Günver ile Yeni Normalde gençlerin YKS maratonu sonrası tercihlerini yaparken nelere dikkat etmesi yönünde bir röportaj gerçekleştirdi. İstanbul Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Bahar Akıngüç Günver ile birlikteyiz ve gençlerin YKS sonrasındaki en önemli maratonu hakkında konuşacağız. Gelecekte yapacakları işi belirleyecekleri bir dönem. Arkadaşlarından veya rehberlik öğretmenlerinden bazı tavsiyeler alıyorlar. Bu noktada gençlere tercih haritasında destek olmak için Bahar hanım ile konuşmak istedik. Nasılsınız?İyiyim, teşekkür ederim. Pandemi dönemindeki bazı belirsizlikler bizi yoruyor ama çalışmaya devam ediyoruz.Pandemi aylardır gündemimizde. Bunun devam etmesi durumunda sizler nasıl bir hazırlık yaptınız? Neler öneriyorsunuz?Değişim ile ilgili bazı öngörülerimiz var. Kültür Üniversitesi’nin belli bir deneyimi var. Bu anlamda daha önce pek çok kriz gördük. Olağanüstü şartlarda olduğumuz zamanları yaşadık. Şu anda daha zor bir dönemdeyiz. Burada değişmeyen şey bizim tavrımız. Önümüzdeki sonbahar sömestri için bazı belirsizlikler var. YÖK’ün vereceği kararlara göre 6 ya da 7 tane senaryomuz var. Buna göre hareket edeceğiz. Mesela burslar ile ilgili bir planımız var.Onu biraz açabilir misiniz? Çoğu öğrenciyi çok yakından ilgilendiriyor? Kimler hangi koşullarda alabilir?We-Accept için amacımız tek bir sınava bağlı olan bir başarı ile değerlendirme yapmamaktı. Bu noktada öğrencileri belli bir testten geçiriyoruz. Test sonuçlarına göre öğrencilere bazı konularda burslar veriyoruz. Önümüzdeki sene için daha fazla geliştirerek bu sistemi devam ettireceğiz. Öğrencinin yeterliliği ve inovatif çalışmaları burada çok önemli. Bunların yanı sıra bölümlere uygun olarak hazırladığımız burslarda mevcuttur.“Öğrencinin Hizmetinde” mottosu ile hareket ediyorsunuz. Bu motto üniversiteye nasıl uyarlandı ve Kültür’de okumanın farkı nedir?Kültür Üniversitesi, 60 yıllık deneyimini pandemi döneminde de çok iyi gösterdi. Bilimin ve sanatın da çok önemli olduğunu biliyoruz. Bu bir entelektüel birikim değil. Kapsamlı boyutlara sahip ve öğrencinin yaşam kültürü kazanması için çok önemli bir fırsat. Özellikle Kültür Üniversitesi, her bütçeden öğrenci için uygun burslar hazırlıyor. İhtiyaç, başarı, spor ve çalışma burslarımız mevcut.Vakıf üniversitesinde belli ekonomide olan öğrenciler okuyabilir diye biliniyor. Ama Kültür’de çalışarak deneyim edinme şansı da buluyor. Onu da biraz açıklayabilir misiniz?90’a yakın öğrencimiz şu anda bizde sigortalı olarak çalışıyor. Bazıları karşılıklı burs olarak çalışıyor bazıları ise çalışmasının karşısında belirli bir ücret alıyor. Üniversitemizde okuyan öğrenciler, tercih döneminde tanıtım yapıyorlar. Kendi deneyimlerini ve bilgilerini tercih yapacak öğrencilere aktarıyorlar. Bunun karşılığında da burs ya da farklı kazanımlar elde ediyorlar. YÖK burslu bir öğrenci okulumuzda çalışıyor ise kulüplerden kültürel aktivitelere kadar pek çok deneyimi paylaşabiliyor. Bu öğrenci için staj gibi bir fırsat oluyor. Tüm bunların yanı sıra eğitimin aksamaması için de 2011 yılından itibaren dijital bir yatırım yaptık. Pandemi döneminde bu yatırımın karşılığını fazlasıyla aldık. Bu dönemde hocalarımızın ve öğrencilerimizin herhangi bir sağlık sorunu yaşamaması için çaba gösterdik. Siz çok araştırmacısınız ve sürekli eğitim aldığınızı da biliyoruz. Harvard Üniversitesi’nde bizzat eğitim aldınız. Bir yandan dijital altyapı yatırımı için bir yandan da yeni dönem için farklı senaryolarınız var. Siz nasıl bir model uygulayacaksınız? Eğitimi ne zaman başlatacaksınız?Biz 14 Eylül tarihinde okulları başlatma kararı aldık ama bize bağlı değil. YÖK’ten gelen talimata göre ayarlamalarımızı yapacağız. Ona göre Hibrit modelimizde %60 - %40 sistemini uygulayacağız. Bir kısmı online olarak bir kısmı yüz yüze eğitime devam edeceğiz. Kampüsteki yoğunluğu seyreltmek istiyoruz. Öğrencilerimizin ve okula gelecek velilerin maskelerine ve sosyal mesafelerine dikkat etmeleri için elimizden geleni yapacağız. Termal kameralar gibi farklı önlemler alıyoruz. 