Yargıtay İçişleri'ne telekulak davası açtı

Telefonların savcı ve hakim kararı olmaksızın keyfi olarak dinlenmesi skandalının mağdurlarından olan ve polis tarafından yasadışı yollarla telefonu dinlenen Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi Başkanı Naci Ünver, İçişleri Bakanlığı'ndan 25 milyar lira tazminat istedi. İçişleri Bakanlığı 40 gün içinde dilekçeye olumsuz cevap verirse, Ünver bu kez İdare Mahkemesi'nde dava açacak.

Ünver adına avukatları Umur Tamur ve Berna Özpınar'ın İçişleri Bakanlığı'na gönderdiği dilekçede, ‘Hukuka aykırı uygulamaya son verilmesi ve uğranılan manevi zararın telafisi için idareden 25 milyar liranın müvekkilimize ödenmesini arz ederiz’ denildi.

Dilekçede, Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde bazı üst düzey emniyet görevlileri tarafından, Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı'nın bazı birimlerinin, milletvekillerinin, gazetecilerin ve yargı organı mensuplarının telefonlarının dinlendiği ve izlendiği haberleri üzerine Ankara DGM Savcılığı'nca soruşturma başlatıldığı vurgulandı. 11 Haziran 1999'da, DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel'in, bilirkişiyle Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi'ne girdiği ve 4 adet dinleme setinin alındığı hatırlatıldı. Kasette, Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi Başkanı Naci Ünver ile Fevzi Coşkun isimli kişi arasında geçen konuşmanın kaydının bulunduğu belirtildi.

ANAYASA'YI İHLAL

Anayasa'ya göre, herkesin haberleşme hürriyeti bulunduğu anımsatılan dilekçede, ‘‘Haberleşmenin gizliliği esastır. Usulüne uygun verilmiş hakim kararı olmadıkça, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise kanunla yetkili kılınan mercinin emri bulunmadıkça, haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz’’ görüşü savunuldu.

Dilekçede, Anayasa'nın bu açık hükmünün Ankara Emniyet Müdürlüğü yetkililerince ihlal edildiği belirtilti. Ayrıca, ‘‘Devlet, öz varlığının temeli olan Anayasa'yı, kendi memurları eliyle fiilen ihlal ederse, başkalarından Anayasa'ya saygılı olmalarını bekleyemez’’ denildi.

Telefonu dinlenen Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi'nin, İstanbul Büyükşehir Belediye eski Başkanı Tayyip Erdoğan, Kayseri Belediye eski Başkanı Şükrü Karatepe ve Hasan Celal Güzel'in temyiz dosyalarına baktığı anımsatılan dilekçede, ‘Manisa’da gençlere işkence yapan polislerin cezalandırılmasını isteyen kararlar da bu dairenin kararlarıdır' hatırlatması yapıldı.