Yarın değil dün asker değil sivil

Güncelleme Tarihi:

Yarın değil dün asker değil sivil
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 03, 2001 00:00


Kadir ERCAN / ANKARA
Haberin Devamı

Yılmaz başbakanken sadece Ankara’da 963 telefon dinlendi

Türkiye'nin bir polis devletine doğru götürüldüğünü ima eden ve kanun dışı telefon dinlemeleri olabileceğine dikkat çeken ANAP lideri Yılmaz'ın başbakanlığında, tam anlamıyla bir polis devleti zihniyeti uygulanmış. Sıradan vatandaştan Dışişleri Bakanlığı'na, Hürriyet Gazetesi'nden çeşitli derneklere kadar çok sayıda kanun dışı dinleme olmuş.

Siyasilerin son çıkışlarıyla birlikte telefon dinleme olayları yeniden Türkiye'nin gündemine yerleşirken, gün ışığına çıkan ‘‘Çok Gizli’’ damgalı bir belge, Hürriyet Gazetesi'nin Ankara Bürosunun telefonlarının 1997 yılında mahkeme izni olmaksızın Ankara Emniyeti'nce 1 ay süreyle dinlendiğini ortaya çıkardı. Ankara Emniyet Müdürlüğü bünyesinde patlak veren ‘‘Telekulak Skandalı’’ çerçevesinde ulaşılan deliller, yalnızca Hürriyet Bürosu değil, Ankara'da toplam 963 telefonun daha benzer şekilde yasalara aykırı olarak dinlendiğini gösterdi. Halen Kırıkkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde sürmekte olan Telekulak davasında delil olarak dosyaya konulan Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait resmi belgeler, Hürriyet Ankara Bürosu'nun 4670024 numaralı santral telefonunun 2 Kasım 1997 tarihinde dinlemeye alındığını gösteriyor. Belgeye göre, Ankara Emniyeti İstihbarat birimi, bu illegal faaliyetinde söz konusu telefona 2 Aralık 1997 tarihine kadar kilitli kalmış.

BİZİ DE DİNLEMİŞLER

Belgede, dinlenen telefonun yeri olarak doğru adres olan ‘‘Hürriyet Gazetesi, Cinnah Caddesi Tam Han No:8/1’’ ifadesi yer alıyor. Hürriyet Ankara Bürosu'nun santralı PBX denilen atlamalı sistemle çalıştığından, 4670024 numaralı telefon hattı dinlemeye alındığında, 4670020'den 4670029'a kadar olan 9 santral hattının da telekulağa takıldığı ortaya çıkıyor. Bu durumda 2 Kasım 1997'den 2 Aralık 1997'ye kadar geçen süre içinde Ankara Bürosundan muhabir ve yazarların santral üzerinden dışarıya yaptıkları konuşmalarla, dışarıdan Hürriyet mensuplarına yapılan konuşmaların Ankara Emniyeti tarafından kaydedildiği ve dinlenildiği resmen saptanmış oluyor. Söz konusu belge, Ankara Emniyet Müdürlüğü merkezinin sekizinci katında bulunan istihbarat birimine DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından 11 Haziran 1999 tarihinde düzenlenen geceyarısı baskınında ele geçirilen izinsiz dinleme kayıtlarına dayanılarak hazırlandı.

HAKLARINDA DAVA AÇILDI

Bu kayıtlar Emniyet Genel Müdürlüğü'nün teknik şubesindeki dinleme ve bilgisayar uzmanı bilirkişilerce incelendi. Bu incelemede izinsiz dinlenen telefonlar tek tek saptandı ve sonuçlar liste olarak bir tutanak haline getirildi. Ankara Emniyeti'ndeki ‘‘Telekulak Skandalı’’ 1999 mayıs ayında ortaya çıkartılmış, hemen ardından göreve gelen İçişleri Bakanı Sadettin Tantan dosyaya el koyarak Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral, Müdür Yardımcısı Osman Ak ve ayrıca istihbarat biriminde görevli 36 kişiye görevden el çektirmişti. Tantan'ın görevlendirdiği Mülkiye Müfettişlerinin Saral ve mesai arkadaşlarının yargılanmaları gerektiği yolunda görüş bildirmeleri ve Danıştay'ın da onay vermesinden sonra toplam 38 Emniyet görevlisi hakkında dava açılmıştı.

SUÇ UNSURLARI İMHA

Bu arada, Savcı Yüksel'in Emniyet'teki yasadışı dinleme odasına yaptığı baskın öncesinde bazı suç unsurlarının imha edildiği bilindiğinden, ele geçirilen 19 sayfalık listenin izinsiz dinlemenin boyutlarını tam olarak yansıtmayabileceği uzman çevrelerce belirtiliyor. Nitekim, bu baskında Yargıtay Sekizinci Daire Başkanı Naci Ünver'in konuşmalarının kaydedildiği bir teyp kaseti ele geçirilmiş, ancak Ünver'in telefonunun dinlendiğine ilişkin bir bilgisayar kanıtı bulunamamıştı. Bu durum, izinsiz dinlemeye ilişkin pek çok suç unsurunun imha edildiği tezini güçlendiriyor.