4 kampüsümüzde tüm sağlık önlemlerimizi almaya steril işlemleri ile başladık. Kantindeki yiyecek usullerini belirledik. Şehir dışından gelip yurtta kalacak öğrencilerimiz için de belli bir denetleme sistemi kurduk. Aynı anda 10 bin öğrencinin bağlanabildiği bir sistemimiz var. Durumun daha kötüye gitmesine karşı sağlam bir teknoloji temelimiz var.Pandemi aslında pek çok şeyi değiştirdi. Şehir dışından da öğrencileriniz gelecek. Burada hem öğrencilere hem de ailelere ne gibi önlemler aldığınızı aktarabilir misiniz?Ortak alanların tümünde steril işlemlerimiz tamamlandı. Yurtların giriş çıkışları ve temizliği ile ilgili esaslar yayınlandı. Corona riski karşısında nasıl davranılması gerektiği ile ilgili bir yönetmelik oluşturduk. Pandeminin en büyük zarar verdiği şeylerden biri de sosyal ve duygusal yönlerdir. Öğrencilerin bu etkilerden daha kolay nasıl kurtulması ile ilgili çalışmalar hazırladık. Anksiyete ve depresyonun arttığı dünyada öğrencilerde kararsızlık görülüyor. Bunun önüne geçmek oldukça önemlidir. Biz evindeki bilgisayardan laboratuvara ulaşmasını sağlıyoruz. Mesela mimarlık öğrencisi dijital ortamdaki atölyelere katılabilir duruma getirdik. Tüm bunların yanı sıra YÖK’ten gelecek olan haberde önlemler üzerinde oldukça etkilidir.Yıllarca binlerce öğrenci ve ebeveyn ile karşılaştınız. Tercih döneminde onlara neler öneriyorsunuz?Pandemi döneminde büyük bir yaşam mücadelesi verdiler. Korku ve kaygı yaşadılar. Hem aileler hem de öğrenciler ayakta kalmanın mücadelesini verdiler. Ama şöyle düşünmek lazım bütün dünya aynı süreçten geçiyor. Benim tavsiye edeceğim en önemli şey hayallerinden vazgeçememeleridir. Online ya da fiziksel olarak okulları gezsinler. Bunu yaparken maske ve mesafe konusuna dikkat etmeliler. Uzaktan eğitim ya da hibrit eğitimden hangisi olursa olsun okulların kültürel imkanlarını da incelemeleri gerekiyor. Üniversitelerin sanal imkanlarını detaylı bir şekilde araştırabilirler. Üniversiteliler ve akademisyenler ile konuşmak onlar için önemli. Burs ve yurt dışı olanaklarına baksınlar. Ufuk açıcı çalışmaları olan üniversiteleri tercih etmek önemlidir. Bizim Doğru Tercih dediğimiz bir program var ondan da yararlanabilirler.Üniversite ve diplomanın yaşamdaki rolü nedir sizce?Üniversite dönemi, kişinin kimliğini geliştirdiği bir dönem. Biz 10 yıldır “Üniversite kültürdür.” diyoruz. Okul yalnız başına bir meslek sahibi olmak anlamına gelmiyor. Bunun yanı sıra kimlik, dostluk ve toplumsal sorumluluk gibi kavramlarında geliştiği bir ortamdır. Sorgulamanın önem kazanması da karakter eğitimi üzerinde etkili oluyor. Biz okulumuzda konserler ve sergiler gibi etkinlikler ile öğrencinin kültürünü geliştirmeyi destekliyoruz. Bence bunların hepsi çok önemli.Son olarak anne ve babalar çocuklar üzerinde oldukça baskın. Bu noktada onlara neler söylemek istersiniz? Genelde gençleri dinlemiyor ya da anlamıyoruz. Bunun için söyleyeceğiniz şeyler çok kıymetli.Ben de bir anneyim ve iki kız çocuğum var. Dolayısı ile annelik serüvenini çok iyi biliyorum. Bizim kültürümüzde müthiş bir korumacılık var. Bu kadar korumasak ve bazı şeylerin sonuçlarını yaşamaları belki de onlar için daha iyi olabilir. Koruma kısmından vazgeçmemiz gerekiyor. Onun araştırma ve inceleme yapmasına izin vermek çok önemli. Bu gençler Z kuşağı olduğu için daha farklılar. Yapmamamız gereken en önemli şey ise kendimiz ile karşılaştırma yapmamaktır. Böyle bir zemin olmamalıdır. Eğitimin temelinde karşılaştırma var ama kendiniz ile onları karşılaştırmak yanlış olur. Bu kuşak oldukça zeki ve dijital tepkileri çok yüksek. Müthiş bir özgüvenleri var. Bu noktayı da göz önünde bulundurmalıyız. Öğrenciler farklı yöntemleri deneyebilirler. Çap gibi seçenekler ile iki bölümü aynı anda okuyabilirler. Doğru bir tercih yapmak zor ama sağlıklı seçimler yapmalarını diliyorum.Teşekkür ederim her şey için. Eklemek istediğiniz bir şey var mı?Onlar zaten çok zor bir dönemden geçtiler. Öğrencilerin yapacakları en önemli şey ara vermeden eğitim hayatlarına devam etmeliler. Üniversite demek bir yaşam kültürü demektir. Bu yaşam kültürü, üniversite ve lise arasında farklılık gösteriyor. Bu nedenle üniversiteyi deneyimlemelerini öneriyorum.Umarım herkes bunları dikkate alır. Sağlıkla kalın.
