Yılmaz'dan 3 hedef

İstihbarata çekidüzen

Bürokrasi 15 günde tamam

Susurluk'a sil baştan

Başbakan Mesut Yılmaz, dün Isparta'ya giderken üç önemli hedefini uçakta açıkladı. Öncelikle istihbarattaki kargaşaya el koyacağını belirten Yılmaz, bürokrasideki operasyonun ise 15 günde tamamlanacağını bildirdi. Susurluk skandalına da yeniden baktıklarını söyleyen Yılmaz, üç gazetenin Ankara temsilcilerinin sorularını özetle şöyle yanıtladı:

Bürokrasideki atamalar ne durumda?

Bürokrasideki operasyonu 15 günde bitiririz. Yani, biz üst kademeyi bitiririz. Biz müsteşar, genel müdür düzeyinde güvendiğimiz adamları getiririz. Onlar da ondan sonra altta gerekli düzenlemeleri yaparlar. Bizimki 15 günde biter.

Vali atamalarında durum nedir?

Valilerde acil olanları yaptık. Şimdi geniş bir kararname için çalışıyoruz. 15-20 günde tamamlarız. Emniyet müdürleri de bunun içinde var. Bütün bu düzenlemelerde en büyük zorluğumuz emniyettedir. Emniyet Genel Müdürü henüz atanmadı. Orada zorluğumuz var.

İstanbul Emniyet eski Müdürü Kemal Yazıcıoğlu'nu valilik ya da Emniyet Genel Müdürlüğü'nde değerlendirecek misiniz?

(Olumsuz anlamda başını sallıyor.)

Bürokrasideki tayinlere Merkez Bankası Başkanı da dahil mi?

Hayır. Ekonomi yönetiminde birbiriyle uyumlu çalışacak bir ekip kuruyoruz. Merkez Bankası Başkanı'nın da bu uyumun içinde olacağını değerlendirdik. Biz ekonomiyi siyasetten arındınracağız.

Ziraat Bankası'nın durumu nasıl görülüyor?

Ziraat Bankası'na çok iyi bir genel müdür (Yener Dinçmen) getirdik. Ziraat Bankası'nın şu andaki sorunu bankacılık sorunu değil, kamu finansmanı sorunu. Bizde kamu finansmanını en iyi bilen arkadaşlardan birini getirdik bu bankanın başına.

MİT MÜSTEŞARI DEĞİŞMİYOR

MİT Müsteşarı Sönmez Köksal değişiyor mu?

MİT Müsteşarı değişmiyor. MİT yöneticilerinden Mehmet Eymür'ü yurtdışına gönderdim. Bu arada istihbarat alanında yaşanan başıboşluğu mutlaka kaldıracağız. Bunuk çok öncelikli olarak ele aldım. Yani MİT, Emniyet istihbaratı, Genelkurmay ve Jandarma istihbaratını... Aslında daha önce yasayla kurulmuş olan bir İstihbarat Koordinasyon Kurulu var. Bu çalışmıyor bir seneden beri. Şimdi bu Koordinasyon Kurulunu yeniden kuruyorum. İstihbarat kurumları arasındaki tedahül, yani duplikasyonu tamamen kaldıracağız.

Bunu mevcut yasayı uygulayarak mı yapacaksınız, yoksa yeni bir yasal düzenlemeye mi gideceksiniz?

Polis Vazife ve Selahiyetleri Yasası'nda daha geniş yorumlanabilecek gibi ifadeler var. Şimdi onları böyle bir koordinasyon kurulu ve protokolle açıklığa kavuşturacağız. Yani MİT'in yapması gereken alanlarda emniyet istihbarat yapmayacak ve bütün bilgiler MİT'te birleşecek. Yine MİT yasasında yazılı olan MİT'in merkezi ve koordinatör rolü tesis edilecek. Zaten kanuna göre koordinatör MİT.

Ama Polis Yasası'nda yapılan yedinci madde değişikliği polise çok geniş bir istihbarat yetkisi tanıyor. Bu yedinci maddeyi değiştirecek misiniz?

Tefsirle yapacağız. Yasal değişikliğe gerek yok.

Özer Çiller'in kamu bankalarıyla yakın ilişkileri olduğu veya ihalelere karıştığı gibi iddialarla ilgili önünüze gelen bir bilgi var mı? Bu konuda bir araştırma yaptıracak mısınız?

Şu aşamada sistemi revize etmek istiyoruz. Bundan sonra bu tür etkilere kapalı bir sistem kurmak istiyoruz. Ekonomiyi siyasetten arındıracağız derken, her türlü siyasi yönlendirmeden veya siyasi kişilerden gelebilecek etkilerden arınmış bir yapı kurmamız lazım. Burada çok radikal davranacağım. Hiç ödün yok.

