Yılmaz: Söylemekle olmaz, imza atsınlar

ANAP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, ''Milletvekilliği dokunulmazlığı ile ilgili Anayasa değişikliği önergemize katılan partileri imza verip yeterli sayıya ulaşmamıza yardımcı olmaya çağırıyorum. Beyanat vermekle bir şey olmuyor, imza vermekle oluyor'' dedi.

ANAP Başkanlık Divanı, Genel Başkan Mesut Yılmaz'ın başkanlığında yaklaşık 1.5 saat süren bir toplantı yaptı. Genel Merkez'den ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yılmaz, ''Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün siyasete yargının alet edilmemesi gerektiği'' sözlerini hatırlatması üzerine, ''Aynı şeyi ben de savunuyorum. Yargının siyasete karışmamasını söylüyorum'' dedi.

Yılmaz, bir gazetecinin, ''MHP lideri Devlet Bahçeli, milletvekili dokunulmazlığının sınırlandırılması gerektiğini söyledi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz'' şeklindeki sorusunu şöyle yanıtladı:

''Bu konuda söylemek yetmez, ANAP olarak bizim bütün arkadaşlarımızın imzaladığı Anayasa değişikliği önergesi, Meclis Başkanlığı'nda bekliyor. Buna katılan partileri de imza verip yeterli sayıya ulaşmamıza yardımcı olmaya çağırıyoruz. Beyanat vermekle bir şey olmuyor, imza vermekle oluyor''

DİĞER PARTİLERİN KATKILARINI BEKLİYORUZ

ANAP Başkanlık Divanı toplantısının ardından toplantının gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan ANAP Genel Başkan Yardımcısı Andican, ANAP'ın 11 Haziran 2000 tarihinde 85 imzayla verdiği anayasa değişikliği maddesi metnini göstererek, Anayasa'nın Bakanlar ve Başbakanlar ile ilgili yasal düzenlemeleri ortaya koyan 100. maddesi ile milletvekilliği dokunulmazlığıyla ilgili 83. maddesine yönelik değişiklik önergesi teklifinin hazırlanarak TBMM Başkanlığı'na verildiğini hatırlattı.

Anayasa değişikliği için en az TBMM'nin üye sayısının beşte biri kadar üyenin imza atması gerektiğini belirten Andican, ANAP'ın üye sayısı itibariyle yeterli çoğunluğa sahip bulunmadığı için o tarihte diğer partilere katkıda bulunmaları için çağrı yapıldığını kaydetti.

Andican, ''Bugün memnuniyetle görüyoruz ki; bir koalisyon partisi ortağımızın Genel Başkanı, yeni düzenlemelerin ve anayasa değişikliğinin yapılması gerektiğini söyledi. Bunu memnuniyetle müşahede ediyoruz ve kendilerinin daha önce ANAP tarafından 1 yıl önce11 Haziran'da Meclis'e verilen bu önergelere katkılarını bekliyoruz'' dedi.

ANAP Genel Başkan Yardımcısı Andican'ın gazetecilerin sorularını yanıtladı:

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na atama ne zaman yapılacak?

Önümüzdeki hafta süre sona eriyor, bu süre içerisinde de atamanın yapılacağını ümit ediyorum.

Toplantıda Beyaz Enerji Operasyonu ile ilgili soruşturma önergesi gündeme geldi mi?


Bununla ilgili bazı değerlendirmeler yapıldı. Savcının iddianamesinde yöneltilen bazı iddialarla ilgili Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı tarafından hazırlanmış olan cevaplar da görüşüldü.

İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ile Genel Başkan Mesut Yılmaz'ın arasında bir soğukluk olduğu söyleniyor. Öyle bir şey var mı?

Böyle bir soğukluk olduğunu düşündürecek herhangi bir gelişme bilmiyorum. Sayın Tantan, partimizin bir bakanıdır. Gayet başarılı bir şekilde hizmet vermektedir. Parti yönetimiyle veya Genel Başkan ile arasında herhangibir gerilim söz konusu değildir.

Yılmaz'ın birkaç gündür statükoyu eleştiriyor. Kimdir bu statüko? Kimliği nedir?

Statüko, bu ülkede değişimi ve dönüşümü engellemeye çalışan her güç, her kurum ve her bireydir.

Bu açıklamalarla ortam gerginleşiyor mu? Böyle bir gerginliğin yaşanması, ekonomik dengelere yansımaz mı?

Uygulanacak olan ekonomik programın başarıya ulaşması için hükümetin istikrarlı bir hükümet olması ve bu ekonomik programla paralel olarak yürütülmesi gereken yapısal yasaların, yapısal değişikliklerin çıkarılması gerekir. Bu ekonomik programın gündeme geldiği günden itibaren gerek Meclis, gerek hükümet bu konuda çok ciddi bir destek sağlamaktadır.
Meclis, yasaları hızlı çıkarmaktadır. Hükümet ise bütün kanatlarıyla bu ekonomik programın arkasında olduğunu vurgulamaktadır. Bütün bunları üst üste koyarsak, yapılan bu değerlendirmelerin hükümetin bu ekonomik programla ilişkileri veya verdiği destek konusunda herhangi bir kuşku yaratmadığı da ortadadır. Dolayısıyla, ekonomik programın başarısını negatif yönde etkilemeyecektir.

Yılmaz, siyasi kadroların tasfiye edilmek istendiğinden söz ediyor. Beyaz Enerji Soruşturması, ANAP'a karşı bir tasfiye hareketi mi?

Burada hukuki nitelikte bir iddianame hazırlanması beklenirken, bu iddianamede siyasal içeriğin daha yoğun olduğu, bir anlamda belgenin siyasal bir belgeye dönüştürüldüğü görülüyor. Sayın Savcı'nınbu noktada her tarafı eşit miktarda yansıtması, her türlü değerlendirmeyi eşit oranda iddianamesine koyması gerekirdi. Bunu koymadığı noktasında kaygılarımız olduğunu Sayın Genel Başkan ifade etti.

Dolayısıyla, bütün bunlardan çıkan sonuç, bir anlamda bu hadisenin belli bir siyasi anlayışa temel olarak düzenlendiği izlenimini doğurmaktadır. Böylesi bir izlenimin doğru olmadığını ümit etmek istiyoruz. Daha sonraki süreçlerde de sadece ANAP açısından değil, ülkedeki her kurum ve kuruluş, her şahısla ilgili bu tip bir yaklaşımın hukukun temel ilkelerine paralel bir yaklaşım olmayacağını hatırlatmış olmak istiyoruz.

Yılmaz, bir kasetten söz etti.. ANAP, ortaya çıkmayan kasetin peşine düşecek mi?

'Evet, onunla ilgili iddianamenin eklerinde yer verildiği şeklinde bir görüş var. Zannediyorum, onlar inceleniyor şu anda parti yönetimi tarafından. Bu konuyla ilgili bulgular da kamuoyuna en kısa zamanda yansıtılacaktır.

• Türk'ten Yılmaz'a, Beyaz Enerji yanıtı