İnsan kendini zaman zaman yenilemesini bilmeli diye düşünmüşümdür hep. Buna rağmen rutinin rahatlığına kapılıp gittiğim yılların sayısı daima istediğimden fazla olmuştur. Ancak 2004 hem benim hem de eşim Yasemin için değişiklikler yılı oldu. Geçtiğimiz Eylül ayında yedi sene süren Amerika maceram sona erdi ve eşimle birlikte Singapur’a yerleştik.Böylece e.yaşam’ın ilk sayısından bu yana ‘Silisyum Vadisi Mektubu’ adıyla yazdığım yazıların da sonu geldi. Sevgili editörüm Yurtsan’la birlikte yaptığımız beyin fırtınası sonucunda köşenin ismini değişen konjonktürü de yansıtacak şekilde ‘Uzak Doğu Yakın Gelecek’ olarak değiştirmeye karar verdik. İsmi seçerken hiç zorlanmadık, çünkü Uzak Doğu ülkeleri büyük bir hızla teknolojik alanda atılımlar yapıyor, değişen dünyanın yakın gelecekteki dengelerini tayininde biz de varız diyorlardı. Yurtsan ile köşenin yeni ismine karar verdikten bir ay sonra Business Week dergisi, yeni teknolojik gelişmelere orta ve uzun vadede bakış yapan özel bir sayı çıkardı. Sayfalar içerisinde gezinirken gözüme çarpan bir istatistik hem ismi ne kadar doğru seçtiğimizi hem de dünyanın değişen yüzünü ortaya konuyordu. İstatistik, ülkelerin Ar-Ge harcamalarını, aldıkları patent sayılarını ve bilim dallarında verdikleri mezun sayılarını karşılaştırıyordu. İstatistiğe göre Amerika dışında yedi ayrı merkez teknoloji odağı haline geliyor, Hindistan, Çin, Rusya, İsrail, Singapur, Tayvan ve Güney Kore. Çin dışında (yüzde 1) Asya ülkelerinin tamamı Gayri Safi Milli Hasılalarının (GSMH) yüzde 2’si düzeyinde Ar-Ge harcaması yapıyorlar. İsrail GSMH’nın yüzde 4,7’sini Ar-Ge’ye harcıyor. Amerika’nın Ar-Ge harcamaları ise yüzde 2,7 düzeyinde.Bu rakamları görünce acaba Türkiye’nin durumu ne diye kendine sormadan edemiyor. Ülkemizin şu anki Ar-ge harcaması yaklaşık 2 milyar dolar yani GSMH’nın binde 67’si düzeyinde, bu harcamanın yüzde 56’sı devlet, yüzde 44’ü özel sektör tarafından yapılıyor. Bu yıl ilk kez bütçeye 450 trilyon lira Ar-Ge ödeneği konuldu ve Türkiye’nin 2010 Ar-Ge harcama hedefi GSMH’nın yüzde 2’si olarak açıklandı. Hem üzülüyor hem seviniyorum, doğru yolda bir adım ancak gidilecek yol uzun ve zahmetli. Bu Ar-ge atılımının Türkiye için doğru yolda yeni bir başlangıç olmasını diliyorum.Singapur EsintileriSingapur’da üç haftayı bu yazıyı yazarken tamamladım, daha önce defalarca gelmiş olmama rağmen, burada yaşamaya başlayınca daha önce hiç görmediğim detayları fark etmeye başladım. İşte dikkatimi çeken teknoloji ve yaşam ile ilgili bazı notlar:- Singapur tıpkı diğer gelişmiş büyük şehirler gibi ciddi bir metro ve toplu taşıma ağına sahip. New Yok, Tokyo, Londra metrolarını çok defalar kullanmış biri olarak temizliği ve düzeni ile Singapur metrosunu en üst sıraya koyarım. Ancak, ödeme sistemleri anlamında eşi benzeri yok. Tüm toplu taşıma araçlarında bilet yerine kısa mesafede Radyo Frekansı ile okuma yapabilen ve RFID adı verilen kartlar kullanılıyor. - Küçük meblağların alış verişlerde parayı ortadan kaldırmak üzere düşünülmüş ‘Cash Card’ (Nakit Kart) adı verilen bir uygulama oldukça yaygın. Otopark parası öderken, otoban giriş çıkışlarında ya da McDonalds’da
yemek yerken bu kartı kullanabiliyorsunuz. - Singapur’da mevsimler sıcak, daha sıcak, sıcak ve nemli, daha sıcak ve daha nemli şeklinde geçtiğinden otobüsler dahil bütün taşıma araçları klimalı. Otobüslerin çoğunda TV var ve Singapur’un resmi kanalı canlı olarak gösteriliyor. Eğer bir radyo alıcınız var ise TV’nin sesini belirli bir frekanstan dinleyebiliyorsunuz. Bu radyonun otobüsün içindeki bir vericiden mi yoksa ülke genelindeki bir vericinden mi yayın yaptığını henüz çözemedim.Bunların dışında mobil uygulamalar konusunda çok çeşitli yenilikler gözlemledim ancak onlar başka bir yazının konusu.Google Sarsmaya Devam EdiyorArama motoru olarak yaşantısına başlayan Google, yeni servisleri ile Yahoo ve Microsoft’u sarsmaya devam ediyor ve edecek.
Haber Arama, Gmail e.posta servisi, sayısal fotoÄŸraf uygulamaları, masa üstünde çalışan kiÅŸisel arama motoru ile ürün yelpazesini geniÅŸleten Google’ın Microsoft’un Ä°nternet Gezginine rakip olacak yeni bir Ä°nternet tarayıcısı peÅŸinde olduÄŸuna dair iÅŸaretler var. Microsoft’un Ä°nternet Gezgini pazarın yüzde 94’üne sahip ancak teknolojik alt yapı itibarı ile artık tıkanmış durumda. Ãœstelik Microsoft’un iÅŸi de zor, iÅŸletim sistemleri ve özellikle de Ä°nternet Gezgini ne kadar haklayıcı varsa hepsinin hedefi. Ä°nternet gezgini kullanıcılarındaki memnuniyetsizlik, açık kaynak FireFox (firefox.com)’un halka sunulduÄŸu ilk 10 günde 1 milyondan fazla kez yüklenmesinden belli.Durumlar böyle olunca pazardaki boÅŸluÄŸu gören ve Microsoft’un arama konusunu tam olarak oturtup masaüstünde ve Ä°nternet’te arama öncülüğünü ele geçirmesinden ürken Google’ın Ä°nternet tarayıcısı geliÅŸtirmeye baÅŸladığına dair söylentiler var. Birçok uygulamasını bu tarayıcı vasıtası ile birleÅŸtirebilecek olması ihtimali söylentileri mantıklı kılıyor. Bunların yanında bir de Google’ın yeni tescil ettirdiÄŸi gbrowser.com adresi var. Atalarımız doÄŸru söylemiÅŸ ateÅŸ olmayan yerden duman çıkmaz.Â
button