Zekáda çevre mi etkili genetik mi?

Güncelleme Tarihi:

Zekáda çevre mi etkili genetik mi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2002 00:54

Ne denli zekisiniz? Bu, ruhbilimcilerin sıklıkla sordukları bir sorudur. Ne var ki, iki matematik uzmanı artık bu sorunun anlamsız olduğunu öne sürüyor. Uzmanlar bilgisayar ‘mini beyinleriyle’ uyguladıkları deneylerin, zekanın çevreye dayandığını ve çevreden bağımsız var olamayacağını ortaya koyduğuna dikkat çekiyorlar.

Söz konusu araştırma zekanın doğasıyla ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirdi.

Londra Imperial College matematik uzmanlarından Per Bak ve Joe Wakeling, düzenledikleri bir oyunda, mini beyin olarak bilinen basit sinir ağı etmenlerini kapıştırdılar. Oyunda, bir önceki devrenin anımsanmasının önemli bir yeri vardı. Mini beyinlerin tümü, daha önceki devrelerin sonuçlarını anımsadıkları zaman genellikle aynı seçimi yapıyor ve bu nedenle başarısız oluyorlardı.

Akıl ve çevre

Gelgelelim, daha önceki üç devreyi anımsayan bir etmen, iki devreyi anımsayan çok sayıda etmenle kapıştırıldığında, %98 gibi şaşırtıcı derecede yüksek bir başarı elde ediyorlardı.

Ancak, kimi bileşimlerde, daha iyi belleğe sahip olanların basit bir belleğe sahip olanlardan daha kötü bir sonuç aldıklarına tanık olundu.

Bak ve Wakeling elde ettikleri bu bulguların, rakip bilinmediği sürece mini beyinlerin başarı oranlarının da kestirilemeyeceğini ortaya koyduğuna, aynı şeyin zeka için de geçerli olduğuna parmak basıyorlar ve ’Akıl ile çevre birbirlerinden ayrılamaz,’ diyorlar.

Hewlett-Packard Laboratuvarları yapay zeka uzmanı Dave Cliff de bu görüşe katılıyor, ancak bunun yeni bir görüş olmadığını da ekleyerek, ’Zekanın sağlıklı bir değerlendirmesini yapmak için, belli bir topluluğun esas alınması gerekir,’ diyor.

Farklı yetenekler

Delaware Üniversitesi bilişsel ruhbilim uzmanı Linda Gottfredson da aynı görüşü paylaştığını, insanların koşullar ne olursa olsun, farklı yetenekler sergilediklerini ortaya koyan yüzlerce kanıtın zaten varolduğunu belirtiyor ve belli türde bir zeka sınavında başarılı olanların, bu türün tüm sınavlarında da aynı başarıyı sergilediklerine parmak basıyor.

Gottfredson ‘zekanın’ insanın doğuştan edindiği, görev ne olursa olsun, başarı sağlamayı hedefleyecek biçimde, bilgiyi ‘alma, kavrama ve işlemesine’yarayan bir yetenek olduğunu dile getiriyor.

Bu yeteneğin bireyler arasında farklılık gösterdiğini ve ölçülebildiğini öne sürüyor.

Gelgelelim, Bak ile Wakeling daha da ileriye giderek, yaşamın sürdürülmesi yolundaki her tür yeteneğin zeka kapsamına girdiğini savunuyorlar. Buna göre, söz gelimi, yaşamını sürdüren bir bağışıklık sisteminin sürdüremeyenden daha akıllı olduğu düşünülüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!