Gündüz Tezmen: Teşekkürler Sayın Bakanım

Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

25 Şubat tarihinde yayınlanan köşemde ’’İlaç mı, Gıda Maddesi mi’’ başlığıyla yayınlanan yazımda, bir çok ilacın, bitkisel kökenli olduğu için Tarım Bakanlığı izni ile ithal edilmesini eleştirmiş ve bir kaç vakada bunların neden olduğu yan etkilere şahit olduğumu belirtmiştim. Bu yazımda bitkisel kökenli de olsa, hastalıkların tedavisi ya da önlenmesinde kullanılan her maddenin ilaç olduğunu ve bu nedenle mutlaka Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenip ruhsata bağlanmasının gerekli olduğunu belirtmiştim.

Geçtiğimiz günlerde basında yer alan haberlere baktığımda Sağlık Bakanı Sayın Osman Durmuş’un bu konuya da el attığını ve gerekli yasal zemin olmadığı için şimdiye kadar bu konuda bir şey yapamadıklarını ancak şimdi gerekli yasal düzeltmelerin yapılarak bitkisel kökenli de olsa tüm ilaçların Sağlık Bakanlığı tarafından denetleneceği yolundaki açıklamalarını gördüm.

Sağlık Bakanlığı’nı bu dinamizm içinde görmek beni mutlu etti ve Sayın Bakan’ıma teşekkür etme gereğini duydum.

Gerçi yazımın çıktığı günlerin ardından bazı tepkilerle karşılaşmıştım ama ben bu tepkileri denetlenmekten rahatsızlık duyan bazı çevrelerden kaynaklandığını düşündüğüm için rahatsız olmadım. Çünkü konunun sağlık olduğu bir konuda, aklı başında hiç kimsenin denetimden korkmaması gerektiğini düşünüyorum. Uygulamacılar da denetlenmeli.

Benim duymaktan mutlu olacağım bir başka haber de, bu tür tedavileri uygulayan kişilerin de izne ve denetime bağlanması...

İzinsiz berber bile açılamıyor

Bilindiği gibi hasta tedavi etme yetkisi sadece tıp fakültesi mezunlarına yani hekimlere verilmiştir. Ancak hekimlerin de hastalarına her aklına geleni uygulamaya hakkının olmadığını düşünüyorum. Tıp eğitimi içinde yer almayan bir uygulamayı, isterse tarih içinde varlığını çeşitli çevrelere kanıtlamış bile olsa, ülkemizde uygulanmasına izin verilmediği sürece, hekim bile olsa hiç kimsenin uygulayamaması gerekir. Bir hekim hastalarına klasik tıp eğitiminin dışında bir yöntemle ya da cihazla tedavi uygulamak istiyorsa bunun için izin almak zorunda olmalı. Yetkililer öncelikle bu tedavinin ya da cihazın hastalara uygulanmasının uygun olup olmadığını denetler. Ayrıca uygulayacak hekimin bu konuda ne kadar ehliyetli olduğunu sınar ve bunlardan sonra da uygulama konusunda gerekli izni verir. Hastalar da bu izin belgesini kontrol ederek güvenle tedaviye giderler. Berberlerin bile ehliyet almadan çalışmasına izin verilmeyen bir ülkede, nasıl oluyor ki insan sağlığını ve hayatını ilgilendiren bir konuda bu kadar başıboşluğa imkan yaratılıyor?

Bunun tek izahı, geçmiş dönemlerdeki kısır politika çekişmelerinden, çağın gerektirdiği yasal değişikliklerin yapılmasına fırsat bulunamadığı şeklinde oluyor. Birçok aksaklığa son vermekte kararlı gözüken bu hükümetin bu gibi sorunlara da son vereceğini umuyoruz.

t OKUR MEKTUPLARI

İdrar yollarım kömürleşmiş

51 yaşındayım. 13 yıl önce geçirdiğim kaza sonucu 13. Omurumda kalan kurşuna bağlı olarak felçliyim. 3 yıl önce bağırsak kanseri nedeniyle ameliyat oldum, şu anda bağırsaklarım dışarıda. Prostat sorunum nedeniyle bir yıldır sonda taşıyorum.

Son günlerde sancı ve idrarda kanama oldu. Bağırsak kanseri nedeniyle uygulanan radyo onkolojiye bağlı olarak idrar yollarım kömürleşmiş, ameliyat edemiyorlar. Bana ne gibi bir tedavi uygulanabilir? A. Bektaşoğlu

Aksiliklerin hiçbir zaman tek başına gelmeyeceği yolunda bir söz vardır. Sizde de mevcut hastalıkları üzerine sürekli olarak yenileri ekleniyor. Kurşunlanma nedeniyle oluşan omurilik kesiğine yapılacak bir şey yok. Bağırsağınızın muhtemelen alt kısımlarında oluşan tümöral hastalık nedeniyle bu kısım alınmış ve rektum (kalınbağırsağın son kısmı) oluşturacak bir kısım kalmadığı için bağırsağın uç kısmı karnınıza dikilmiş. Bu arada idrar yollarınızda daralma olmuş. Bunun gerçekten prostata mı yoksa radyoterapi uygulamaları sırasında idrar yollarınızda oluşan daralmaya mı bağlı olduğunu bilmek pek mümkün değil. Sonuç ne olursa olsun şu anda idrar yollarınız dar ve idrarınızda kanama var. Bunun için üroloji uzmanları ayrıntılı tetkik yapmalı ve duruma göre karar vermeli. Bunlar arasında idrar yollarınızın bağırsağınıza bağlanması olasılığı da var. Tam teşeküllü hastanelerden birinin örneğin üniversite kliniklerinin üroloji merkezlerine başvurmanızda yarar var.

Eşim çok halsiz

Eşim Tip 2 şeker hastası. Kan şekeri kontrol altında. Şikayetimiz yürümekte çok zorluk çekmesi. Uzun süre hastanede yattı, uzun süre de evde fizik tedavisi oldu. Ne fizik tedavi uzmanı ne de nöroloji uzmanı, bir hastalık bulabildi. İç hastalıkları uzmanı Haşimato hastalığı teşhisi koydu. Şimdi eskisi kadar değilse de çok halsiz. Bazıları, bu durumunu, geçirdiği büyük üzüntüye bağlıyorlar... l E.G

Eşinizin durumunda ne şeker hastalığı ne de romatizmal bir hastalığın etkisi olduğunu sanıyorum.

Kanaatim, teşhis edilmiş olan Hashimato hastalığının bu durumda etkili olduğu yolunda. Tiroid bezinin bir çeşit iltihaplanması demek olan bu hastalık, bir süre sonra bu bezin hormon salgılayan hücrelerini hasarlandırarak görev yapamaz hale getirir. Bu durumda ortaya çıkan tablo, tiroid bezinin hormon eksikliği yani tıptaki adıyla Hipotiroidi hastalığıdır. İleri derecede halsizlik, bu hastalığın en karakteristik özelliklerinden biridir.

Eşinizi tiroid hastalıkları konusunda uzman bir doktora götürün, bu açıdan yapılacak tetkiklerden sonra durum kesinlik kazanırsa, uygun dozda verilecek tiroid hormonu içeren ilaçlarla eski sağlığına kavuşacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları