Her deprem sonrası değerlendirmelerin yapıldığı Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi, astronomi, meteoroloji, jeomanyetizma laboratuvarları ile de 153 yıldır bilime ışık tutuyor. Kandilli Rasathanesi, Astronomi Laboratuvarı'nda sürdürülen bir diğer çalışma ise Adli Bilimler'in bir dalı olan Adli Astronomi. Hülya Yeşilyaprak, Adli Astronomi alanında yaptıkları çalışmalar hakkında, 'Adli Astronomi 1950'li yıllarda başlıyor. Örneğin ölümlü bir trafik kazası oluyor ya da beni çok üzen bir konu özellikle tarlalarda insanlar birbirlerini yaban domuzu sanıp vuruyor.' ifadelerini kullandı.
#İstanbulHer deprem sonrası değerlendirmelerin yapıldığı Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi, astronomi, meteoroloji, jeomanyetizma laboratuvarları ile de 153 yıldır bilime ışık tutuyor. Kandilli Rasathanesi, Astronomi Laboratuvarı'nda sürdürülen bir diğer çalışma ise Adli Bilimler'in bir dalı olan Adli Astronomi. Hülya Yeşilyaprak, Adli Astronomi alanında yaptıkları çalışmalar hakkında, 'Adli Astronomi 1950'li yıllarda başlıyor. Örneğin ölümlü bir trafik kazası oluyor ya da beni çok üzen bir konu özellikle tarlalarda insanlar birbirlerini yaban domuzu sanıp vuruyor.' ifadelerini kullandı.
#İstanbulKandilli Rasathanesi'nden alınan bilgiye göre, Antalya Akseki'de saat 20.14'te 4.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) verilerine göre ise deprem 4.8 olarak kaydedildi. AFAD ve Antalya Valisi Münir Karaloğlu depremde herhangi bir can ve mal kaybı olmadığını açıkladı. Depremin ardından 4.2 büyüklüğünde bir deprem daha ölçüldü.
#DepremKandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, "Marmara Denizi içerisinde bir sismik boşluk var. Bu sismik boşlukta yaklaşık olarak 130 kilometrelik bir mesafeden bahsediyoruz. Bir gün kırılacak çünkü oraya enerji dolmaya devam ediyor" dedi. Özener "Bu coğrafyada 7'nin üzerinde bir deprem yaşayacağımız açık. Bununla ilgili binlerce bilimsel çalışmalar ve farklı verilere dayanarak, farklı sonuçlar elde edilebiliyor." ifadelerini kullandı.
#İstanbulKandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, "Marmara Denizi içerisinde bir sismik boşluk var. Bu sismik boşlukta yaklaşık olarak 130 kilometrelik bir mesafeden bahsediyoruz. Bir gün kırılacak çünkü oraya enerji dolmaya devam ediyor" dedi. Özener "Bu coğrafyada 7'nin üzerinde bir deprem yaşayacağımız açık. Bununla ilgili binlerce bilimsel çalışmalar ve farklı verilere dayanarak, farklı sonuçlar elde edilebiliyor." ifadelerini kullandı.
#İSTANBULGeçen pazartesi merkez üssü Gemlik Körfezi olan 5,1 büyüklüğünde bir deprem yaşandı ve biz yine gafil avlandık. Bu yüzden “Her an deprem gerçeğiyle yaşamamıza rağmen neden hâlâ sarsıntı esnasında doğru refleks gösteremiyoruz” sorusunun peşine düştük. Bursa dışında, İstanbul dahil birçok ilde hissedilen depremde bazı telefonlara da uyarı mesajları gitti. Saniyelerle bile olsa depremi önden haber veren bu yeni teknolojilerin afet anında ne kadar etkili olabileceğini uzmanlarla konuştuk.
#DepremMarmara Denizi'nin güneyinde Gemlik Körfezi'nde 5.1 ve 4.5 büyüklüğünde iki deprem gerçekleşti. Depremler İstanbul, Kocaeli, Bursa, Sakarya, Çanakkale ve birçok şehirde hissedildi. Peki deprem tam olarak hangi fayda meydana geldi? Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat anlattı.
#Deprem17 Ağustos 1999 depreminin 24 yıl dönümü nedeniyle Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, basın toplantısı düzenledi. "Türkiye'nin herhangi bir yerinde 7'lik bir deprem yaşama ihtimalimiz var" diyen Prof. Dr. Haluk Özener, "Marmara'ya baktığımız zaman Kuzey Anadolu fayı içinde kırılmamış 130 kilometrelik yaklaşık bir alan var Marmara Denizi içerisinde. Doğu Anadolu'da da farklı kırılmayan yerler var. Türkiye'de Kuzey Anadolu fayı üzerinde Yedisu segment dediğimiz Marmara sismik boşluğu, Doğu Anadolu üzerinde de sismik boşluklar var. Bunlar deprem tekrarlama aralıklarını doldurdukları zaman bu depremleri maalesef biz yaşayacağız" ifadelerini kullandı.