Ne demişti?

Mesut Yılmaz önceki gün şunları söylemişti: ‘‘Burada söylediklerimizi, bizim bakanımızla ilgili, bizimle ilgili bir olay sebebiyle söylenmiş sözler olarak düşünenler olacaktır. Ama unutmasınlar ki, yarın eğer bir gazete idarehanesi, öbürgün bir ticaret şirketi, bir başka gün bir işçi sendikası, diğer bir gün bir vakıf, öteki gün bir muhalefet partisi, telefonları dinlenerek izlenirse, jandarma tarafından basılırsa, bizim ne demek istediğimiz çok daha iyi anlaşılacaktır. Ama korkarım ki, o zaman vakit geçmiş olacaktır.’’

Telekulak döneminin yetkilileri

Telekulak Skandalı Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde 1997 ile 1999 yılları arasında yaşandı.

O dönemde Cumhurbaşkanı: Süleyman Demirel

Başbakan: Mesut Yılmaz

İçişleri Bakanları: Murat Başesgioğlu, Kutlu Aktaş, Cahit Bayar.

Emniyet Genel Müdürü: Necati Bilican

İstanbul Emniyet Müdürü: Hasan Özdemir

Sabancı Kız Öğrenci Yurdu’nu bile dinlemişler

Hürriyet Ankara Bürosu'nun yasa dışı yollardan dinlendiğini gösteren bu belge, gazetemizin yanı sıra Ankara'daki 962 vatandaş ya da kuruluşun da aynı yasadışı uygulamanın mağduru olduğunu kanıtlıyor. İzinsiz dinlenenler arasında kadın vatandaşların sayıca çokluğu da dikkat çekici. Bu belgeye göre, izinsiz dinlenen kişi ve kuruluşların bir bölümü şunlar:

ODTÜ, Sabancı Kız Öğrenci Yurdu, Tüm Bel Sen Belediye Memurları Sendikası, Eğitim İş Kolu Kamu Görevlileri Sendikası, Özgürlük ve Dayanışma Partisi, Türkiye Liman İşçileri Sendikası, ÖDP Ankara İl Örgütü, Türkiye Kamu Sen, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği Sincan Şubesi, Refah Partisi Sincan İlçe Merkezi, Eğitim İş Sendikası, Dışişleri Bakanlığı, Halkın Demokrasi Partisi, Tez Büro İş Sendikası, Mamak Belediyesi, Zöhre Ana Sosyal Hizmet Vakfı, Ankara Emniyeti İkmal Şubesi, Emeğin Partisi, Ses Basın ve Yayıncılık Ltd. Şirketi, Kiska Şirketi, İnsan Hakları Derneği, İşçi Partisi Genel Merkezi, Ceylan İnşaat Lmt. Şirketi, Yalçın Burçak (Savunma Sanayi Eski Müsteşarı) İzinsiz dinlenenler arasında Yargıtay'dan İkinci Ceza Dairesi Üyesi Ahmet Köksal, Üçüncü Ceza Dairesi Üyesi Casım Yılmaz ile Sekizinci Ceza Dairesi'nden Adalet Bakanlığı Eski Müsteşarı Yusuf Kenan Doğan da bulunuyor.

Döküm de yapmışlar

Mahkemeye Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından delil olarak sunulan en kritik belgelerden biri 6 Temmuz 1999 tarihini taşıyor. İzinsiz dinlenen telefonların dökümünün yapıldığı ‘‘Çok Gizli’’ kayıtlı bu belgede şöyle deniyor: ‘‘Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesinde bulunan telefon dinleme sistemlerine ait DAT TEYP, CD VE SABİT DİSK üzerindeki LMS kayıtlarına ait numaralardan mahkeme kararına dayalı olarak ve mahkeme kararına dayalı olmadan dinlenen numaralar ve bu numaraların adresleri ilk ve son dinleme tarihlerine ait olan biri 5 sayfa diğeri 19 sayfa olmak üzere iki dosya Mülkiye Müffettişlerimize teslim edilmiş, işbu teslim tesellüm tutanağı müştereken düzenlenerek imza altına alınmıştır. (06.07.1999) Teslim Edenler: Fecri Yıldız (komiser), Nihat Şen (Kom. Yardımcısı), Ali Aslan (polis memuru) TESLİM ALANLAR: Dr. Cengiz Akın (Mülkiye Başmüfettişi), Cavit Erdoğan (Mülkiye Başmüfettişi)’’

19 SAYFA YASADIŞI

Bu tutanaktaki ilginç nokta, 5 sayfalık belgenin mahkeme izni alınarak, hukuka uygun bir şekilde yapılan dinlemeleri kapsıyor olması. Buna karşılık, 19 sayfalık liste, mahkeme kararı olmadan illegal bir şekilde dinlenen telefonların dökümünü gösteriyor. Bu da, mahkeme izni olmadan yapılan kaçak dinlemenin izin alınarak yapılan yasal dinlemeden oran olarak 4 kat fazla olduğunu ortaya koyuyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!