Yargıtay: Pompalı gerilla silahı değil

MGK'nın, ‘‘Radikal İslam'ın gözde silahı’’ diye nitelediği pompalı tüfekler, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından ‘‘gerilla silahı’’ olarak değerlendirilmedi. Yargıtay kararında, pompalı tüfeklerin 6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu kapsamında değerlendirilebilmesi için Meclis'te yeni bir düzenleme yapılması gerektiği belirtildi.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Milli Güvenlik Kurulu'nun, ‘‘Radikal İslam'ın gözde silahı’’ diye nitelediği pompalı tüfekleri, 6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu kapsamına sokarak cezalandıran, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin kararını bozma gerekçelerini açıkladı. Pompalı tüfekle son bir yılda 74 cinayet, 246 yaralama olayı meydana geldi. Ancak, bu kararla, cinayet silahı olarak tercih edilmeye başlayan pompalılar, ‘‘gerilla silahı’’ sayılmayacak, ateşli silah olarak cezalandırılmayacak. Genel Kurul kararına konu olayda, sanık Muhittin Başar'a ait dipçik kısmı çıkarılarak yerine el kabzası takılan pompalı tüfekle, bir başka kişi, bir kişinin başına ateş ederek öldürdü. Başar, tadilat gören ve cinayet silahı olan pompalı tüfeği nedeniyle Beykoz Asliye Ceza Mahkemesi'nde 6136 sayılı kanuna göre yargılandı ve mahkûm oldu. Mahkûmiyet kararına, İstanbul Fatih Kriminal Polis Laboratuvarı'nın, ‘‘Dipçik yerine el kabzasının bulunmasının av yapmayı mümkün kılmadığından, başka amaç için yapılmış bir tadilat izlenimini vermektedir’’ ve bilirkişi raporundaki, ‘‘pompalı tüfeklerin her koşulda 6136 sayılı yasa kapsamına gireceği ve bu silahları bulundurmanın suç oluşturacağı’’ görüşü dayanak oluşturdu. Bu karar, Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından onandı. Ancak karara Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, mevcut mevzuata göre her koşulda 6136 sayılı kanuna göre, pompalının ateşli silah sayılamayacağı, dipçik yerine el kabzası takılmasının av tüfeği olma niteliğini tümüyle ortadan kaldırmayacağını savunarak, itiraz etti. Başsavcılık görüşünde, savcılıkta atışın omuzdan yapılacağının kural olmakla birlikte, istisnai durumlarda belden ateş etme gereksiniminin duyulduğu da vurgulandı. Genel Kurul da oyçokluğu ile kararı bozarak, mahkûmiyet kararını kaldırdı. Pompalı tüfeklerle ilgili TBMM'de yeni düzenleme yapılana kadar ‘‘vize’’ anlamına gelen karar kesinlik taşıyor ve benzer davalarda mahkemeleri bağlayıcı örnek oluşturuyor.

MECLİS ÇÖZSÜN

Oyçokluğu ile alınan gerekçeli kararda, mevcut mevzuata göre ‘‘yivsiz-setsiz’’ pompalı av tüfeklerinin, ‘‘Her koşulda 6136 sayılı kanuna göre değerlendirilerek, cezalandırılamayacağı’’ belirtildi. Kararda, pompalı tüfeklerin diğer av tüfeklerinden çok yüksek ateş gücüne sahip oldukları, bu nedenle rejime yönelik yıkıcı etkinliklerde bulunan kişilerce gerilla silahı gibi kullanıldıklarının, herkesçe bilinen ve benimsenen gerçekleri yansıttığı itiraf edildi. Ancak, dairenin getirdiği çözümün, Yargıtay'ın değil, Meclis'in görevine girdiği vurgulandı. Kararda, pompalı tüfeklerle ilgili düzenlemeyi hâlâ çıkarmayan TBMM de üstü kapalı eleştirilerek, ‘‘Bu düşünce herkesçe bilinen ve benimsenen gerçekleri yansıtmakla birlikte, çözüm olarak önerilen husus olması gereken hukuka ilişkin ve Anayasamızdaki kuvvetler aykırılığı ilkesi gereğince, yasama organının görev alanına girmektedir’’ denildi. 8. Ceza Dairesi Başkanı Naci Ünver ise karşıoyunda silahın tadilat yapılarak, gerilla silahı fonksiyonuna sahip hale getirildiğini vurgulayarak, eylemin 6136 sayılı yasa kapsamına girdiğini belirtti.