#17 Ağustos 1999 Depremi17 Ağustos 1999 depreminin 24 yıl dönümü nedeniyle Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, basın toplantısı düzenledi. "Türkiye'nin herhangi bir yerinde 7'lik bir deprem yaşama ihtimalimiz var" diyen Prof. Dr. Haluk Özener, "Marmara'ya baktığımız zaman Kuzey Anadolu fayı içinde kırılmamış 130 kilometrelik yaklaşık bir alan var Marmara Denizi içerisinde. Doğu Anadolu'da da farklı kırılmayan yerler var. Türkiye'de Kuzey Anadolu fayı üzerinde Yedisu segment dediğimiz Marmara sismik boşluğu, Doğu Anadolu üzerinde de sismik boşluklar var. Bunlar deprem tekrarlama aralıklarını doldurdukları zaman bu depremleri maalesef biz yaşayacağız" ifadelerini kullandı.
#DepremKandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener ile Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, CNN TÜRK canlı yayınında soruları yanıtladı. Prof. Dr. Şükrü Ersoy, "Türkiye'nin yüzde 92'si deprem bölgesi diye bir ifade var bunu sevmiyorum. Herkes kendini yüzde 8'de kabul ediyor. Türkiye'nin yüzde 100'ü deprem bölgesi" ifadelerini kullandı. Özener ile Ersoy olası İstanbul depremine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
#KandilliYerbilimci Prof. Dr. Celal Şengör’ün “Olası Marmara depreminde 60-70 bin bina tamamen çökmese de yıkılacak. Kurtarma çalışmaları için sokaklara girilemeyecek. Kente giren çıkan yolların önemli bir bölümü kullanılamaz hale gelecek ve o kaos ortamında sağ kalanlar da günlerce belki haftalarca bloke olacak” diyerek beklenen büyük deprem öncesi Çanakkale’ye taşınacağını açıklaması hem bilim camiası hem de sosyal medyada tartışma yarattı. Ancak şu da bir gerçek ki giden zaten çoktan gitti. Kahramanmaraş merkezli depremlerin hemen ardından birçok kişi -tam da Şengör’ün bahsettiği o korku sebebi ile- Kırklareli, Edirne başta olmak üzere daha güvenli olduğu düşünülen şehirlere çoktan taşındılar bile. Ki oyuncu Tolgahan Sayışman ile model eşi Almeda Abazi’nin de deprem korkusu ile yenice Arnavutluk’a taşındıklarını okudum. Haliyle şu düştü aklıma: “Depremden ‘kaçmak’ mümkün mü, ‘taşınmak’ çözüm mü?”
#AFADYaşadığımız Kahramanmaraş depremlerinin ardından bilim dünyasından birçok değerli isimle görüştük. Hepsinin özellikle vurguladığı konu şu oldu: “Türkiye bir deprem ülkesidir ve hazırlığımızı buna göre yapmamız gerekir.” 12 Şubat tarihli Pazar ekimizde yayımlanan söyleşisinde de Prof. Dr. Naci Görür deprem riski taşıyan illeri açıklamıştı. Bu şehirlerden İstanbul, İzmir, Muğla, Çanakkale, Bingöl, Tekirdağ, Adana ve Bursa belediyelerinin başkanlarına ve ilgili birimlerine sorduk: “Olası bir depreme hazır mısınız, bu konuda hangi çalışmaları yapıyorsunuz?”
#Depreme HazırlıkDünya tarihinin en büyük depremlerinden birisini yaşayan Türkiye için seferber olmuş durumda. Pek çok ülke bu zor dönemde Türkiye'nin yanında yer alırken dünya basını gözünü İstanbul'a çevirmiş durumda. 'İstanbul büyük bir depreme hazır mı?' sorusuna yanıt arayan CNN International'dan dikkat çeken bir analiz geldi...
#DepremAFAD'ın verilerine göre saat 13.55'te merkez üssü Bolu olan 4.8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem İstanbul, Ankara ve Düzce'den de hissedildi. Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı depreme ilişkin mesaj paylaştı. Depremin ardından Bolu Valisi Erkan Kılıç ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya deprem sonrası herhangi bir olumsuzluk olmadığını bildirdi. Öte yandan Bolu Valiliği, ilde eğitime 1 gün ara verildiğini duyurdu.
#DepremYaşanan depremler sonrası Japonya, Meksika gibi ülkelerde kullanılan erken uyarı sistemlerinin Türkiye'de de hayata geçirilmesi gündemdeki konulardan biri. Peki Japonya’da can kayıplarını önleyen bu sistem, beklenen büyük Marmara depremi için de uygulanabilir mi? Uzmanlar hurriyet.com.tr'ye anlattı.
#DepremKandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden bilim insanları, Japon bilim insanlarıyla 5 yıldır Marmara fayını inceliyor. Yer hareketleri sürekli olarak kaydedilerek, yer sarsıntılarının büyüklüğü, süresi, merkezi ve zamanı saptamaya yarayan sismometreler ile veriler toplanıyor. Çalışmalar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Haluk Özener, "Gemiler ile fayın lokasyonları haritalanıyor. Bizim yaptığımız çalışmalar da bunların üzerine veri toplamak. Marmara Denizi'nin 1200 metre dibinde olan cihazlarımız var. Cihazları atıyoruz 6 ay sonra alıp verileri topluyoruz ve farklı yerlere koyuyoruz. Dolayısıyla fayın boydan boya özelliklerini anlama şansımız oldu" dedi.
#Haluk Özener