#HtvprojeSağlık Bakanlığı, salgın nedeniyle evde kalma süresinin uzamasının normalden fazla yemek yemeye neden olabileceğine dikkat çekti. Bakanlık, “Aldığınız kaloriyi kontrol edin, haftalık mönü planı yapın” sözleriyle vatandaşları uyardı ve örnek mönüler hazırladı.
#GazetehaberleriKoronavirüsle mücadele sürerken, uzmanlar Ramazan'da doğru ve sağlıklı beslenmek için dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Uzman Diyetisyen Ceren Batmaz Sarı, "Bağışıklığımızı koruyarak oruç tutmak mümkün. Oruç iştahın dengelendiği ve sağlığa çeşitli yararlarının olduğu bir dönemdir" dedi.
#RamazanCinsel performans psikolojik sorunlar ve fizyolojik hastalıkların yanı sıra beslenme ile de yakından ilişkili olabiliyor. 20 bin insan üzerinde yapılan araştırma bazı yaşamsal faaliyetlere dikkat ederek yaşam süresinin ciddi oranda uzayabileceğini ortaya koydu. Klinik Üro-Androloji Uzmanı Prof. Dr. Halim Hattat ömrü uzatan alışkanlıkların cinsel performansı da arttırdığını belirterek, cinsel performansı etkileyen yiyecekleri ve yaşamsal alışkanlıkları şöyle sıraladı:...
#Cinsel PerformansRamazan ayının gelmesiyle birlikte herkesin aklında nasıl beslenmeliyiz sorusu yer edinmeye başladı. Ramazan ayında vücut direncimizin düşmemesi için yediklerimize her zamankinden daha çok dikkat etmemiz gerekiyor. Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Prof. Dr. Sevinç Yücecan, Ramazan’da sağlıklı beslenme açısından nelere dikkat etmeliyiz sorularına yanıt verdi.
#RamazanAK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, yerel seçimlere ilişkin açıklamalarda bulundu. "Oy veren her vatandaşımızın hakkını savunmak vazifemizdir ve bizim partimizin kutsalıdır" diyen Çelik, "Bizim hak edilmeyen zafer peşinde koşmamız mümkün değildir." dedi.
#Ak PartiKış mevsiminin sonuna geldiğimiz şu günlerde, hava şartları nedeni ile fiziksel aktivitenin yeterli yapılmaması, sebze meyve çeşitliliğinin az olması, susama hissinde ve su tüketiminde azalma, gece abur-cubur tüketiminin artması gibi sebepler kilo alımını kaçınılmaz hale getirdi.Kıştan kalan kilolarınızı vermeyi hızlandırmak için bazı beslenme taktiklerine ihtiyacınız var:
#Kış Kilolarıİshal oldunuz, hızla kilo veriyorsunuz ve sürekli karnınız ağrıyor. Çölyak hastası olduğunuz aklınıza gelir mi? Hastalığın sıra dışı şikâyetlere ortaya çıktığında teşhisinin zaman alabildiğini söyleyen Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Ertuğrul, “Çölyak hastaları buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllarda bulunan glutenden uzak durmalı. Ama gluten sadece yediklerimizde değil ki… Diş macunundan kremlere, hatta karton bardaklara kadar pek çok şeyde gluten var” dedi.
#AlerjiKendi içinden filizlenen domatesler, insanın elini çizen maydanozlar... Üzerinde hem ‘yerli üretim’, hem de ‘ithal’ yazan etiketler... GDO’lu ürünler, gıdalardaki ağır metaller, sahtecilik, derken başımıza bir de şarbon korkusu çıktı. Herkes evine, mutfağına ne sokacağını, çoluk çocuğuna ne yedireceğini şaşırmış durumda. Çaresizlikten vejetaryen kesilen aileler bile var. Peki ne yiyeceğiz? Nelerden uzak durup kime güveneceğiz? Alışverişte, etiket okurken, aldıklarımızı pişirirken, saklarken kendimizi ve sevdiklerimizi nasıl koruyacağız? Korkunç hastalık ve melanetlerden nasıl sakınacağız?
#Balık