Yeşil'e adım adım

İşadamı Senar Er'in babasının kaçırılarak fidye istenmesi olayı ve İHD Genel Başkanı Akın Birdal'a suikast düzenlenmesi olayının azmettiricisi olduğu gerekçesiyle Ankara DGM tarafından aranan Mehmet Cemal Kulaksızoğlu, geçen perşembe günü düzenlenen gizli bir operasyonla yakalandı. Ankara'da gözaltında tutulan Kulaksızoğlu, Mikail Sarı ve Nafiz Karacan sahte kimliklerini de kullanıyordu. Kulaksızoğlu, MİT'çi Yavuz Ataç'ın yakın adamı olarak tanınıyordu. Mehmet Cemal Kulaksızoğlu, Yeşil'in yerini bilen ender kişilerden biri olarak da aranıyordu. Polis, Kulaksızoğlu ile birlikte, kimliğini kullandığı emekli general Kaya Karacan'ın oğlu Nafiz Karacan'ı da Ankara'da gözaltına aldı.

Çeçenistan ve Azerbaycan'daki bazı olaylara da karıştığı ileri sürülen Kulaksızoğlu'nun sorgusu, MİT elemanlarının da katılımıyla gizlilik içinde Ankara Terörle Mücadele Şubesi'nde sürüyor. Kulaksızoğlu'nun adı ilk olarak eroin kaçakçılığına adı karışan işadamı Senar Er'in babasının kaçırılması olayına karışmıştı. Kulaksızoğlu hakkında bu olaydan ötürü Ankara DGM tarafından soruşturma açılmıştı. O dönemde Nafiz Karacan adını kullanan Kulaksızloğlu'nun fotoğrafları basında yer alınca, kendisini tanıyan kişiler fotoğrafın MİT adına çalışan Mehmet Cemal Kulaksızoğlu'na ait olduğunu ileri sürmüşlerdi.

Bu gelişmeler üzerine Aselsan Denetleme Kurulu Üyesi Emekli Hava Tuğgeneral Kaya Karacan'ın oğlu olan Nafiz Karacan da dün gözaltına alındı. Karacan'ın evinde yapılan aramada suç unsuru bulunmadı.

ATAÇ BABAM GİBİDİR

Mehmet Cemal Kulaksızoğlu, geçtiğimiz ay Hürriyet'i arayarak kendisinin yurt dışında olduğunu söylemiş ve hakkındaki bir takım iddialarla ilgili açıklamalarda bulunmuştu. Kulaksızoğlu, Muharrem Sarıkaya'ya yaptığı açıklamalarında, ‘‘Ben Nafiz Karacan adını hiç kullanmadım. Ben sadece Mikail Sarı kimliğini kullandım. Akın Birdal suikastinin azmettiricisi de değilim. Semih Tufan Gülaltay, Norveç'te öldürülen arkadaşı Osman Nuri Van cinayetinden beni sorumlu tuttuğu için, intikam amacıyla beni de Birdal işine buluştarmak istiyor’’ demişti.

Osman Nuri Van, iddiaya göre eskiden Alattin Çakıcı'ya bağlı olarak çalışan bir ülkücüydü. Osman Nuri Van, Tevfik Nurullah Ağansoy'le birlikte Norveç'te toplantı yapacak olan PKK'lılara operasyon yapmaları için Norveç'e gönderildi. Ancak, PKK'lılar son anda Norveç'e gelmekten vazgeçince operasyon gerçekleşmedi. Yine aynı iddialara göre Osman Nuri Van, bu bilgileri sızdırdığı gerekçesiyle susturucu takılmış bir tabancayla Çakıcı tarafından öldürtüldü. Norveç polisi geçtiğimiz haftalarda Fransa'ya giderek, Çakıcı'yı bu cinayetle ilgili olarak sorguladı.

Kulaksızoğlu'nun sevgilisi Oya Kaya, Birdal'a suikast girişimiyle ilgili olarak sorgulandığında, ‘‘Mikail Sarı, (Kulaksızoğlu) Yavuz Ataç adlı MİT mensubuyla çok sıkı ilişki içindeydi’’ demişti. Kulaksızoğlu da daha sonra bunu itiraf etmiş ve, ‘‘O benim babamdan daha ileri bir kişidir’’ demişti.

Kulaksızoğlu'nun Yeşil'in yerine bilen ender kişilerden biri olduğunu söyleyen yetkililer, çok gizli sürdürülen sorgu sırasında Yeşil'e de ulaşmayı hedefliyor. Üst düzey bir emniyet yetkilisi, ‘‘Öyle sanıyoruz ki son dönemde Yeşil'in yerini bilen belki de onunla birlikte olan ender kişilerden birisi Mehmet Cemal Kulaksızoğlu'dur. Bu operasyon Yeşil'in yakalanmasıyla sonuçlanabilir’’ dedi.

SIK SIK PEKİN'E GİDİYORDU

Kulaksızoğlu'nun sevgilisi Oya Kaya, Birdal soruşturması sırasında polise verdiği ifadede, kendisini suikastçi uzman çavuş Cengiz Ersever ile Kulaksızoğlu'nun tanıştırdığını söylemişti. Oya Kaya, ‘‘Kulaksızoğlu, Yavuz Ataç'ı çok sevdiğini ve onun için çocuklarını bile öldürmekten çekinmeyeceğini söyledi’’ demişti. Kaya'nın ifadesi şöyle:

‘‘Kulaksızoğlu ile Kuşadası'nda tanıştım. Her gece otelin gazinosuna gelip yüklü paralar kaybediyordu. İstanbul'daki evinde bazı belgeler buldum. Onları sorduğumda, fazla meraklı olmamamı ve devletten bazı kişilerle çalıştığını söyledi. Yavuz Ataç diye bir istihbarat görevlisinden bahsediyordu. Ataç ile de bir yemekte tanıştım. 1.65 boylarında kilolu, esmer, gözlüklü, siyah saçlı, kahverengi gözlü, yuvarlak yüzlü bir kişiydi. Çok alkol alıyordu. Sonra bu kişi Pekin'e tayin oldu. Kulaksızoğlu da sık sık Pekin'e gidip gelmeye başladı.’’