SUSURLUK, KUTLU SAVAŞ'TA

Susurluk ne olacak?

Susurluk şu anda DGM'de. Teftiş Kurulu'nda yapılmış olan soruşturmadan DGM'ye intikal etmemiş bir bilgi varsa onları DGM'ye gönderelim dedim. Teftiş Kurulu'na şimdi Kutlu Savaş'ı getirdim. Hepsine bakıyor. Eğer intikal etmemiş bir bilgi varsa ettiriyoruz.

Susurluk ile ilgili olarak MİT'ten yeni bir değerlendirme istemeniz söz konusu mu?

Teftiş Kurulu için dediğim, MİT için de geçerli. Devlette mevcut olup da yargıya intikal etmemiş olan bir bilgi varsa, onu intikal ettirmek bizim görevimiz.

DYP den ayrılmalar sürecek mi?

Onu ben bilemem. O falcılığa girer.

MİT'in elinde irtica konusunda bilgi var mı?

MGK'ya sunulan bilgileri MİT'le birlikte hazırlamışlar. Yani, yalnızca askerin bilgisi değil. Onlar da bu konuda beraber çalışmışlar.

Genelkurmay Türkiye‘nin bir numaralı tehdidini irtica olarak açıkladı. Eski Başbakan Erbakan ise ‘Ordu tehdit tespitine yetkili değildir, bunu sivil otorite, hükümet tespit eder' dedi. Sizce hangisi doğru?

İyi de bugün tehdit gelmiş MGK'da hükümetin onayıyla tescil edilmiş. Ben de Erbakan'a dedim ki, ‘Niye itiraz etmedin?'' Bana yanıt vermedi.

İlk yurtdışı geziniz hangi ülkeye?

Türk cumhuriyetlerine yapacağım. Türk cumhuriyetleri uzun süre ihmal edildi. Türkmenistan‘a gideceğim. 30 Eylül‘de de Almanya gezim var.

Devlette tahribat çok fazla

Bir yıl sonra Başbakanlığa döndüğünüzde devleti ne durumda buldunuz?

Bu soruyu cevaplarken ben hissi ve taraf olabilirim diye son 10 gün içinde göreve getirdiğimiz bazı üst düzey yöneticileri dün akşam çağırdım. Onlara sordum: ‘Bıraktığımız duruma göre şimdi ne görüyorsunuz?' Dediler ki, bu kadar tahribat olacağını biz tahmin etmemiştik.

Tahribatla neyi kastediyorsunuz?

Mesela en az politize olması gereken kurumlar tamamen siyasi şeye göre yapılanmışlar. Örneğin Başbakanlık'a hiçbir dönem olmadık kadar adam almışlar, 700 küsur galiba. Mesela 24 tane müşavir tayin etmiş, her biri bir konuya bakıyor. Örneğin biri uçak alımına bakıyor. Dün bir genelge imzaladım, hepsini feshettim. Her işi kendi bakanlığı yapacak dedim. Yani Başbakanlık, bakanlıkların üstünde bir bakanlık gibi olmuş.

CIA ajanı çıkmasını istemem

Tansu Çiller'in CIA ajanı olduğu iddiasını nasıl karşılıyorsunuz?

Dün Genelkurmay Başkanı ile de görüştüm bu konuyu. Sorumluluk mevkiinde olduğunuz zaman bir konuda karar verirken, siyasi sonuçlarına göre karar verme imkanınız yok. Böyle bir iddia önünüze gelmişse, bunu ilgili merciye havale etmek durumundasınız. Doğru çıkar çıkmaz, çıkarsa bundan suçlanan zarar görür veya doğru çıkmazsa suçlanan kişi yarar görür diye görevinizden kaçınamazsınız. Tabii ki benim temennim doğru çıkmaması...

BÇG'yi biraz abarttılar

Batı Çalışma Grubu'nun hukuksal dayanağı ve mesaisinin devam edip etmemesi gerektiği tartışılıyor. Bu konuya nasıl bakıyorsunuz?

Bu biraz abartılıyor kamuoyunda. Genelkurmay'da bu konuda daha önce alınmış MGK kararları çerçevesinde oluşturulan birçok çalışma grubu var. Barbaros Çalışma Grubu, Şahin Grubu gibi... Birçok grup var. 28 Şubat toplantısında MGK tarafından tespit edilen tehdit ortadan kalktıkça bu çalışma grubunun görevi de tamamlanır.